Ekonomi
  • 28.6.2005 11:23

DERNEK VE VAKIFLARA VERGİ SÜRPRİZİ!..

ŞÜKRÜ KIZILOT'UN HÜRRİYET'TEKİ YAZISI:


Dernek ve vakıf lokallerine vergi sürprizi 

 
ONBİNLERCE dernek ve vakıf, ilginç bir vergi sürprizi ile karşı karşıya... Lokal işleten dernek ve vakıflar, normal bir şirket gibi vergi mükellefi olacak ve kurumlar vergisi ile KDV ödeyecekler.

‘Şu yaz sıcağında, bu da nereden çıktı?’ diyenler için açıklayalım.

Maliye Bakanlığı, yürürlükteki yasayı yorumlayıp, şöyle bir sonuca vardı; dernek ve vakıf tarafından, kár elde etme amacı ile ya da kár amacı olmaksızın işletilen bir lokal var ise, bu lokal ‘iktisadi işletme’ sayılacağından, kurumlar vergisi ve KDV mükellefiyeti doğar.

İLGİNÇ BİR SÜRPRİZ

Şu anda bu yazıyı okuyan, bir kısmı tatile çıkan bir kısmı da tatil hazırlığı içinde olan dernek ve vakıf yöneticilerinin, keyiflerinin kaçtığını biliyorum. Yaz gününde böyle bir ‘vergi sürprizi’ onlar için can sıkıcı...

İsterseniz, biraz daha ayrıntıya inelim. Türkiye’de kurulan dernek sayısı 173 bin 848 bunların bir kısmı faal değil. Vakıf sayısı ise 42 bin 500. Dernek ve vakıfların çoğunda, üyelerin gelip, çay-kahve ve meşrubat içtikleri, hatta bazılarında yemek bile verildiği görülmektedir.

Kurumlar Vergisi Kanunu’nda da dernekler ve vakıflar, kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmıyor. Ancak ‘dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler’ kurumlar vergisi mükellefi olarak kabul ediliyor (KVK Md. 1/D ve 4, 5). Yani dernek ve vakıfların, iktisadi işletmesi olmadığı sürece sorun yok. Yasa’da yer alan hükme göre; dernek ve vakıflara ait veya bağlı olan ve faaliyetleri devamlı bulunan, sermaye şirketi ve kooperatif statüsünde kurulmamış olan ticari, sınai ve zirai işletmeler, dernek ve vakıflara ait ‘iktisadi işletmeler’ olarak kabul ediliyor.

Maliye Bakanlığı’nın 30.03.2005 tarih ve 51/5104-281/14490 sayılı Özelge ile yaptığı açıklamaya göre; dernek ve vakıflar, tüzel kişiliğinden dolayı, kurumlar vergisi mükellefi olmamakla birlikte, lokal işletmeciliğinden dolayı derneğe ve vakfa ait bir iktisadi işletme oluşacağından, lokal işletmesinin kurumlar vergisi mükellefi olması gerekir. Mal satışı ya da hizmet arzı, sadece üyelere yapılsa da sonuç değişmeyecek ve yine vergileme yapılacak. Sonuçta, lokal işleten dernek ya da vakıf tarafından hem kurumlar vergisi hem de KDV ödenecek.

DANIŞTAY’IN GÖRÜŞÜ FARKLI

Danıştay, bu olaya daha yumuşak bakıyor. Danıştay’a göre; üyesi dışındaki kimselere hizmet vermeyen lokalde, üyelere yapılan hizmetin masrafını karşılamak için, üyelerden tahsil edilmesi olayında, lokalin ‘iktisadi işletme’ sayılması söz konusu olamaz. Danıştay’ın bu yöndeki bir kararının özeti aşağıdaki gibi:

‘... Davacı derneğin, üyesi dışındaki kimselere hizmet verdiği hususunda somut bir tespit yapılmadan, derneğe ait lokalde yapılan hizmetin masrafını karşılamak için üyelerinden tahsil edilen paralar nedeniyle, derneğe ait lokal iktisadi işletme sayılamayacağından, bu faaliyet nedeniyle idarece mükellefiyet tesisinde ve kesilen özel usulsüzlük cezasında isabet yoktur.’

(Danıştay 4. Daire, 7.10.2003 Tarih ve E.2003/1298, K.2003/2244).

Görüldüğü gibi, lokallerin vergilendirilmesi konusunda, Maliye Bakanlığı ile Danıştay’ın görüşleri farklı. Ancak, yukarıda yer verilen 2005 tarihli özelgeden de farkedileceği gibi, Maliye lokal işleten dernek ve vakıfların, kurumlar vergisi mükellefi olması görüşünde. Yakında, bu yönde uygulama başlatılıp, cezalı vergileme yoluna gidilirse, sürpriz olmasın.

Onbinlerce dernek ve vakfı yakından ilgilendiren bu konunun, hiçbir yorumu gerektirmeyecek şekilde, bir yasa ile düzenlenmesinde yarar var...
 

Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:26

İLGİLİ HABERLER