DİNÇ BİLGİN''DEN ÇARPICI AÇIKLAMALAR... ''''ŞU ANDA DEVLETTEN ALACAKLIYIM''''
Habertürk-Murat Ongun''un Dinç Bilgin''le gerçekleştirdiği bu çok özel söyleşi, bu gece 21.00''de HABERTÜRK TV''de...
İŞTE BU OLAY RÖPORTAJIN TAM METNİ:
MURAT ONGUN: Çok kısa bir süre önce, bir hafta önce Etibank davası sonuca bağlandı. 14 yıl hapis ve 440 milyon ytl zannedersem 440 milyon dolar civarında baya da yüklü bir para cezasına çarptırıldınız. Böyle bir sonuç bekliyor muydunuz?
DİNÇ BİLGİN: Hayır asla beklemiyordum.
MURAT ONGUN: Ne umuyordunuz? Ne hak ettiğinize inanıyordunuz?
DİNÇ BİLGİN: Beraat etmeyi hak ettiğimi umuyordum.
MURAT ONGUN: Neden ?
DİNÇ BİLGİN: Çünkü muhattap olduğum suçlamaların hiç birisi doğru değil.
MURAT ONGUN: Şöyle mi görüyorsunuz, Etibank''ın yönetiminde bağzı aksaklıklar olmuş olabilir, müdehale edilmiş olabilir ama ben bu zararı tanzim ettim, daha önce de cezaevinde kaldım, bunlar dengeleyici midir diye düşünüyorsunuz?
DİNÇ BİLGİN: Yok hayır asla öyle birşey değil. Ben kamuoyunda çok söylendiği gibi bankayı hortumlamış falan değilim olsa olsa Etibank benim medya şirketlerimi hortumlamıştır. tam tersi oldu bizim konuda. zaten işin başından beri ben zarar tazmin etmedim hiç bir tarafa da para ödemedim. zaten Etibank''ın uhdesinde bulunan varlıkların bir kısmı şimdi paraya çevrildi onunla Etibank''ta iddia edilen zararın üç beş misli para ödenmiş oldu.
MURAT ONGUN: Siz babadan dededen gazeteci ailesiniz. Etibank’la hiç ilgilendiniz mi yoksa profesyonel yöneticilere mi devrettiniz o işleri?
DİNÇ BİLGİN: Tabi benim esas işim gazetecilikti. bankacılık sevdiğim ve hoşlandığım bir iş değildi. Birden kendimi o günkü şartlarla işin içinde buldum. Bankaya hiçbir zaman profesyonel bankacı olarak yaklaşmadım.
MURAT ONGUN: Yani gidip yönetim katında oturmadınız.
DİNÇ BİLGİN: hayır hiç bir zaman yönetici koltuğunda oturmadım. Ayda bir toplantılarına girdim o kadar.
MURAT ONGUN: profesyonel yöneticilere devretmiştiniz.
DİNÇ BİLGİN: Tabi.
MURAT ONGUN: Diğer bankaları aynı kefeye koymuyorum ama baktığınızda şöyle bir portföy çıkıyor ortaya yani sizin de atılımlarınıza baktığımızda iddialı dinamik bir iş adamı yani daha da büyümeyi hedefliyen ve geleceğide görmeyi hedefleyen bir iş adamı profili çıkıyor ve daha da büyümek isteyen.
DİNÇ BİLGİN: Daha önce de söylediniz. Ben babadan deden gazeteciyim. Gazetelerimden bir tanesi yani eski gazetelerimden bir tanesi şimdi 110 yaşını geçti Yeniasır yani ben banka almadan evvelde büyük bir gazete patronuydum. Türkiye''deki iki büyük medya kuruluşundan birisinin başındaydım, patronuydum.
MURAT ONGUN: Banka belki onlarıda biraz daha güçlendirmek ve ayakta tutabilmek için bir gereklilik miydi o günlerde?
DİNÇ BİLGİN: Aslında değilmiş. Şimdi gördüğüme göre değilmiş. yani hayattaki pişmanlıklarımdan biriydi. ben kendimle çok iç hesaplaşma yaptığım için çok rahatlıkla söylüyorum. MURAT ONGUN: Sadece banka konusunda mı? DİNÇ BİLGİN: yok. meslek hayatım boyunca yaptığım bütün gazetecilik faaliyetleriyle ilgil de kendimle hesaplaştım çok zamanım oldu şimdi daha da çok zamanım oldu. Çok rahatlıkla söylüyorum. Ama banka yaptığım büyük hatalardan bir tanesi banka işine girmek, ama o dönem garip bir Türkiyeydi. Medya iş dünyasına karışmıştı, iş dünyası medyaya karışmaya başlıyordu. O süreç içinde rekabette kendimi eksik hissediyordum. Medya patronları arasında medya dışında işi olmayan bir tek bendim. Onun kavgasını da verdim uzun süre. O işe daha sonra bulaşmak durumunda kaldım.
