Gündem
  • 29.8.2004 12:57

DİLİPAK'TAN NECEF SAVUNMASI...

Önceki gün Cuma Namazı sonrasında Fatih Camii avlusunda gerçekleştirilen eylemde kullandığı sözler için eleştirilen Dilipak, belirli medya gruplarının öküz altında buzağı aradığını söyledi. Vakit Gazetesi'ne konuşan Dilipak, “Sözlerimin arkasındayım. Bu tepkilerin sahipleri tarih bilmiyorlar ve söylenen sözü de anlamamakta ısrar gösteriyorlar. Öküz altında buzağı arıyorlar, suni tartışmalarla gerçeği gizlemek ve gündemi bulandırmak istiyorlar” dedi. “AMACIM ÇANAKKALE’Yİ KÜÇÜMSEMEK DEĞİLDİ” Sözleriyle, Amerika kuşatması altındaki Necef gibi kutsal beldelerin İslâm Dünyası için ne kadar büyük bir öneme sahip olduğunu anlatmayı amaçladığını belirten Dilipak, “Çanakkale, harimi ismetimize açılan bir kapıdır. İçinde koruduğumuz değerler Mekke, Medine, Kudüs, Necef, Şam, Hatay, Konya, İstanbul, Urfa ve diğerleridir.. Çanakkale’yi anlamlı kılan bu” şeklinde konuştu. “Necef’te sadece Hz. Ali’nin değil, hepimizin atası Hz. Adem ve Hz. Nuh’un da türbesi var. Orası insanlığın en kadim, kutsal mekanlarından biri” diyen Dilipak, şöyle devam etti: “O gün Cuma Namazı’nda imam bana Çanakkale savaşını, 30 Ağustos’u anlatıyor. 100 yıl önceki dedelerimizin kahramanlıklarından söz ediyor, ama Kudüs düştü, Mescid-i Aksa tehdit altında, Hz. Ali Camii’nin çevresinde bombalar patlıyor, onlarca şehid var, bunlardan tek kelime yok... Necef’te test edilen Mescid-i Aksa’dır, Mekke’dir, Medine’dir. Necef aşılırsa sıra buralara gelir ve o zaman ne demek istediğim daha iyi anlaşılır, Allah korusun. Çanakkale’den anlaşılması gereken de budur.. İngilizler Çanakkale’ye Braslav ve Goben’in arkasından gelmişlerdi. Irak’a da Saddam’ın peşinden geldiler.. Zaten konuşmamda imamın hutbesine gönderme var. Bunu da sözlerimin başında söyledim.” “BİLİNÇLİ BİR ŞEKİLDE ÇARPITTILAR” Sözlerinin bilinçli bir şekilde çarpıtıldığını kaydeden Dilipak, “Onların hesabı başka; üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek istiyorlar. Onlar belki, Çanakkale savaşının olduğu yıllarda;; 1914-16 yılları arasında Necef’in, Mekke, Medine, Şam ve Kudüs’ün vatan toprağı olduğunu da bilmiyor olabilirler. O zaman vatan dediğimiz coğrafya Anadolu’dan ibaret değildi... Çanakkale’yi bizim açımızdan anlamlı ve değerli kılan; bu kapının aşılması durumunda saydığım kutsallarımızın, Necef’in tehdit altında kalacağı endişesidir” şeklinde tepkisini dile getirdi. SIRMA: NECEF, TÜM İSLÂM DÜNYASI İÇİN ÖNEMLİDİR Necef’in İslâm Dünyası için önemli bir şehir olduğunu ifade eden İslâm tarihçisi Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, da “Şehirlerin kendileri kutsal değildir. Bir şehri kutsallaştıran, orada yaşayan şahıslar ve o şehirde gerçekleşen hadiselerdir. Necef, İslâm medeniyetinin öncülüğünü yapmış, büyük insanları bağrında misafir etmiş, bizim için önemi büyük olan bir beldedir” dedi. Dünya Ehl-i Beyt Vakfı Genel Başkanı Fermani Altun ise, Necef’in Şam gibi, Mekke, Medine ve Kudüs gibi İslâm medeniyetinin kutsal kentlerinden biri olduğunu belirtti. Altun, şunları söyledi: “Bu muazzez şehirde Hz. Ali Efendimiz’in ve Ehl-i Beyt’in türbelerinin olması bizim için çok büyük bir mana ifade etmektedir. Ayrıca Necef hâlâ İslâm Dünyası’nın en önemli ilim merkezlerinden biridir.” Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:50

İLGİLİ HABERLER