Medya
  • 28.3.2002 22:55

DEMİREL MEDYAYI KARIŞTIRDI,HERKES YAKUP CEMİL'İ ARIYOR

KAYNAK : Haber Vitrini ANKARA/Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in Özkök'e söylediği, ‘‘Türk basınında bazı köşe yazarları, Yakup Cemil haline geldiler’’ sözleri, yeni bir tartışma başlattı. Yakup Cemil'in sembolize ettiği tetikçi yazarların varlığı kabul edildi ancak isim verilemedi. Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök bir süre önce yazarların ‘köşe’leriyle ilgili ‘Bu köşeler babamızın malı mıdır?’’ tartışması başlatmıştı. Özkök'ün bu soruya cevabı ‘‘Hayır köşeler babamızın malı değildir’’ idi. Özkök, dünkü yazısında bu konuyu yeniden gündeme getirdi. Çok sayıda okuyucunun bu konuda kendisini desteklediğini söyleyen Özkök, diğer taraftan ‘‘Ama meslektaşlarımdan fazla destek görmedim’’ dedi. Aslında Özkök'ün dünkü yazısı, bu tartışmayı bir adım ileri taşıyordu. Bu kez soru, Özkök'ün yazısının başlığındaydı: ‘‘Köşe yazarları birer Yakup Cemil mi?’’ Yani Türkçesi'yle ‘Köşe yazarları birer tetikçi mi?’ Soru Özkök'e, saptama Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e aitti. Çünkü Demirel, Özkök'e ‘‘Türk basınında bazı köşe yazarları, Yakup Cemil haline geldiler. Böyle durumlarda onun üzerine düzenli ordularla gitmek gerekir.’’ demişti. Demişti ama soruyu Özkök soruyordu. Biz de köşe yazarlarına sorduk. Bazıları Türk basınında Yakup Cemil'lerin varlığını kabul ederken, bazıları ise bu benzetmeye kesinlikle karşı çıktı. Ancak ‘Yakup Cemil’ler var' diyenler, isim vermediler. Maalesef basında var Oktay Ekşi (Hürriyet-Basın Konseyi Başkanı) Maalesef Türk basınında sayın Demirel'in söylediği anlamda Yakup Cemil'ler var. Bir şekilde bu sorunun çözülmesi lazım. Demokratik özgürlükçü, etik ilkelere saygılı olmak kaydıyla çözümler aranmalıdır. Basın Konseyi olarak biz kanaatimizi söyleriz. Basın Konseyi'nin verdiği kararları basınımız kendi işine gelmediği zaman yayınlamıyor. Yakup Cemil'den şikayetçi olanlar, Basın Konseyi'nin kendi aleyhlerine verdiği kararları da yayınlama noktasında olmalılar. Ben Basın Konseyi başkanı olarak konumum itibarıyla, isim veremem. Üzücü ama tetikçilik arttı Tufan Türenç (Hürriyet) Türk basınında Yakup Cemil'ler yani tetikçiler var. Ben tetikçiliği hiç bir şekilde mazur göremem. Çünkü tekikçilik gazetecilik ilke ve kurallarıyla hiç bir şekilde bağdaşmaz. Ama üzülerek görüyoruz ki son zamanlarda bu tetikçilik olayları arttı. Tetikçiler, ne kendilerine faydalı olabilirler, ne de hizmet ettikleri insanlara. Uygun bir zamanda karşı tarafa geçip, oraya tetkikçilik yapabilirler. Tetikçileri kullananlar da tetikçilik yapanlar da yanlış yapmaktadır. Bir de şu tarafı var. Bazı siyasetçiler, işadamları, bürokratlar hoşlarına gitmeyen şekilde kendilerini eleştiren gazete yazarlarını tetikçilikle, Yakup Cemil'likle suçluyorlar. Onları öven, puan kazandıran yazılar yazılar yazdığınız zaman ‘çok iyi’ oluyorsunuz, eleştirdiğiniz zaman ‘Yakup Cemil’ oluyorsunuz. Bu iki tarafı keskin bıçak. Çok dikkat etmek azım. Tetikçiliğe hayır ama eleştirinin özgürlüğünü ‘tetikçilik’ diye engellemeye de hayır. Ben bu konuda isim vermem. Tetikçilerin kim olduğunu herkes biliyor. Hepimiz yapmışızdır Fatih Altaylı (Hürriyet) Doğrudur, Türk basınında Yakup Cemil'ler var. Sorup sual etmeden, işin gerçeğini öğrenmeden infaz, Türk basınında şimdi değil her zaman vardı. Hatta giderek azalıyor. Eskiden daha fazla vardı. Şimdi hem yasaların, hem de meslek içindeki etiğin gelişmesiyle, Basın Konseyi gibi kuruluşların da etkili olmaya başlamasıyla azalıyor. Tabii Yakup Cemil'in tam ne anlama geldiğini iyi tespit etmediğiniz zaman bu konuda yanlış yorumlar