MURAT ONGUN: Elinizdeki medya kuruluşlarını şuan sizin elinizde olmayışı sizin belki şuan için medya patronu veya gazete sahibi sıfatınız ortadan kadırabilir ama gazeteci sıfatınızı kaldırmaz. Şİmdi bir medya patronunun sadece ve sadece medyada iştiraklerinin olması gerektiğine mi inanıyorsunuz?
DİNÇ BİLGİN: Tabi. Yani başka işe karışmış olmanın pişmanlığını demin size söyledim. Evet yani Sabah çok enteresan bir örnekti ondan önce Yeniasır da öyle bir örnekti. Sabah ilk kuruluşundan itibaren işi yanlız gazetecilik yanlız medya olan bir kuruluştu. atv kuruluşu da onunla birlikte geldi.Belki Türkiye''deki tek örnekti.Ama o tek örneği de tarhrip ettiğim için pişmanlık duyuyorum bunu da açıkca söyliyim.
MURAT ONGUN: mesela bu sabahta kalktığınızda da sabah gazetesi alıp okudunuz mu?
DİNÇ BİLGİN: Tabi.
MURAT ONGUN:Peki ne farkı var bunun eskiye oranla? Mesela eski patron Dinç Bilgin ''le bugünkü bilgin’in gazeteyi okuması arasında?
DİNÇ BİLGİN: Benim bu konuda tarafsız olmam mümkün değil. Ama yine ben sabahı çok severek, sabah benim evladım gibi sabah konusunda da tarafsız olmam mümkün değil.
MURAT ONGUN: Size verilen gerekçeli kararın yani size verilen hapis cezasının...
DİNÇ BİLGİN: Daha gerekçeli karar çıkmadı.
MURAT ONGUN: Gerekçeli karar çıktıktan sonra temyize başvuracaksınız.
DİNÇ BİLGİN:Onun yasal prosedürünün ne olduğunu bilmiyorum;ama herhalde öyle olacak yahutta olmuştur onu bilmiyorum.
MURAT ONGUN: Aynı mahkeme batık banka davalarına bakan bir ihtisas mahkemesi aynı zamanda 8.ceza ağır mahkemesi ve Etibank davasından önce de Sümerbank ve Bank Capital davalarında da karar çıkardı.
DİNÇ BİLGİN: Bir özel mahkeme öyle söyleyelim ve çok özel şartlar var mahkemede .
MURAT ONGUN: Özel şartlar derken?
DİNÇ BİLGİN: Özel şartlar...
MURAT ONGUN: Özel şartlar derken sanıklar açısından mı mahkeme heyeti açısından mı?
DİNÇ BİLGİN: Mahkeme heyeti açısından bana göre çok özel şartlar var.
MURAT ONGUN: Biraz daha fazla avantajlı şartlar mı?
DİNÇ BİLGİN: Hayır özel görevlendirilmiş intiba bende zaman zaman uyandırıyor. Benimle ilgili karar veren heyetin başındaki yargıç benimle ilgili kitap yazan bir yargıç.
MURAT ONGUN: Evet şimdi görüyorum o kitabı. Sizin mahkemeyle yani hukuksal mücadele biraz etaplı geçti.İki kere reddi hakim talebinde bulundunuz.
DİNÇ BİLGİN:Etibank davası demek de yanlış dava olacak bizim Etibank konusu diğerlerinden farklı olarak birden medya konusu haline geldi. Yani Etibank davası Sabah Atv davası haline geldi.O yönden size bunları anlatamak istedim,söylemek istedim.
MURAT ONGUN: Yani medya patronu olmanın sizin için bir dez avantaj olduğunun mu altını çiziyorsunuz?
DİNÇ BİLGİN: Tabi çok büyük bir dez avantaj.
MURAT ONGUN: Neden?
