KAYNAK : Haber Vitrini
CHP'ye katılan eski Devlet Bakanı Kemal Derviş, "Tam düşünmeden Hüsamettin Özkan'a (size katılırım) dememem gerekirdi. Bu beni sıkıntıya soktu" dedi.
CNN Türk'te "Eğrisi Doğrusu" programına katılan Kemal Derviş, Taha Akyol'un sorularını yanıtladı. Sosyal demokrat birlikteliği sağlama çabalarına ilişkin değerlendirmeler yapan Derviş, şöyle devam etti: "Önemli bir hatam; daha olayı kavramamışken, olayın nasıl geliştiğini tam anlayamamışken ve yeterli ölçüde tam düşünmeden Sayın Hüsamettin Özkan'a Celal Göle'nin evinde, (size katılırım) dememem gerekirdi. Bu beni sıkıntıya soktu. O gün (bir düşüneyim) deseydim, belki çabam daha başarılı olurdu. Solu biraraya getirmede bu sıkıntı olmazdı, en azından kamuoyunda soru işareti doğmazdı. Bir an önce siyasi belirsizlik ortadan kalksın havası içinde Sayın Özkan'a (evet, size katılırım) dememiş olsaydım, daha iyi bir süreç içerisinde bunu götürürdük. Bu bir hata oldu." Derviş, CHP'nin değiştiğini, yarışmaya dayalı, rekabetçi, eşit şartlarda gerçek bir pazar ekonomisini benimsediğini kaydetti.
'Başörtüsüne karışmam'
Kemal Derviş, seçim sonrası koalisyon olasılıklarına ilişkin bir soru üzerine, dünya görüşleri ayrı, yaklaşımları ayrı insanlarla kurulan koalisyonların başarılı olamayacağını düşündüğünü belirterek, "Böyle bir koalisyonda sorumluluk kabul etmem" dedi. Başörtüsü konusundaki bir soruyu yanıtlarken de Derviş, giyimi insanların işini etkilemiyorsa, kişisel kararları doğrultusunda hareket etmelerinin doğru olacağını düşündüğünü ifade ederek, "Ben kişisel özgürlükten yanayım. Ama hukuk yönü başka. Bu kişisel özgürlüğü talep eden de arkadaşının farklı yaşam ve giyimine saygı duymalıdır" dedi.
Derviş, seçmen kaydını yaptırdı
Derviş, dün öğle saatlerinde Tarabya Mahallesi Muhtarlığı'na giderek seçmen kaydını yaptırdı, kendisi ve eşinin ikametgah kaydını da buraya aldı.
Bu arada, Tarabya Mahallesi Muhtarı Hasan Refet Üstün ile bir süre sohbet eden Derviş, Üstün'ün "Ben uzun yıllardır CHP'liyim. Deniz Baykal'la nasıl geçineceksiniz?" şeklindeki sözleri üzerine, "30 yıllık arkadaşımdır, tanıdığımdır. Kendisini biliyorum" dedi. Öte yandan Cumhuriyet Halk Partisi'nde (CHP) Kemal Derviş hareketliliği yaşanıyor. CHP'ye başvuru dosyası almak müracaat eden aday adaylarının, bin 400 e, dosya alanların ise iki bine ulaştığı belirtildi. Derviş'le birlkte talebin yoğunlaşmasından memnun olan parti yönetimi, daha önce 26 Ağustos olarak belirlenen son başvuru tarihini de 29 Ağustos'a kadar uzattı. CHP'ye barajı geçemediği 1999 seçiminde milletvekilliği aday adaylığı için sadece 700 kişi başvuru yapmıştı.
'Derviş CHP'ye oy kazandıramaz'
Liberal Demokrat Parti (LDP) Genel Başkanı Besim Tibuk, "Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Derviş sayesinde oy kazanmayı hesaplıyor. Buna sadece gülünür" şeklinde konuştu. Tibuk, parti çalışmaları için geldiği Kayseri'de, Kapalıçarşı ve Eski Sanayi Mahallesi'ndeki esnafı ziyaret etti. Tibuk, ziyarette, Kemal Derviş'in CHP'ye katılmasını şöyle değerlendirdi: "CHP, Derviş sayesinde oy kazanmanın hesaplarını yapıyor. Buna sadece gülünür. Millet düşünmez mi? '17 aydır bu devleti bu duruma düşüren Derviş değil mi?' diye. Kriz vardı da Derviş mi kurtardı?" Tibuk, partiler arasında seçim öncesi ve sonrası olabilecek ittifak senaryolarını nasıl değerlendirdiği yönündeki bir soruyu ise şöyle cevapladı: "Seçim öncesinde bütün Ankara partileri birleşse daha iyi olacak. Bizim dışımızda kaç parti varsa hepsi birleşsin. Zaten ülkede sağ-sol ayrımı da kalmamıştır. Bir tek biz farklıyız, biz de hiçbir partiyle ittifak yapmayı düşünmüyoruz." Tibuk, esnaf ziyaretinin ardından Hürriyet Mahallesi'nde açılan seçim bürosuna giderek, partililerle görüştü.
'Ekonomistlere sandıkta geçit yok'
YTP Genel Başkanı İsmail Cem, "İnsanı unutan, insanı görmeyen, ekonomiyi sadece rakam yığını, sadece istatistik olarak alan, ama o rakamın ardında insanın umudunu, beklentisini, acısını görmeyen anlayışlara biz 3 Kasım'da geçit vermeyeceğiz" dedi. Cem, partisinin Kağıthane İlçe Örgütü'nce Gültepe'deki Boyabatlılar Kahvehanesi'nde düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, siyasetçilerin sadece iyi konuşan değil, iyi dinleyen de olması gerektiğini belirterek, vatandaşların sorunlarını dinlemek istediğini söyledi. Cem, iddialarının "önce insan" olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti: "İnsanı unutan, insanı görmeyen, ekonomiyi sadece rakam yığını, sadece istatistik olarak alan, ama o rakamın ardında insanın umudunu, beklentisini, acısını görmeyen anlayışlara biz 3 Kasım'da geçit vermeyeceğiz. Bu ekonomik gidişe, bu sosyal gidişe, bu haksızlığa, eşitsizliğe, üretimsizliğe, işsizliğe son vermek için ve halkımızı kendi içinde barışa kavuşturmak için siyaset sahnesindeyiz." Daha sonra ilçe esnafını ziyaret eden Cem, bir cami derneği başkanının kendisini davet etmesi üzerine, "Bizim politikamız, konuşmaktan çok dinlemek. Sizleri dinlemeye geleceğiz" dedi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 17:55