DEMİREL TARİKAT ŞEYHİNE HABER SALDI : MERAK ETMESİN GELİR ELLERİNDEN ÖPERİM
İsmail Amasyalı, Özal'ın siyasi yasaklar konusunda referanduma gideceğini duyunca, Süleymancı cemaatin desteğini sağlamak amacıyla Kacar ile Demirel'i bir araya getirdi<ı>BAŞLARKEN
ı>İsmail Amasyalı'yı Süleymancı cemaatin yakınında olan bir işadamı ve politikacı olarak tanıdım. Süleyman Hilmi Tunahan'dan sonra, cemaatin başına damadı Kemal Kacar geçmişti. Kacar, Adalet Partisi'nden milletvekili seçildi; aynı zamanda parlamenter sıfatıyla, Avrupa Parlamentosu üyeliği görevinde bulundu. Amasyalı ise, 1991'de Doğru Yol Partisi'nden milletvekili seçildi. Parlamenterlik hayatı sona erdikten sonra da, siyasetçilerle ve siyasetle yakın ilişkisini sürdürdü. Amasyalı, Özal, Demirel, Mesut Yılmaz, Turgut Sunalp gibi isimlerle alâkalı anılarını Tercüman'a anlattı. Söze, Demirel'in siyasi yasaklarının kalkması noktasında oynadığı önemli rol ile başladı. Yasaklara karşı çıkmış, Kemal Kacar ile Süleyman Demirel'in arasını bulmuş, buna mukabil işadamı olarak ağır bir bedel ödemişti. İşte yaşadıklarının ibret veren hikâyesi.
1986 yılında Kocaeli'nde Akarçeşme Talebe Yurdu'nun açılışını hazırlamıştık. Devlet Bakanı, Hükümet Sözcüsü Mesut Yılmaz'ın açılışını yapacağı yurttaKemal Kacar, Kâmil Denizolgun ve bütün idareciler, yurtların mütevelli heyet mensupları, binlerce vatandaş bir aradaydık. Törenden sonra Vali İhsan Dede'nin makam aracında Mesut Yılmaz Bey 'le birlikte Kocaeli hududuna, oradan Yılmaz ile İstanbul'a hareket ettik. Yolda siyasyasaklı Demirel'den söz etmeye başladım. O zaman Demirel, beş defa gitmiş altı defa gelmişti. Yılmaz'a "Sayın Özal, Sayın Demirel'in yaptığı siyashatayı yapmamalıdır" dedim. Yılmaz, "Nedir o hata?" diye sordu. Ben de, "Demirel'in ilk dönemlerinde Erbakan siyasete meraklıydı. Eğer o yıllarda kendi bünyesine alsaydı, Erbakan Milli Nizam Partisi ve Milli Selâmet Partisi'ni kurarak ona rakip çıkmazdı" karşılığını verdim. Yılmaz o anda dilinin altındaki baklayı çıkardı ve "Bırakın siyasyasakların kaldırılmasının gündeme getirilmesini, Özal bunları siyasmevta haline getirecektir" dedi. Turgut Bey 'in referandum yapıp Süleyman Bey dahil liderlerin hepsini, sürekli siyasyasaklı hale getireceğinin işaretini aldım. İlk kez referanduma gitme lâfını işittim. Özal, Tercüman'da yayınlanan röportajında Güneri Civaoğlu'na, "Onlar zaman tünelinde kalmışlardır" diyordu. Deneyimli devlet adamlarının, özellikle Demirel'in tasfiyesini içime sindiremedim. Türkiye'nin etkin isimlerinden 2000 yurdu, 250.000 talebeyi ve sevenleri ile bir milyonu aşkın insanı etkileyebilecek olan Kemal Kacar, Demirel ile 7 yıldır dargındı. Bu dargınlığın ortadan kaldırılması için Meclis Başkanı İhsan Sabri Çağlayangil, Barlas Küntay gibi Demirel ile yakın isimlerin aracı olduğunu, ancak netice alamadığını biliyordum. Benim bu dargınlığı bitirebileceğime, benden başka kimse inanmamıştı. Dargınlığın giderilmesi için Demirel ve yakınlarından da bana müracaat eden olmamıştı. Kemal Kacar'ın etrafının, Anavatan Partisi'nden başkasını gözü görmüyordu. Özellikle Demirel ile alâkalı husumet ve kinleri açıktan ifade ettikleri gibi Kemal Kacar üzerinde etkilerini sürdürdüklerini müşahade ediyordum. Bu nedenle Kacar'a Demirel ile olan dargınlığın sona erdirilmesi için telkin ve tavsiyede bulunmam mümkün değildi. Bu arada Özal Hükümeti siyasyasakların kaldırılıp kaldırılmaması ile alâkalı referandum kararını Meclis'ten geçirmiş, tarih belirlenmişti. Yine Turgut Bey ile olan görüşmelerden aldığım izlenim, halkın siyasyasakların kaldırılması doğrultusunda karar alması halinde, Turgut Bey 'in baskın seçime gideceği istikâmetindeydi. O halde Demirel ile Kacar'ın dargınlığı hiç vakit geçirilmeden kaldırılmalıydı.
