Gündem
  • 8.1.2015 23:06

Davutoğlu, 'Yeni büyükelçilikler açıyoruz'

Başbakan Davutoğlu, Gölbaşı Vilayetler Evi’nde 7. Büyükelçiler Konferansı dolayısıyla akşam yemeği verdi. Yemeğe Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, AB Bakanlığı Müsteşarı Engin Soysal, Başbakanlık Başmüşaviri Gökhan Çetinsaya, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, Başbakanlık Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) Başkanı Serdar Çam ile dünyanın dört bir tarafından gelen büyükelçilerimiz katıldı.

Sözlerine Sultanahmet, Paris ve Nijerya’da düzenlenen terör saldırılarını kınayarak başlayan Davutoğlu, "Bu saldırıları lanetliyorum, kınıyorum" dedi. Davutoğlu, "Aslında bütün bu olaylar uluslararası alanda yeni bir muhasebeye ihtiyaç hissettiğimizin çarpıcı göstergeleri. Bu çerçevede baktığımızda Büyükelçiler Konferansı daha geniş çerçevede bir muhasebe için imkan sağlıyor" ifadelerini kullandı.

"BÜYÜKELÇİ OLMAK HEM BİR ONUR HEM BÜYÜK BİR MEYDAN OKUMA"

Devletler, ülkeler ve milletlerin kurdukları gelenekler ve gelenek oluştuktan sonraki tutumlarıyla farklılaştıklarını anlatan Davutoğlu, "Bizim köklü devlet geleneğimiz içerisinde hariciyemizin özel bir önemi var. Hariciyemiz içinde de Büyükelçiler Konferansı ile ortaya çıkan yeni geleneğin ortak akıl üretme bağlamında özel bir konumu var. Salona baktığımda her birinizle geçmişte yaşadığımız hatıraları, birçok zorlu mücadele esnasında gösterdiğiniz gayretleri tek tek hatırlıyorum. Bu anlamda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin büyükelçisi olmak hem büyük bir onur hem büyük bir meydan okuma ama aynı zamanda tarihe büyük bir özne olarak geçebilmek için büyük bir şanstır. Bu ayrımı ben çok önemsiyorum" dedi.

Davutoğlu, ülkelerin farklı kategorilerde değerlendirilebileceğini dile getirerek, "Hiçbir ülkeye, millete ayrım gözetmeksizin eğer tarihe baktığımızda bir tasnif yapmak gerekirse tarihte özne olmuş milletlerin, devletlerin bir bakışla tarihin akışına yöne vermiş devletlerin, milletlerin bu anlamda ciddi şekilde farklılaştıklarını, çok zorlu sınavlardan geçerken ortak kader bilinciyle hareket ettiklerini, bir başarı söz konusu olduğunda bununla tekebbüre kapılmadan o başarıyı sağlam temellere oturtacak adımlar attıklarını hep görüyoruz. Bizim milletimiz tarihte özne olmuş bir millettir. Aslında 2015 yılı böyle bir özne olma çabasının bir hülasasıdır" değerlendirmesinde bulundu.

“BİZİM SABİTEMİZ TARİHİMİZ, COĞRAFYAMIZ VE KÜLTÜRÜMÜZ"

Vizyon üretemeyen ülkelerin düşüşe geçerek parçalandıklarını vurgulayan Davutoğlu, "Vizyonu olmamakla birlikte bir şekilde ait oldukları ülkeyi idare etme kabiliyetini sürdürenler belli bir vasat çizgide gidiyorlar. Ama vizyonu ve yönetme kabiliyeti varsa bir de yönetim meşruiyeti yani demokrasi varsa bu ülkeler kriz şartlarından güç kazanarak çıkıyorlar. İşte biz hamdolsun biz bu kategoride bir devletiz. Vizyonuz var, ’2023 vizyonu’ diyerek ülkeyi nakış nakış dolaşıyoruz, bütün dünyada vizyonumuzu harekete geçirecek şekilde yeni büyükelçilikler açıyoruz. Gururla, iftiharla, hepinizle gurur duyuyoruz, bu büyükelçiliklerde şanlı bayrağımızı dalgalandırıyorsunuz.

’Vizyonumuz var’ diyerek ticaret müşavirliklerimiz, kültürel faaliyetlerimizi, Yunus Emre Vakfı’nın, Türk Hava Yolları’nın iniş noktalarını sayılarını artırıyoruz. Dışişleri Bakanı olduğumda iki şeyi kabul etmeyeceğimi söylemiştim: 24 saat, yetmiyorsa 25 saati bulacaksınız ve hiçbir uluslararası toplantıda pasif durmak yok ve Türk vizyonu, Türk görüşü her yerde olacak; ister çevre konferansı olsun ister Medeniyetler İttifakı Konferansı olsun Birleşmiş Milletler (BM) ister UNESCO ister önemli baş şehirler olsun. Bu anlamda vizyona da açıklık getirelim. Süreklilik ve değişim içinde vizyon şu demek: Bir görüş. Vizyon, nihayetinde bir perspektifle ortaya çıkar. O zaman durduğunuz yer sabit olacak, bir sabiteniz olacak. Bizim sabitemiz tarihimiz, coğrafyamız ve kültürümüz" dedi.

 

Güncellenme Tarihi : 18.3.2016 23:01

İLGİLİ HABERLER