Medya
  • 24.6.2006 14:34

DARBE OLURSA DAĞA ÇIKACAK ÜNLÜLER KİM?

Ahmet KEKEÇ / YENİ ŞAFAK

Darbe olursa hangi ünlü dağa çıkacak?

Kaç yıl önceydi? Yanlış hatırlamıyorsam 90'ların ilk yarısı... Haftalık haber dergilerinden biri, basın ve magazin ünlülerine, "darbe olursa ne yaparsınız?" diye bir soru yöneltmişti. Soruşturmaya cevap veren hemen herkes darbeye karşı çıkacağını söylüyordu.

Mesela Hasan Cemal, "Dağa çıkar, mücadele ederim" diyordu.

Bir başkası (reklamcı İzmir Tolga olabilir mi?), "darbelere karşı çıkan bir yapısı olduğu için" yer altına inip mücadele edeceğini söylüyordu.

Sırasıyla Taha Akyol, Hasan Pulur ve Oktay Ekşi de darbeye karşı çıkacaklarını söylüyorlardı.

Pulur ve Ekşi'yi tam hatırlamıyorum da, Taha Bey Gandhi gibi "pasif direniş" yolunu seçeceğini müjdeliyordu. Karavanadan yememek, kendi donunu dikmek, tuzsuz çorba içmek gibi...

Soruşturmaya, sonradan 28 Şubat darbesinin arkasında saf tutmuş, ya da nötr kalmayı tercih etmiş başka ünlüler de dahil edilmişti. Biri Murat Belge'ydi yanlış hatırlamıyorsam. Belge "a priori olarak" karşıydı böyle şeylere. Bir de şarkıcı bir kız vardı galiba. Kızımız da darbeye karşıydı. Çeşit olsun diye bir de "modacı görüşü" almışlardı. İsmini hatırlayamıyorum... Diyorum ya, üzerinden zaman geçmiş.

Ben de o sırada, çalıştığım gazetede, "Bakmayın böyle söylediklerine, ilk darbede su koyuvereceklerdir" mealinde bir yazı yazmıştım.

Öyle de oldu.

Bir tek Taha Bey, tam Gandhi yöntemi sayılmasa da, pasif direniş yolunu seçti, postmodern darbeye karşı örtük eleştirel tutum takındı.

Murat Belge sustu. (Murat Belge değil de, o ayarda biri miydi? Yanlış hatırlıyor olabilirim...)

Modacı ve şarkıcı kız hiç ortalıkta görünmedi.

İzmir Tolga'yı ara ki bulasın. İhtimal ki 28 Şubat'ı darbe saymadı. Çünkü onun "darbeye karşı çıkan bir yapısı" vardı.

Peki "Dağa çıkıp mücadele edeceğini" söyleyen Hasan Cemal ne yaptı?

Ne yapacak? Postmodern darbenin hazırlanıp pişmesinde yaratıcı katkılarını, sağolsun, eksik etmedi. Bugün "doğru yolu" bulmuş görünen ve birbirinden güzel yazılar yazan, iki de harikulade kitaba ("Kendimi Yazdım Kimse Kızmasın", "Cumhuriyeti Çok Sevmiştim") imza atmış bulunan Hasan Cemal, 28 Şubat'ın ufunetli günlerinde, "Paşa beni aradı, dedi ki..." türünden tuhaf yazılar yazıyordu...

Bu kadar laf, Ertuğrul Özkök'ün "Darbe olursa destekler miyim?" başlıklı yazısı için.

Hemen söyleyelim:

Desteklemezmiş... "Başkalarını bilmem ama" diyor Özkök, "Ben kendi adıma şimdiden şunu açıkça ilan edebilirim: Gazeteci olarak böyle bir hareketi asla ve asla desteklemem."

Bu irade beyanı bazılarını sevindirmiş olabilir. Ama beni rahatsız etti. Pornografik bir açıklama olduğu için rahatsız etti.

Darbe, sanki, "desteklenebilir", "zaman zaman desteklenmesi elzem", "bundan sonra da desteklenmesi düşünülebilir" bir olguymuş gibi...

Bir defa, en büyük sakatlık, "darbe olursa" nitelemesinde. Demek ki "beklenen" yahut gelmesi sürpriz sayılmayacak bir şeyden söz ediyoruz: "Darbe gelecek ama ben onu desteklemeyeceğim, bu defa başkaları desteklesin..."

Pornografik dediğim bu...

Bir de, "Ne münasebet, bu darbe lafı da nereden çıktı? Artık bu ayıplı kavramı gündelik hayatımızdan çıkaralım, böyle şeyleri telaffuz dahi etmeyelim" demiyor da, pek de kendinden emin olmayan bir üslupla 'Darbe olursa destekler miyim?' diye soruyor.

Desteklersin desteklersin...

 

 


Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 04:41

İLGİLİ HABERLER