'DEVLETİN NAMUS BORCU VAR!..'
Bugün, gazeteci yazar Uğur Mumcu’nun 17’inci ölüm yıldönümü… Suikast sırasında İçişleri Bakanı olan İsmet Sezgin, konuştu ve ‘’Devlet namus borcunu ödeyemedi. Dosya henüz kapanmadı’’ dedi.
Gazeteci-yazar Uğur Mumcu’nun 17’inci ölüm yıldönümünde, dönemin İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, GAZETEPORT’a konuştu. Sezgin, ‘’ Cinayet tam olarak çözülemedi. Devlet olarak namus borcunu ödeyemedik ’’ dedi.
Sezgin, olayı 24 Ocak 1993 günü Kuşadası’ndaki bir tören sırasında öğrendiğini belirterek ‘’Koruma görevlilerim bir not getirdi. Törenden hemen ayrılıp uçakla Ankara’ya ve olay yerine gittim. Mumcu’nun evinde eşi ile görüştüm. Cinayeti çözmek devletin namus borcudur dedim. Ama maalesef bu borcu ödeyemedik’’ dedi.
İRAN PARMAĞI SAPTANDI
Sezgin ‘’Mumcu suikastini tamamen çözemedik. Ben kendimi o dönem için başarısız görürüm ‘’ diyerek şunları söyledi:
‘’ Mumcu suikastinde, başka bir ülke ile gizli servis bağlantıları vardı. Komplo teorileri de işi çok zorlaştırdı. İran o zamanlar rejimini ithal etmek istiyordu ve İstanbul’daki bir diplomatının da işin içinde olduğu anlaşıldı. O kişi sınır dışı edildi. Suikastin önemli bir zanlısı da saptandı ama yurt dışına kaçtı. Bu nedenle de tüm bağlantılar ortaya çıkmadı. Daha sonra Batman’da radikal dinci bir örgüt yakalandı. Onlardan elde edilen bilgilerle, suikastin bir bölümü daha çözüldü. Ama tüm bağlantılar ve sanıklar saptanamadı. Bence dosya kapanmamıştır’’
İRAN VE KOSOVA’YA KAÇTILAR
Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993 Pazar günü, Ankara Karlı sokaktaki evinin önünde arabasına konan, C-4 tipi plastik bomba ile öldürüldü. Bir hasta ziyareti için evinden çıkan Mumcu, aracına binip motoru çalıştırmadan önce vitesi boşa aldı ve bomba patladı. Suikast sonrası, olay yerindeki deliller çalı süpürgesi ile süpürüldü.
Suikastle ilgili ilk gelişme İslami Hareket örgütünün İran’lı bir Albay cinayeti ile ilgili yakalanmaları sonucu başladı. 6 Mayıs 2000’de ise Tevhidi Selam grubundan 7 kişi daha yakalandı. Zanlılar Mumcu’nun aracına yerleştirilen patlayıcıyı kendilerinin hazırladığını itiraf etti. 17 Ocak 2000’de, Beykoz’daki Hizbullah operasyonunda ele geçen bilgiler ile de yeni operasyonlar yapıldı.
Aynı yıl, 9’u idam istemli 17 sanık hakkında dava açıldı. İki yıl sonra 3 sanık idama 15 sanık da çeşitli cezalara çarptırıldı. Yargıtay bu kararı bozdu. Daha sonra 7 sanık topluma kazandırma yasasından yararlanıp tahliye edildi. 3 sanık müebbede mahkum oldu. Bombayı koyan zanlı İran’a, olayın planlayıcılarından biri de Kosova’ya kaçtı ve yakalanamadı.