DİNÇ BİLGİN: Nitekim hakkımda kitap yazan yargıcın kitaptaki anafikri tamamen medya kartelleri ve medya tekelleriyle ilgili. Kitapta söylemek istediği, işin özetini de isze anlatayım. diyor ki; demokratik ülkelerde üç erk vardır, yasama yürütme yargı basın da dördüncü güçtür ama bizim ülkemizde basın birinci güç olarak algılanmaya başladı. Üstelik de medya kartellerin tek eline geçti. Buda ülke açısından çok büyük bir tehlikedir dolayısıyla bunların yerli yerine oturtulması lazım. Bu söylenenlere karılmamak mümkün değil anafikirde katılmamak mümkün değil. Ben özeleştiri de getiriyorum kendime. Zaman zaman medyanın haddini aştığı, güçlerin birbirine karıştığı bir ülkede yaşıyoruz . Doğrudur.
MURAT ONGUN: Sizin döneminizde de bu tip olaylar oldu diyorsunuz?
DİNÇ BİLGİN: Evet hiç şüphe yok ama bunun yolu kendisine verilen görevi benim üzerimde kullanarak yapmak değil. bunun demokratik ülkelerdeki yolu, bunu zaten kamuoyu zaten halleder. Kötü basını gazeteleri okumamakla televizyonu seyretmemekle cezalandırır halk. Ama bizim ülkemizde bazen böyle herkes birbirinin haddini bildirmeye düşüyor. şimdiki iktidar yargıyla geçinemiyor, yargının haddini bildirmeye yürütme kalkıyor, yargı yürütmenin üzerine yürüyor, olağanüstü mahkemelerle olağanüstü kararlar verilmeye çalışılıyor.
MURAT ONGUN:. Herkesin devletle işi olabilir belki mahkemede belki hastanede belki sabıka kaydı alırken bile ve Türkiye''de kimi zaman bu bürokrasiye, devlet işleyişine kızarsınız, üzülürsünüz. 23 Ekim 2000''de Etibank''a el konulduğunda siz yurtdışındaydızın.
DİNÇ BİLGİN: Evet yurtdışındaydım.
MURAT ONGUN: Bankaya el konduğunda aslında neler yaşayabileceğinizi de biliyordunuz. Bankaya el konuşunca Türkiye''ye döndünüz. Kalada bilirdiniz döndünüz.
DİNÇ BİLGİN: Kalmam mümkün değildi. Türkiye''nin dışında yaşamak öyle birşey mümkün değildi.
MURAT ONGUN: Tercih edenler var en azından öyle bir alternatifin olduğunu söylemek istiyordum aslında. Gelmeye de bilirdiniz, kaçak da olabilirdiniz.
DİNÇ BİLGİN: Evet. Nitekim kaçanlar oldu.
MURAT ONGUN: Şimdi anlattınız mesela, olağanüstü mahkeme diyorsunuz, beni yargılayan hakim kitap yazmış ve bu benim için ön yargıdır belli de etmiş fikirlerini diyorsunuz ve bazı sıkıntılar söylüyorsunuz. Keşke o zaman hiç dönmeseydim diyor musunuz ya da dediniz mi hiç?
DİNÇ BİLGİN: Hayır. Türkiye''de adalet o mahkemenin dört duvarı arasında değil. Türkiye''de adalet çok daha büyük yerlerde. Onada benim güvenim var.
MURAT ONGUN: Yargıtaydaki temyiz aşaması yani.
DİNÇ BİLGİN: Evet.
MURAT ONGUN: Onanırsa dava belki biraz farazi konuşucaz ama...
DİNÇ BİLGİN: Evet onu varsayımsal konuşmamak lazım bana göre.
MURAT ONGUN: Bazı iç hesaplaşmalar yapıyorum dediniz. Bunu yapmaya bol bol vaktim oluyor dediniz, var mıdır pişmanlıklar zinciri?
DİNÇ BİLGİN: Yani bir tanesini anlattım. Gazetecilik işi dışında başka iş yapmamam lazımdı. Onu yaptığım için üzgünüm. Ama gazetecilik hayatımda hata yapmadım mı çok yaptım. Binlerce hata yaptım. Bizle aynı meslektesiniz biliyosunuz yani,bizler günlük gazete çıkartıyoruz günlük televizyon programı hatta televizyonda işleyişlerde hızlı çok çok hatalar yaptım.
MURAT ONGUN: Kendinizi diğer batık banka patronlarıyla kıyaslıyor musunuz? mesela Erol aksoy''un mal varlığına el konuldu, ama Erol Aksoy Bodrum''da tatilini yapmaya devam ediyor. Uzanlar''ın nerde olduğu bilinmiyor, ceza alanlar arasında farklar var. mesela Cavit Çağlar var, Hayyam Garipoğlu var, Ceylanlar var yani pek çok isim var böyle bir kıyas yapıyor musunuz? Niye onlar öyle ben böyle gibi?
