LEFKOŞA - Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın referandumdan önce verdiği ''Evet deyiniz, biz sizi ertesi gün tanıtacağız'' sözünü tutmasını beklediğini söyledi. Denktaş, hem Türkiye hem KKTC hükümetlerini, ambargoların kalkması için uğraşırken tanınma konusunda girişim yapmamaları nedeniyle eleştirdi.
Denktaş, hem Türkiye'den hem dünyadan verilen sözlerin tutulmasını istediklerini kaydederek, Güzelyurtlulara topraklarına sahip çıkmaları çağrısı yaptı.
Yalan propagandalarla referandumda ''evet'' diyen halkın şimdi dünyaya ''devletim de vardır, egemenliğim de'' diyerek cevap vermesi gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, devleti tanıtmayan başbakan olamayacağını söyledi.
Rumların Güzelyurt'ta 1 ve 2 Eylül tarihlerinde şimdi İkon Müzesi olarak kullanılan Ay Mamma'daki ayine karşı çıkan bir grup Güzelyurtlu, Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı ziyaret ederek ayine izin verilmemesini istedi.
Güzelyurt Belediye Başkanı Mahmut Özçınar; UBP Güzelyurt milletvekilleri Erdoğan Şanlıdağ ve Türkay Tokel ile bazı muhtarların ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin katıldığı görüşmede ayini ''Güzelyurt'un işgali'' olarak algıladıklarını ve Güzelyurt halkının büyük bir huzursuzluk yaşadığını söyledi.
Heyete başkanlık eden Özçınar, Ay Mamma ayini için Rumların Güzelyurt'ta hummalı çalışmasının devam ettiğini belirterek, referandumda Rumların ''hayır'' demesi yüzünden ortadan kalkan Annan Planı'nın Türk tarafınca tek taraflı olarak uygulanmaya çalışıldığını hissettiklerini söyledi.
''Bugün St. Mammas'ta yapılacak bir ayini Güzelyurt'un işgali anlamında bir hareket olarak değerlendiriyoruz'' diyen Özçınar, 10 bin Rum'un katılacağı söylenen ayinin Güzelyurt halkında huzursuzluk oluşturduğunu belirtti.
Mahmut Özçınar, ''Bugün dini ayin için gelen insanların ardından, sözde 'Omorfo belediye başkanı' denen zat da gelip Güzelyurt'ta yolları tamir etme gibi bir düşünceye kapılabilir'' diye konuştu.
Hükümetin Güzelyurt'la ilgili kesin kararını verip düşüncelerini dile getirmesi gerektiğini ifade eden Özçınar, ayinin durdurulmasını istedi ve ''Halkımızın bu sıkıntısı daha değişik bir boyuta taşınabilir. Biz bundan büyük rahatsızlık duyuyoruz. Hükümetin bu konuda doğabilecek olaylardan sorumlu olduğunu dile getirmek istiyoruz'' dedi.
Özçınar, hükümetin konuyu yeniden değerlendirmesini de talep etti ve Denktaş'a bir yazı iletti.
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş da konuşmasında, böyle bir ayin için izin verilmeden önce bölgenin yöneticileriyle görüşülmesi gerektiğini belirterek, bunu eksiklik diye niteledi. Başbakan'ın iyi niyetle ''olabilir'' dediğini kaydeden Denktaş, ''Dünyaya karşı bu iyi bir görünüm olabilirdi; eğer hala 'Güzelyurt belediye reisi' diye bir belediye reisi seçmese, 'Güzelyurt benimdir' demese, bütün bunların bir anlaşma sonucunda halledileceğini teslim etse, iyi niyetle gelse, benim de bir şey diyeceğim yok'' diye konuştu.
Denktaş, bölgede olay çıkmaması için telkinlerde bulunduğunu belirterek, ancak halkın hissiyatını göstermesini kimsenin engelleyemeyeceğini, hissiyat göstermek için düzenlenen bir toplantının da tahrik karşısında büyük olaylara dönüşebileceğini söyledi.
