Gündem
  • 29.10.2002 20:01

DEVLET BAHÇELİ :"BRÜKSEL SEVDALILARI İLE TÜRKİYE SEVDALILARI YOL AYRIMINDA"

KAYNAK : Haber Vitrini ÖMER ERTUĞRUL YOZGAT - Milliyetçi Hareket Partisi(MHP) Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, Brüksel sevdalıları ile Türkiye sevdalılarının yol ayrımında olduğunu söyledi. Yozgat'ta Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde halka hitap eden Devlet Bahçeli, konuşmasına vatandaşların Cumhuriyet Bayramı'nı kutlayarak başladı. Pazar günü güvenli ve huzurlu bir ortamda seçim yapılacağını belirten MHP Lideri Bahçeli, seçimlerin bütün siyasi partilere ve milletvekili adaylarına hayırlı olmasını diledi. Seçimin siyasi partiler açısından önemli olduğunu ifade eden Bahçeli, "Bugün MHP'nin kalesi Yozgat'tayız. Şimdi bazıları akıllarınca sağdan soldan gedikler açarak, Yozgat'ın kalesini yıkmaya çalışıyorlar. Yozgat'ın MHP kalesi, 35 yıllık bir kaledir. Bunu yıkmak mümkün müdür? Yel kayadan ne alır? O sebepten dolayı Yozgat'ın bu açık hava toplantısı çok anlamlıdır. Yanlış yapanlara haddini bildirme toplantısıdır" dedi. "MHP'NİN İMZASI NAMUSU ŞEREFİDİR" Ülke meseleleri hakkında attıkları imzaların arkasında olduklarını belirten Bahçeli, "Ulusal programın uygulanması sırasında imzası olan MHP'nin bir engeli söz konusu olamaz. Ancak bu uzlaşılmış, metin haline dönüştürülmüş, 19 Mart 2002 tarihinde Avrupa Birliği'ne verilmiş bu ulusal programda yer alan bazı ifadeler sonradan farklılaştırılarak AB yönetimine veriliyor. AB bize 3 ön şart öne sürüyor. Bu ön şartlar yerine gelmediği takdirde, 'müzakere sürecini başlatan bir takvimi alamayız' gerekçesiyle bu toplumumuza farklı farklı anlatılıyor. 'Cennet yolculuğundan vazgeçiyor' diyerek milletimizi kandırmaya çalıştıkları bir dönemde, MHP gerekli hassasiyetleri ve karşı duruşları hemen ortaya koymuştur. Avrupa Birliği'ne tam üyelik yolunda hazırlanmış olan Ulusal Programın bir çok siyasi ve ekonomik kriterleri yerine getirilmiştir. 57. Cumhuriyet Hükümet döneminde, MHP'nin olduğu bir dönemde yerine getirilmiştir. Kimse MHP'yi 'AB karşıtı, cennet yolculuğunu tıkayan' diye takdim etmeye kalkmasın. Gelsin bu meydanlarda gerçeği anlatsın" diye konuştu. "AB'NİN 3 ÖN ŞARTI İLE PKK'NIN TEKLİFİ AYNI" Avrupa Birliği'nin dayattığı 3 ön şart ile PKK'nın talebinin aynı olduğunu öne süren Bahçeli, konuşmasına şöyle devam etti: "AB'nin ileri sürdüğü ve dayattığı 3 şart nedir? Terör cezaları da dahil idam cezasının kaldırılması, anadilde eğitim ve öğretimin serbest bırakılması, anadilde televizyon yayınına izin verilmesi. Bu 3 şartı Türkiye'de başka isteyenler var mı? Evet. 1984'de Eruh İlçesi ve Şemdinli İlçesi'ni basarak, bölücü terör faaliyetlerinin silahlı çatışmaya yönelten, 30 bin insanımızın şehit düşüren ve Türk ekonomisine 100 milyar dolar ekonomik yük getiren PKK örgütünün hain başı. Biz insanlarımızın Kuzey Irak'a gönderiyoruz. Bir barış süreci başlatmak istiyoruz. Artık PKK ile silahlı çatışma yerine biz siyasal süreci düşünüyoruz. Onun içinde şu isteklerimiz var bunların karşılanması lazım. Birincisi idam cezasının kaldırılması ve genel affın çıkarılması, ikincisi Kürtçe eğitim ve öğretimin serbest bırakılması, üçüncüsü Kürtçe televizyona izin verilmesi ve dördüncüsü de Kürt kimliğinin tanınması. Şimdi PKK örgütünün 929 yıldan beri bu milletin bir mensubu olarak, insanlarımızı zaten temsil ettikleri yok. Bunlar dışardan beslenen