DİNÇ BİLGİN: Öyle birşey yapmamam lazım. Öyle birşey yapmayı ahlaki de bulmam zaten.
MURAT ONGUN: Kimseyle kendimi kıyaslamıyorum diyorsunuz.
DİNÇ BİLGİN: Hayır.
MURAT ONGUN: TMSF ile anlaştığınız için pişman mısınız?
DİNÇ BİLGİN: Hayır TMSF anlaşmasında şöyle bir farklılık var benim konumda. 23 Ekim 2000 tarihinde Etibank''a el konulduktan sonra benim bütün varlıklarıma el kondu. Borçlarıma, alacaklarıma yani her varlığıma el kondu. Dolayısıyla TMSF ile anlaşmayı ben bankaya el konulmasının hemen akabinde nerdeyse belki ikinci ya da üçüncü ayında yapmak için müzakerelere başladık. TMSF ile birsürü anlaşmalar yaptık arka arkaya. Zaman içinde yönetimler değişti önce BDDK idi sonra pardon önce Etibank''tı sonra BDDKydı sonra TMSF oldu. TMSF''de yönetimler değişti. Yönetimler birbirlerinin yaptığı protokelleri beğenmediler bizim konumuzda. Yoksa işin ilk başından beri Etibank''a olan şirketlerin ve Etibank''a olan borçlarıyla ilgili teminatlar zaten bankada mevcuttu. Zaten mevcut olan teminatların yanlız iki tanesini paraya çevirerek borcun tamamını işte öahkeme kararında da var bu borcu fazlasıyla ödemiştir diyerek aldılar borcu tahsil ettiler. Yani ben bi yerden para getirmedim.
MURAT ONGUN: Yani ben Sabah''la Atv''yi satarak borcumu ödedim bankaya diyorsunuz değil mi?
DİNÇ BİLGİN: Tabi. Evet.
MURAT ONGUN: En azından yaklaşık bir meblağ.
DİNÇ BİLGİN: Yaklaşık bir mebla değil. Yanlışlık hiç yapmayın. Bankada bana çıkartılan borcun iki misline yakın değer devrettim. Yani ben kamudan alacaklıyım, kamuya borcum yok.
MURAT ONGUN: Peki gidip bunu TMSF''ye söylüyormusunuz? Ben borcumun iki katını ödedim ve ben yılarca ve hapis cezasıyla riske giriyorum diye.
DİNÇ BİLGİN: Evet. Elbette söylüyorum. Yani o devamlı olarak söylediğim şey o TMSF''ye.
MURAT ONGUN: Peki TMSF ne diyor? Aslında biraz söyledi ne dediğini ama...
DİNÇ BİLGİN: TMSF kapalı kapılar arkasında haklısınız Dinç by diyor. Ama hemen arkasından çok farklı şeyler söylüyor.
MURAT ONGUN: Aslında şunu söyledi batık bank patronlarıyla protokol imzalamış olmamız onların suçlu olduğunu göstermez minvalinde bir açıklaması oldu TMSF başkanı Ahmet Ertürk''ün. Yada onların suçlu olduğunu gösteren bir delil olmaz dedi Sümerbank davasını kastederek.
DİNÇ BİLGİN: Onu söyleyen hakim.
MURAT ONGUN: Hakim ama işte bende şunu söylüyor diyorum. Bizle protokol yapmış olanı suçlu gibi göstermeniz tahsilatımızı güçleştirir bu doğru değil gibi bir açıklaması oldu da o yüzden.Peki size bir belge ver miyorlar mı ya da bir belge istyor musunuz?
DİNÇ BİLGİN: Elbette istiyoruz. O işin peşindeyiz. Şimdi TMSF olağanüstü kanunlarla cihazlanmış birşey. TMSF mensupları Türkiye''de kimsenin sahip olmadığı sorumsuzluk ve bir savunma zırı içindeler. Dolayısıyla normal hukukta yapılması mümkün olmayan şeyleri çok rahatlıkla yapabilme durumundalar. O rahatlığın içinde vermeleri lazım gelen cevapları zaman zaman vermekten kaçınıyorlar. Aynı zamanda TMSF Türkiye''nin en dev kiti haline geldi. Elbette Türkiye’ de bir bankalar problemi yaşandı bir takım bankalara el kondu. o bankaların kamuya bir takım zararları oldu ama el konma tarihinden sonra bugüne kadar TMSF''nin elinde kamunun gördüğü zarar en aşağı 10 misli artmıştır.