Başbakan Mehmet Ali Talat'la bu konuyu görüştüğünde Talat'ın ''Bir şey olmaz merak etme'' dediğini ifade eden Denktaş, ''Merak etme meselesi değildir, bunun ötesinde siyasi bir konudur. Bu gibi tavizler verilecekse bunları kendi aramızda konuşup birlikte vermemiz lazımdır'' dedi.
Cumhurbaşkanı Denktaş, telefonda konuştuğu Güzelyurt Kaymakamı'nın ''Bakanlar Kurulu kararı vardır, Ne yapayım'' dediğini, Bakanlar Kurulu Sekreterliği'yle görüşmesinde ise Rumların ayini konusunda bir karar olmadığını öğrendiğini söyledi.
Halkın reaksiyonu karşısında Bakanlar Kurulu'nun oturup durumu yeniden görüşüp değerlendirmesi ümidini dile getiren Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, ''`Güzelyurt Belediye Başkanı', 'Güzelyurt bizimdir, döneceğiz' iddialarında bulunan insanlara karşı verilen tavizlerin kıymeti, ancak Rumların söylediklerinin teyidinden başka bir şey değildir'' dedi.
Denktaş, Karpaz'da 8-10 Rum çocuğuna ortaokul açılsın diye dünyadan büyük baskılar gördüklerini, ancak KKTC'nin yasalarına göre değil, Rumların kendi istedikleri şekilde bir okul açılmasını istediklerini anlatarak, ''Ne münasebet!'' diye ekledi.
Bir okul açma izni verildi diye ''Karpaz'a dönüş başladı'' manşetlerinin atıldığına işaret eden Denktaş, bu akıldaki Rumlarla ne kadar tavizkar davranırlarsa davransınlar, neticenin Rumlara boyun eğmeleri anlamına geleceğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Denktaş, Rumların KKTC'yi Türkiye'nin bir alt kuruluşu olarak gördüğünü kaydederek, Başbakan Talat'a daha önce ''ne iyi adam'' diyen Rumların, Başbakan olduktan sonra ''sahte başbakan, uzlaşmaz adam'' demeye başladığını, şimdi ''çok iyi'' diye bir başkasını bulduklarını ve maksatlarının idareyi tanımamak ve kendilerini ''tüm Kıbrıs'ın meşru hükümeti'' göstermek olduğunu söyledi.
Hükümetin Güzelyurtuların düşüncelerini alarak karar çıkarmasını isteyen Denktaş, ayin sırasında olay çıkması endişesi taşıdığını dile getirdi. Denktaş, ''Polisi rahatsız etmeye, seferber etmeye, askerimizi alarma sokmaya gerek yok. 10 bin kişi gelecekmiş, ne hakla! Bu baştan başa tahriktir'' dedi.
Cumhurbaşkanı Denktaş, Başbakan'a bir yazı yazarak durumu bildireceğini belirtti ve Güzelyurtlulara ''Ne olursa olsun hissiyatınızı göstermeyi kavgaya döndürmeyin, tahriklerden sakının'' diye seslendi.
Rumların Kuzey'e gelen tüm turistlere yönelik bir kitapçık hazırladığını belirten Denktaş, ''Bunlar bütün Kıbrıs'ı almaya uğraşıyor. Bunlara taviz değil, ancak kararlılıkla devlete sahip fi ve Denktaş'a bir yazı iletti.
Cumhurbaşkanı çıkmak suretiyle ders verilir. Benim istediğim bu. Kıbrıs meselesi ondan sonra halledilir. Yoksa ona, buna iyi görünelim diye bir yere varılmaz'' diye konuştu.
Heyetteki bir kişinin Mücahitler olarak ayinden birkaç gün önceden itibaren nöbet tutmaya başlayacaklarını ve ayine izin vermeyeceklerini açıklamasından sonra konuşmasını sürdüren Denktaş, ''Halkın dediği olur, benim bildiğim bu. Rum idaresi de herhalde hissiyatınızı duyar ve ona göre tedbirini alır'' dedi.