DEMİREL'LE RANDEVU
Bir plan hazırlayarak Tercüman gazetesine, Kemal Ilıcak'a gittim. Kacar ile Demirel arasında dargınlığı ortadan kaldırmayı düşündüğümü söyledim, Ilıcak çok memnun oldu ve nasıl yapacağımı sordu. Ilıcak'a "Demirel'e söyleyin beni görüşmeye çağırsın, gerisini bana bırakın" dedim. Ilıcak Demirel'i aradı. Günlerden cumartesiydi. Demirel, "Çarşamba akşamı saat 21.00'de Güniz Sokak'taki evime gelsin" dedi. Kacar'a gittim. "Efendim nereden çıktı bilmiyorum Demirel benimle görüşmek istiyormuş gideyim mi?" diye sorunca "Sen bilirsin" cevabını verdi. "Rusya ile Amerika görüşüyor. Ben niye görüşmeyeyim yalnız, sizden icazetli olduğumu söyleyeceğim"dediğimde Kacar, "Hayır benden bahsetme"diye uyardı. Ben de "Efendim sizden bahsetmezsem bilginiz dışında gitmiş olurum; bunu saygısızlık telâkki ederim" diye itiraz ettim. Kacar, "Peki ne diyeceksin" diye sorunca diyalog şöyle gelişti: "Efendim size geleceğimden Kacar'ın bilgisi var. Size selâm ve muhabbetlerini getirdim derim" Kacar: "Doğru Sayın Demirel benim eski siyaset arkadaşım ve genel başkanımdı. Üstelik başbakanlık yapmış iyi bir devlet adamı. Selâm ve muhabbetimi bildir." "Efendim Demirel sizinle görüşme talebinde bulunabilir. Ne cevap vereyim?" diye sordum. Bana "Üzerinde durma bir cevap verme" dedi. "Sayın Demirel görüşmek isterse niye görüşmeyeceksiniz ki! Siz bir cemaatin lideri o eski bir başbakan" Kacar: "Olur. Sen duruma göre karar ver". Dünyalar benim olmuştu. Türkiye'nin saygın iki insanını buluşturmak, barıştırmak şerefi benim gibi aciz bir vatandaşa nasip oluyordu. Havaalanından Yavuz Donat beni aldı ve Güniz Sokak'a getirdi. Demirel kapıda karşıladı, kucakladı, alt salona geçtik. Kemal Ilıcak'ın yakını AK Ajans'ın sahibi Uğur Reyhan salondaydı. Yavuz'la girdik. Biraz sonra Uğur Reyhan ve Yavuz Donat çıktılar. Demirel ile yalnız kaldık.
BUZLAR ERİYOR
Demirel: Tekrar hoş geldin. Kemal Bey nasıllar?
Amasyalı: Efendim onun bilgisi dahilinde geldim. "Benim eski Genel Başkanım ve Başbakanımdır. Kendilerine selâm ve muhabbetlerimi iletiniz"dedi.
Demirel: Çok muzdaribim. Kacar'la yedi yıldır dargınım nasıl kırdım bilmiyorum. Eline sarılır özür dilerim.
Amasyalı: Efendim bir yerde hata var. Dünya sizi iyi tanıyor. Amerika'daki çalışmalarınızdan siyasete atılışınıza ve başbakanlığınıza kadar. Ancak öyle zannediyorum ki siz Kacar'ı iyi tanımıyorsunuz.
Demirel: Kacar'la tekrar bir arada olmak eski muhabbetimize kavuşmak istiyorum.
Amasyalı: Kendileri ile konuştum. O da böyle bir buluşmadan son derece memnun olacağını düşünüyor.
Demirel: Onu ziyarete gidebilir miyiz?
Amasyalı: Siz Başbakanlık, Parti Genel Başkanlığı yapmışsınız. Kacar'ın ayağına gitmenize gönlüm razı olmaz. Kacar da size gelmesin, bir yerde buluşabiliriz.
Demirel: İsterseniz senin evinde olsun.
Amasyalı: Efendim, Kemal Ilıcak Bey'in de bu çorbada tuzu var, ona saygısızlık etmek istemem.
Demirel: Bu nezaketinden çok memnun oldum. Ilıcaklar'ın yalısında buluşalım.
D.B.TERCÜMAN Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:25