hain örgütler. Ama bir amaca doğru gitmek için Türkiye'nin 15 yılı aşkın süredir başını ağrıtıyor. Şimdi düşünelim Avrupa'nın ön 3 şartı bu. PKK terör örgütünün şartı da bu. Hepsi iskambil kağıdı gibi hep üst üste gelmiştir. Milliyetçilerin bunu kabul etmesi mümkün müdür? İşte bunun için karşı duruyoruz. Bundan sonra da Türkiye'yi büyük sıkıntılara sokabilecek, milli hassasiyetlerimizi zedeleyecek davranışlara MHP varlığını sürdürdüğü müddetçe her zaman karşı duracaktır. Ama ne acıdır ki, Meclis'in bir erken seçim kararı alması sebebiyle olağanüstü toplantı yaparken, MHP'nin dışında Meclis'te temsil edilen siyasi partilerin AB Uyum Yasaları'nı çıkartarak bu talepleri karşılar bir duruma düştüler." "KUZEY IRAK'TA 2 AŞİRET REİSİ KAFA KAFAYA VERMİŞ TÜRKİYE'YE KAFA TUTUYOR" Kuzey Irak'ta otorite boşluğundan yararlanarak 2 aşiret reisinin kafa kafaya verdiğini ifade eden Bahçeli, aşiret reislerinin Türkiye'ye kafa tuttuğunu söyledi. Bahçeli, "Biri, 'Kürdistan devleti kuracağım. Kerkük'ü de başkent yapacağım' diyor. Öbürü de, 'Yurt kimliğini sağlayan yasaların çıkmasını gerçekleştirdik. Şimdi Kürdistan geçici hükümetini kurmak için Brüksel'de bir toplantı gerçekleştireceğiz' diyor. Ne oluyor? Cilo Dağı'ndaki silahlı kuvvetlerinin yüzlerce şehitle kazandığı zaferi masa başında malubiyete mi çevireceğiz? Böyle şey mümkün olabilir mi? Avrupa Birliği Diyarbakır'dan geçermiş. Öz ve öz Akkoyunlular'ın şehri olan Diyarbakırı ayrı görüp oradan Brüksel'e cennet yolculuğunu başlatmak kimin haddine? Bu gerçekleri ortaya koydukları için bir senaryonun 3. perdesi olarak seçim kararını değişik şartlarda erteleterek, MHP'siz ama AB'nin her dayatmasına evet diyebilecek bir hükümetin kurulmasını ilave ettiler. Ama başaramadılar. Artık karar yüce milletimizindir. Oyun bozulmuştur. AB'ye onurlu üyelikten başka bir yol olamaz. Şimdi çıkmışlar, 'Türkiye yol ayrımındadır' diyorlar. Eğer sizin anlayışınıza göre bir yol ayrımındaysak evet doğrudur. Yol ayrımı Brüksel sevdalılarıyla Türkiye sevdalılarının yol ayrımıdır" şeklinde konuştu. MHP'nin 18 Nisan seçimleri öncesi meydanlarda söyledikleri sözlerin halka karşı kullanıldığını vurgulayan Bahçeli, şöyle dedi: "Siz meydanlarda hain başını hep asacağınızı söylediniz. 'Niye asamadınız' diye televizyonlarda Meclis'te şimdi de seçim meydanlarında bunları sık sık tekrarlıyorlar. MHP yeterli güce sahip olsaydı dediğini yapardı. Çirkin oyunlara girenler şimdi size soruyorum neden idam cezasını kaldırıp müebbede çevirdiniz?" Kamuoyu araştırmalarına göre iki siyasi partinin genel başkanlarının sırasıyla 'tahterevalli' gibi başbakan yapıldığını söyleyen Bahçeli, sözlerini şöyle tamamladı: "Şimdi sık sık kamuoyu araştırmasıyla toplumu yönlendirip daha seçim olmadan kimin başbakan olacağını belirlemeye çalışırsan, o zaman seçime ne gerek var? Millet iradesine ne gerek var? İşte bir başka senaryoda bu. Arzuladıklarını iktidara doğru taşıyabilmek için kamuoyu araştırmalarıyla milleti yönlendiriyorlar. Kendi amaçlarına uygun siyasi iktidarlar oluşturmaya gayret gösteriyorlar. Bu, milletimizi kandıramaz. 3 Kasım'a bu necip millet gidecek, kendi iradesiyle arzuladığı iktidarı verecek. MHP olarak ülkemizi bütünüyle kucaklıyoruz. Sosyal ve ekonomik meseleleri bütünüyle çözmeye çalışıyoruz ve bunun için politika ve projeler üretiyoruz." Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:31

İLGİLİ HABERLER