Cumhurbaşkanı Denktaş, Kıbrıslı Türkler için sürekli ''sahte'' diyen Rumların kendilerini her gün tahrik ettiğini belirterek, böyle barış olamayacağını, barış için Rumların yaptıklarının hesabını vermeleri ve 1963-74 arası yaptıkları için özür dileyerek tazminat vermeleri gerektiğini söyledi.
40 yıldır Kıbrıs Türk halkına haksızlık yapıldığına işaret ederek, referandumdan sonra AB'nin de bir halkın bütün Kıbrıs'ı temsil etmediğini teslim etmesini beklediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Denktaş, tam aksini yaptıklarını, referandum öncesi vaatlerin verilmemesi için veya Rum kanalı ve rızasıyla verilmesi için bir hayli oyuna tevessül ettiklerini anlattı.
ERDOĞAN VE TALAT'A ELEŞTİRİ
Denktaş, yalan vaatler üzerine referandumdan evet oyu çıktığı görüşünü yineleyerek, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ve Başbakan Mehmet Ali Talat'ı da ''Türkiye Cumhuriyeti'nin Sayın Başbakanı bize ne dedi? 'Evet deyiniz, ertesi gün tanınmanız için yola çıkacağız'. Ne yapıyorlar şimdi? Buradaki hükümet ve kendileri her temaslarında 'Biz ambargoların kalkmasını isteriz, vallahi billahi tanınma istemeyiz' diyorlar. Türkiye tanıdığı devleti 'tanınma istemiyorum' diyerek nasıl savunuyor ben anlamıyorum'' şeklinde eleştirdi.
''Buranın Başbakanı ve diğer makamları, gördükleri diplomatlara 'Ben tanınma istemem vallahi' demek suretiyle devleti nasıl savunuyorlar, bunu da anlamıyorum'' diyen Denktaş, ''Kendilerine soran yok, peşinen 'tanınma istemeyiz, merak etmeyin' diyorlar. Olacak iş değil! Tanınma hakkımızdır, yerden göğe kadar helalimizdir. Bundan bizi kimse alıkoyamaz. Türkiye'nin tanıdığı bu devletin biz Türkiye tarafından da savunulmasını istiyoruz, savunulacağına da inanıyoruz. Verilen sözlerin tutulmasını istiyoruz. Hem dünyadan, hem Türkiye'den. Türkiye'den de verilen söz, 'evet dediniz, biz sizi ertesi gün tanıtacağız'. Bunun yerine getirilmesini istiyoruz. Verilen sözdür, Türkiye olarak verilen sözdür, bu sözden dönmemeleri bizim arzumuzdur, hakkımızdır'' ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Denktaş, devletin ve toprağın korunmasını isteyerek, kavgaya gerek olmadığını ve Güzelyurtlularla beraber olduğunu söyledi.
Denktaş, referandumda evet çıkmasıyla bütün Kıbrıs'ın Rum olmasını bekleyenler bulunduğunu kaydederek, ''Evvela propaganda yapıp evet dedirttiler, ondan sonra da 'egemenlik, devlet istemeyeceksin' dediler. Vay demek öyledir ha! Bunun cevabını siz vereceksiniz. 'Devletim de vardır, egemenliğim de vardır, zerre kadar da taviz vermiyorum bundan' diye siz söyleyeceksiniz. Hükümetimiz de inşallah Rum'u anladıkça artık devletine sahip çıkar. Devleti tanıtmayacaksa nasıl başbakandır! Olur mu böyle şey! Olmaz böyle şey! ifadelerini kullandı.
Denktaş, ''Siz Güzelyurt'a ne kadar sahip çıkarsanız Güzelyurt o kadar bizim olacak'' diyerek, Güzelyurtuların malına mülküne sahip çıkması çağrısını yineledi, devletin, egemenliğin, hakların Rumlara verilemeyeceğini vurguladı.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:47