yapabilir, yanlış kişilere dönebilirsiniz. Ama gerçek Yakup Cemil'den yola çıkarsanız, Türk basınında vardır. Köşe yazarı düzeyinde de vardır, muhabir düzeyinde de vardır, yazı işleri yönetmeni, yayın yönetmeni düzeyinde de vardır. Her düzeyde vardır ama sayısı siyasettekinden daha azdır. Basın Konseyi Yakup Cemil'leri sık sık kınıyor. Yakup Cemil olmayı düşünmeden Yakup Cemil'leşenler de nasibini alıyor. Zaman zaman herkes, bazıları bilinçli bazıları bilinçsiz olarak bu hataya düşüyor. Hemen hemen herkes bunu yapmıştır. Ben de yapmışımdır, Ertuğrul Öskök de, Mehmet Yılmaz da, Zafer Mutlu da, Oktay Ekşi de. Mesleğimizin bir bölümünde bu hatayı yapmışızdır. Ancak kimileri ısrarlı bunu sürdürmektedirler. Onlardan arınmak lazım. Tetikçi yok eğilim var Güngör Mengi (Sabah) Yakup Cemil'ler olduğunu, o tarife giren insanlar olduğunu düşünmüyorum. O eğilimler olabilir. Eleştiri hudutları dışında insanları suçlamak, hakaret etmek gibi bir özgürlük meslek kuralları açısından yasaktır. İftiraya uğrayıp, hakkını aramayanlar Yakup Cemil'lerin hortlamasından sorumludur. Demirel’in siyasi tetikçileri Hasan Pulur (Milliyet) Demirel'in o benzetmesine kesinlikle katılmıyorum. Elmalarla armutlar toplanmaz. Yakup Cemil, çift tabancalı bir silahşördü. İdama götürürken bile tabancasını zorla aldılar. Demirel'in hoşlanmadığı yazarları Yakup Cemil'e benzetmesi hoş değil. Demirel ‘70 sente muhtaç ettim’ lafı yüzünden sıkıntılar çekti. Şimdi de bir ölçüde haksızlık yapıyor, benzetmesi haksız. Tetikçi aranıyorsa, siyasi hayatta Demirel'in tetikçileri de aranır, sonra o tetikçilerin hangi saflarda kime tetik çektiği de unutulmaz. Sayın Demirel'in de etrafında gözü kapalı her dediğine ‘evet’ diyen, ona bakarak Meclis'te parmaklarını kaldıranlar tetikçi miydi? Onun ölçüsü bu ise, parti yakınlarına da tetikçi sıfatı kullanılabilir. Köşe yazarları içinde tetikçi olanlar var mı, yok mu tartışırız. Ama Yakup Cemil benzetmesiyle başlarsak bir yere varamayız. Tetikçi para ile tutulmuş katildir. Ben en karşı olduğum yazara bile bunu söyleyemem. İsim veremem Taha Akyol (Milliyet) Türk basınında Yakup Cemil'ler var. İsim veremem. Kim insanları önyargıyla, onların prestijlerini, şereflerini toplum içinde yok edecek şekilde suçluyorsa, eleştiriler ötesinde hakaret anlamına gelen kelimelerle niteliyorsa, mahkeme kararı olmadan, peşinen insanları suçlu ilan ediyor, şüpheli, sanık, mahkum arasındaki farkı gözetmiyorsa onlar Yakup Cemil'dir. Maalesef meslektaşlarımız arasında vardır. Yakup Cemil'lere maruz kalanların daha süratli bir şekilde yargıya başvurmaları gerekir. Böyle köşeler var Okay Gönensin (Sabah) Yakup Cemil deyince ben ‘kör tetikçi’ anlamını çıkarıyorum, ‘konusunu incelemeden, sadece tek yanlı ve ölçüsü kaçmış bir şiddette savunmayı’ anlıyorum. Türk basınında Yakup Cemil'ler vardır. Her gün bazı köşelerin bu tanıma girdiğini de görüyoruz. İsimlerini tartışmıyorum, zaman zaman herkes olabilir. Okur ve basın kontrolü gerekir. Yakup Cemil: İttihat ve Terakki tetikçisi İttihat ve Terakki'nin ünlü silahşörlerinden Yakup Cemil, 1907'de Harbiye'yi bitirdi. 2'nci Meşrutiyet'ten sonra İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin sorumlu bir yöneticisi olarak Adana'ya gitti. Trablus'ta İtalyanlarla savaştı. 23 Ocak 1913'te Bab-ı Ali'ye yapılan baskının elebaşları arasında yeraldı. Bu baskın sırasında Harbiye Nazırı Nazım Paşa'yı vurdu. İttihat ve Terakki'nin gizli örgütü olan Teşkilat-ı Mahsusa'ya girdi. Enver Paşa ve çevresinde suikast hazırlamaktan dolayı tutuklandı. 1917'de Kağıthane'de idam edildi.Hürriyet Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:01

İLGİLİ HABERLER