DHKP-C itirafçısı : Berkin Elvan'ı polisler değil biz öldürdük
Gezi ayaklanması sırasında polis saldırırken yaralanan Berkin Elvan'ın hastaneye götürülmek istendiği, örgütün, "Biz hallederiz" diyerek Berkin'i bırakmadığı ortaya çıktı.
Silahlı terör örgütü DHKP-C'ye yönelik İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü bir soruşturma sonucunda elde edilen ifade ve kanıtlar, Gezi Olayları sırasında gaz kapsülü ile yaralanan 15 yaşındaki Berkin Elvan'ın ölümüne DHKP-C'nin neden olduğunu gözler önüne serdi. Gezi Olayları'ndan 9 yıl sonra ortaya çıkan bu kritik bilgi, DHKP-C ile iltisaklı İdil Kültür Merkezi'ne geçtiğimiz yıl düzenlenen operasyonla başlayan soruşturma esnasındaki sorgu ve ek delillerle ortaya çıktı.
Geçen yıl gerçekleştirilen operasyonda gözaltına alınan Grup Yorum üyesi Sultan Gökçek'in de aralarında bulunduğu 8 şüpheliye yönelik yürütülen soruşturma kapsamında ifade veren eski örgüt üyelerinin açıklamaları, Berkin Elvan'ın ölümüyle ilgili şok gerçeği ortaya çıkardı. Olay günü Elvan'ın yanında olan itirafçı H. A. ifadesinde, Elvan'ın polise taş ve soda şişesi atarken yaralandığını, yakındaki özel hastaneye götürülmek istendiğinde ise örgüt yöneticilerinin buna izin vermediğini açıkladı.
Sabah'ın haberine göre; H. A.; açlık grevinde hayatını kaybeden Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek'in, "Berkin'i hastaneye götürelim" önerisi üzerine "Biz hallederiz" diyerek İdil Kültür Merkezi'nde Elvan'ı yaralı bir halde saatlerce beklettiğini açıkladı. Hastaneye gitse ve hemen müşahede altına alınsa kuvvetle muhtemel kurtulacak olan Berkin Elvan, örgüt yöneticilerinin kasıtlı tavrı nedeniyle gösterilerde başına isabet eden gaz kapsülünün yol açtığı yaralanmadan ötürü hayatını kaybetti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamenin en önemli kısmı ise örgüt mensubu itirafçı H. A.'nın anlatımları oldu. H. A. Gezi Parkı eylemlerinde başına gaz kapsülü gelmesi nedeniyle hayatını kaybeden Berkin Elvan'ın ölümüyle alakalı bugüne kadar gün yüzüne çıkmayan ayrıntıları anlattı. H. A. ayrıca olayların yaşandığı bölgenin el yazısıyla krokisini çizerek savcılığa sundu. Olay günü 16 Haziran 2013'te olay yerinde olan H. A.'nın ifadeleriyle, Elvan'ın DHKP-C üyeleri tarafından hastaneye kasıtlı olarak hastaneye geç götürüldüğü ve göz göre göre ölüme sürüklendiği ortaya çıkarıldı.
İtirafçı H. A.'nın Berkin Elvan'ın örgüt üyelerince nasıl ölüme sürüklendiğine dair anlatımları şu şekilde iddianamede kendisine yer buldu:
"15 Haziran saat 19.30 sıralarında Okmeydanı Haklar ve Özgürlükler derneğinden çıkarak Seyhan Sokak üzerinden İdil Kültür Merkezi'ne gittiğim esnada, sokağın başından Berkin Elvan'ın annesi Gülsüm Elvan isimli şahsın bana seslendiğini duydum. Kendisi bana, 'Şerefsizler Taksim'e saldırıyorlar, sizlerden kimse Taksim'e gitmeyecek mi? Bir an evvel gidelim' dedi. Ben de kendisine 'Abla ne saldırısı ne oldu?' dedim. Bana, polislerin Taksim meydanına girerek Gezi Parkı'nı dağıtmaya başladığını söyledi. İlgileneceğimi söyleyerek oradan ayrılarak İdil Kültür Merkezi'ne geçtim.
