Darbe imalı yazışmalar dosyaya girdi! Enver Altaylı'nın damadı hakkında yeni detaylar
Eski istihbaratçı Enver Altaylı'nın damadının "darbe imalı yazışmaları" dava dosyasına girdi. Altaylı'nın FETÖ'den yargılanan damadı Metin Can Yılmaz, darbe girişimini önceden bildiğini ortaya koyan yazışmalarında örgütün hükümete yönelik operasyonu bir an önce başlatması gerektiğini belirtti. Yılmaz'ın 2015 yılında yazıştığı M.H'nin "Bunların müddeti temmuz ortası, göreceksin" ifadesiyle 15 Temmuz darbe girişimine işaret ettiği dosyada yer aldı.
Eski istihbaratçı Enver Altaylı'ın damadı olan ve Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) kapsamında yargılanmasına devam edilen Metin Can Yılmaz'ın dava dosyasına giren yazışmaları, darbe girişimini önceden bildiğini ortaya çıkardı.
Edinilen bilgiye göre, "silahlı terör örgütüne üye olmak" ve "askeri casusluk" suçlarından yargılanmasına Ankara 16. Ceza Mahkemesinde devam edilen Yılmaz'ın, 18 Nisan-7 Haziran 2015'te Skype üzerinden "yilmazmetincan" kullanıcı ismiyle yaptığı yazışmalara ilişkin bilirkişi raporu dava dosyasına girdi.
Rapora göre, Yılmaz ile M.H. isimli kişi, yazışmalarda, örgütün kamu kurumlarına sızdırdığı çok sayıda üyesinin bulunduğunu, özellikle ordu ve hukuk alanındaki mensuplarıyla ülke yönetimini ele geçirebilecek düzeye geldiklerini anlatan ifadeler kullandı.
Yazışmalarında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'den "hocaefendi", örgütten ise "cemaat" olarak bahseden Yılmaz, o tarihte yapılan bir tartışmaya dikkat çekerek örgütün yetişmiş adamları olduğuna, özellikle orduda kendilerine tabi olanların sayısına dikkat çekti.
M.H. de Yılmaz'a, "Bizde subay da çok, merak etme yetişmiş lider vasıflı adam çok. General bir tane olsa yeter orduda, savaşı yetişmiş asker kazandırır. General kimi yönetecek? Solcuların elli tane generali var, liberallerin yüz tane var belki. İHL'liler er bile olamaz, daha silah bile tutmayı bilmeyen tipler genellikle hepsi kendini general sanıyor." karşılığını verdi.
"Şeffaflık olmaz" itirafı
M.H'nin 26 Nisan 2015'te, baroların hükümete tavır alması karşısında şaşırdığını dile getiren mesajına Yılmaz, "Yarısı bizim zaten ama çoğu çapsız." ifadesiyle yanıt verdi.
Yazışmalarda Yılmaz, FETÖ'nün kamu kurumlarında uyguladığı stratejiye ilişkin şu itirafta bulundu:
"Cemaat keyfine bu hareketleri yapmıyor. Misal tedbir geyiğini biz karaktersiz tipler olduğumuz için yapıyoruz sanıyorlar. Eskiden beri avlandığımız için kamuda millet gizliyor. Eskiden başkası takıktı bize, şimdi başkası. Şimdi bir grup insan üstüne bu kadar takıntılı odak varken 'Cemaati sevenler, taraftar olanlar şeffaf olsunlar' diyorlar. Olmaz arkadaş, cemaatin şeffaflığı bu noktada olmaz, böyle olmaz."
"Bunların müddeti temmuz ortası"
Yazışmalarda, 2015 genel seçimlerinde örgütün izleyeceği strateji ile darbe girişimini ima eden içerikler de yer aldı.
Yılmaz, AK Parti'nin tek başına iktidar olmaması için HDP'nin barajı geçmesi gerektiğini, içine sinmese de HDP'ye oy verebileceğini ifade etti.
M.H, seçim sonuçları ne olursa olsun AK Parti'nin iktidardan uzaklaştırılacağını belirterek, "Zaten ne olursa olsun bunların müddeti temmuz ortası, göreceksin." ifadesiyle 15 Temmuz darbe girişimini önceden bildiği imasında bulundu.
Hakaret içerikli mesajlar
Yılmaz'ın 11 Mayıs 2015'te yazdığı mesajda ise örgütün kamu kurumlarındaki kadrolaşmasına dikkat çekerek, "Memur olup da bizim gibi sohbete gitmek isteyen adam gizli gizli gidiyor, dolayısıyla yer altına çekilen bir yapı çıkıyor ortaya." ifadelerini kullandığı görüldü.
Metin Can Yılmaz, 2 Haziran'daki mesajlarda da FETÖ'nün bir an önce hükümete yönelik operasyonu başlatması gerektiğini belirtti.
Yılmaz ve M.H'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile bazı kamu çalışanları ve kurumlarına hakaret içeren mesajları da dava dosyasının delilleri arasında yer aldı.
Dosyası ayrılmıştı
FETÖ soruşturması kapsamında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Enver Altaylı, Metin Can Yılmaz ve eski istihbaratçı Mehmet Barıner hakkında iddianame düzenlendi.
İddianamede, Altaylı ve Yılmaz'ın, ABD'deki Halkbank davasını manipüle etmesi için bir dönem İran masasında görev yapan eski istihbaratçı Barıner'i yurt dışına çıkarmaya çalıştıkları belirtildi.
Esasa ilişkin mütalaasını sunan savcı, Altaylı'nın "silahlı terör örgütü yöneticiliği" ve "siyasi ve askeri casusluk" suçlarından 30 yıldan 42 yıl 6 aya, Barıner'in ise "silahlı terör örgütü üyeliği" ile "siyasi ve askeri casusluk" suçlarından 22 yıl 6 aydan 35 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.
Yargılama devam ederken mahkeme, Metin Can Yılmaz'ın dosyasını ayırdı. Savcı, Yılmaz'ın da söz konusu suçlardan 35 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.
Güncellenme Tarihi : 15.9.2021 13:38