DİLİPAK KADINLARI KIZDIRACAK: ‘KİLO ALIP BADİ BADİ YÜRÜYORLAR, KOCALARI BAŞKA KADINLARA BAKIYOR’
MUĞLA’nın Bodrum İlçesi’nde düzenlenen konferansta konuşan islamcı yazar Abdurrahman Dilipak, kadınlara üç yerine iki öğün yemek hazırlama ve camiye daha fazla gitme tavsiyesinde bulundu. Sağlık, aile bütçesine katkı ve zamandan tasarruf açısından öğle yemeği yememeyi öneren Dilipak, “Günde üç öğün ve tıka basa yemek yiyen özellikle kadınlarımız, kendilerine fiziki yönden zarar verip aşırı kilo alıp badi badi yürümek zorunda kalırken, kocalarına da zarar veriyorlar. Bu kadınları gören kocaları Bodrum gibi yerlerde başka kadınlara bakmaya başlıyorlar” dedi.
Diyanet ve Vakıf Görevlileri Sendikası tarafından, Bodrum Belediyesi Nurol Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘Namazla Diriliş’ konulu toplantıda gazeteci- yazar Abdurrahman Dilipak ve gazeteci- yazar Ahmet Bulut konferans verdi. Sendikanın Bodrum Şubesi Başkanı Ömer Bilgin, ilçedeki camilerinde görevli 8 imam ile yaklaşık bin 200 kişinin izlediği konferansa gösterilen ilgiden duyduğu memnuniyeti dile getiren Ahmet Bulut şunları söyledi: “Fakat, bu konferanslarda vatandaşlarımızın bilgiye açlığını görünce hayretler içinde kalıyoruz. Türkiye’de her gün ortalama ölen bin kişiden 700’ü rabbime namazsız gidiyor. Yani ülkemizde namazsızlık gribine yakalananların oranı her gün korktuğunuz o gripten (domuz gribi) çok daha fazla. Bu nedenle bugün size bu namazsızlık hastalığından nasıl kurtulursunuz onu anlatacağız ki, rabbime namazsız gribine yakalanarak gitmeyin. Çünkü cennetin kapısına gittiğinizde ahirette size sorulacak ilk baraj sorusu namazdır. Bu yüzden namazsızlık gribine yakalananlara bir an önce bu gripten kurtulmalarını öneriyorum.”
‘ÖĞLE YEMEĞİ YEMEYİN’
Abdurrahman Dilipak da konuşmasına kadınların camide namaz kılmayı unuttuğunu belirterek başladı. Kadınlara kocalarına günde üç değil iki öğün yemek hazırlamalarını ve öğle yemeklerini kaldırmalarını öneren Dilipak şöyle konuştu: “Toplumumuz namazı unutma, bunu isteyenler de unutturma gayreti içerisinde. Camilerde kadınlarımıza yer var. Kadınlarımız erkeklerimiz gibi mutlaka camiye gitmeli, namazlarını orada kılmalı. Peygamber efendimiz günde üç değil iki öğün yemeği önermişti. Öğle yemeğini hem sağlığınız için yemeyin, hem aile bütçesine katkıda bulunun, hem de bu yemekten kazandığınız zamanı toplum ve insan için yararlı etkinliklere ayırın. Ayrıca günde üç öğün ve tıka basa yemek yiyen özellikle kadınlarımız kendilerine fiziki yönden zarar verip, aşırı kilo alıp badi badi yürümek zorunda kalırken, kocalarına da zarar veriyorlar. Bu kadınları gören kocaları Bodrum gibi yerlerde başka kadınlara bakmaya başlıyorlar. İşte bu yüzden namazı ve müslümanlığı öğrenmek ve öğretmek için bu zamanı kullanın.” Türk toplumunun okuma alışkanlığının zayıf olduğunu da belirten Dilipak, “Sigaraya verilen parayı gazete ve dergiye ayırsak, toplumun kültür ve okuma alışkanlığı artacağı gibi tedavi ve sağlığa giden parayı da aç olan insanlara ve eğitime ayırma şansımız olur” dedi.
‘KAYMAKAMDAN FIRÇAYI YEDİ Mİ, KIBLEYİ ŞAŞIRIRLAR’
Abdurrahman Dilipak, konferansta en önde oturan ve Bodrum camilerinde görev yapan imamlara da uyarılarda bulunurken şunları söyledi: “Tüm Müslümanlar gibi siz de haklarınızı ve görevlerinizi bilmelisiniz. Sabah akşam 24 saat namaz kıldırıyorsunuz. Namaz memuru olmayın. ‘Yatsı namazı fazla mesaiye girer’ diyerek ücret isteyebilir, verilmezse greve gidebilirsiniz, bu sizin en temel hakkınız, merak etmeyin siz greve gidince namazı kim kıldıracak diye düşünmeyin, beni çağırın ben kıldırırım. Siz hakkınızı arayıp alacaksınız ki vatandaş da sizden bunu öğrenip hakkının peşine düşecek. Eğer hakkınız peşinden gitmezseniz kurduğunuz bu sendika da sendikacılık da bir işe yaramaz. Ama görüyorum ki imamlar sendikacılık yapmaktan korkuyor. Hatta gölgelerinden korkuyorlar. Bunlar mı sizin hakkınızı savunacak. Çünkü bunlar kaymakamdan fırçayı yedi mi kıbleyi bile şaşırırlar.” Yaklaşık üç saat süren konferans sonunda sendika şube başkanı Bilgin, Dilipak ve Bulut’a çiçek vererek teşekkür etti. Her iki yazar daha sonra kitaplarını imzaladı.