Saat 07.00 sıralarında Berkin Elvan'ın polise taş ve soda şişesi atarken polis müdahalesi sonucu yaralandığı için ağlayarak Gaziler Sokağı üzerinden aşağıya doğru koştuğunu görünce arkasından ben de gittim. İlk olarak Grup Yorum üyesi Sunay Yıldız isimli kişi onun yanına geldi ve yanındaki birkaç kişilik grup ile sağlık ocağının saat 09.00 gibi açılacağını bildiğimiz izin kapalı olması nedeniyle Elvan'ı hemen sağlık ocağının çaprazında kalan İdil Kültür Merkezi'ne götürmek zorunda kaldık.
Burada ben ve birkaç kişi daha Berkin'i Özel Okmeydanı Hastanesi'ne götürmek istediğimizi söyledik. Ancak İbrahim Gökçek ile Ali aracı bize, 'Biz Berkin ile ilgileniriz. Siz yukarıdaki polislere bakın' dediler. Biz, 'Özel Okmeydanı Hastanesi yakın abi oraya götürelim' dedik. Çevredekiler de aynı şekilde tepki verdi. Ali Aracı ve İbrahim Gökçek, 'Biz halledeceğiz, haber vereceğiz' diyerek bizi oradan gönderdiler.
Vurulma anından anca bir buçuk ya da iki saat sonra Berkin Elvan'ı Okmeydanı SSK Hastanesi'ne götürdüklerini öğrendim. Bu süre içerisinde Berkin Elvan İdil Kültür Merkezi içerisinde tutuldu. Eğer erken müdahale olsaydı kurtarılabilirdi.
Çünkü İdil Kültür Merkezi'ne 5 dakikalık mesafede bulunan Özel Okmeydanı Hastanesi'ne götürülebilirdi. Daha önce de bu tip toplumsal olaylarda yaralanan kişiler hiç vakit kaybetmeden bu hastaneye götürülüyordu. Burada ücretsiz tedavi oluyorlardı. Ancak Berkin Elvan için bu uygulanmadı ve burası yerine daha uzak olan SSK hastanesi tercih edildi. Hastaneye gitmeden önce İdil Kültür Merkezi girişinde iken Berkin Elvan'ın cebinden çıkan torpilleri Grup Yorum üyesi Sunay Yıldız'ın aldığını gördüm."
İtirafçı H. A., Berkin Elvan'ın ölümünün aydınlatılamamasının sebebinin de bölgedeki MOBESE kameralarının tahrip edilmesi olduğunu söyledi. H. A. şöyle dedi:
"Sunay Yıldız, Okmeydanı hastanesine geçtikten sonra yanına gelen polise, 'Çocuk evden ekmek almaya çıkmış, ekmek almaya giderken de kafasına gaz bombası gelerek vuruldu' dediğini bizzat kendim duydum. 'Polis ekmek almaya giden çocuğu vurdu' şeklinde bu yorum ülke gündemine yayıldı. Gezi Olayları'nın başladığı ilk gün Okmeydanı girişinde bulunan MOBESE'lerin örgüt tarafından sökülmesi sebebiyle oluşan kamera yokluğu, bu olayın aydınlatılamamasına yol açtı."
Örgüt, o günden itibaren de kesintisiz bir şekilde yayın organları Yürüyüş Dergisi'nde hem de daimi olarak Okmeydanı Hastanesi önünde ellerinde ekmeklerle yapılan 'Berkin Elvan için Ekmek ve Adalet' eylemleri ile topluma Elvan'ın ekmek almaya giderken vurulduğunu empoze etti. Ölümüne kadar olan süreçte örgütün ana gündemi Berkin Elvan oldu.
Güncellenme Tarihi : 12.9.2022 00:09