MURAT ONGUN: Kötü idare ediliyor diyorsunuz...
DİNÇ BİLGİN: Kötü idare ediliyor değil , kötü yöntem başlandı. Bankalara el konması bankalara o şekilde el konması önce yaşatmaya çalışmaları arkasından durmadan karar değiştirmeleri işin zararın büyümesine sebep oldu. Bu bir bankacılık kriziydi, 22 tane banka sahibinin krizi değildi. Bu bankalar krizinin içinde kamu bankaları da vardı. Kamu bankaları da çok büyük zararlar gördüler. Onlarınkini de görev zararı diye geçiştirdiler.
MURAT ONGUN: Devletin zararı olup öyle kaldı o.
DİNÇ BİLGİN: İşe bu açıdan bakmamak lazım devletle özel şahıslar birbirlerinden o kadar ayrılırsa o zaman devlet özel şahıslara düşman olmaya başlıyor.
MURAT ONGUN: Size karşı düşman olmuş gibi mi görüyorsunuz?
DİNÇ BİLGİN: Gene özeleştiri yaparken kendimle ilgili söyleyeyim, Türkiye''de medya kamuoyu yarattı. hortum lafının muciti muhtemelen benim gazetem Sabahtı.
MURAT ONGUN: Necati Doğru''ymuş
DİNÇ BİLGİN: Evet. Necati Doğru idi. O kamuoyu fırtınası içinde bazı şeyler ters anlaşıldı, bazı şeylerin önüne geçilemedi. Yaprak gibi savruldu herkes. Bunun içinde kabahatli medya patronu yok mu mutlaka vardı, kabahatli banka yöneticisi yok muydu mutlaka vardır. Bilmiyorum ama ben kendi hesabıma bir defa daha söyliyim zimmetime para geçirmek için yani servetimi arttırmak için banka kaynaklarına el sürmedim.
MURAT ONGUN: Verilen hapis cezasının sıfatı da o. dolandırcılık ve zimmete para geçirmek bu da ağır bi suçlama. Sizde zaten mal varlığı kuvetli olan bir kişisiniz.
DİNÇ BİLGİN: Türkiye''nin çok büyük bir medya kuruluşunun sahibiydim oldukça varlıklı bir insandım. Banka hortumlama suretiyle herşeyini kaybetmiş bir insan haline geldim. Buda gösteriyor mal varlığımda bir artma omadığını, banka hortumlayarak tam tersi.
MURAT ONGUN: Banka alarak battım aslında diyorsunuz.
DİNÇ BİLGİN: Evet. Her şeyimi kaybettim.
MURAT ONGUN: Ne yapıyorsunuz bu günlerde mesela Ne yapıyor Dinç bey?
DİNÇ BİLGİN: Kitap okumayı severim, daha çok kitap okuyorum.
MURAT ONGUN: Ağırlıklı evde mi geçiyor zaman?
DİNÇ BİLGİN: Ağırlıklı evde evet.
MURAT ONGUN: Sıkılıyor musunuz evde?
DİNÇ BİLGİN: Sıkılıyorum tabi.
MURAT ONGUN: Çünkü hep ileriye, teknolojiye, yeniliğe yatırıma yönelik bir portföyünz var geçmişe baktığınızda. İleri uçarak zıplayan yönetici ve patron, evde oturup kitap okumak zaman biraz zor geçiyor.
DİNÇ BİLGİN: Evet biraz zor geçiyor. Doğrusu o.
MURAT ONGUN: Bir kitapla mı geçiriyorsunuz, kafa yorduğunuz başka konular olmuyor mu?
DİNÇ BİLGİN: Ben kendimle hesaplaşmayı seven bir insanım onu da yapmaya daha fazla vaktim oldu bu arada.
MURAT ONGUN: Tatile gidip daha rahat bir dönem geçirmeyi düşünmüyor musunuz?
DİNÇ BİLGİN: Demin kendiniz de söylediniz. banka patronlarının kimisi Bodrum''da tatil geçiriyor dediniz. O hale geldi ki onu da yapamıyorum İstanbul''dan ayrılmıyorum.
MURAT ONGUN: Gitsem laf olur diyorsunuz yani. Olur da.
DİNÇ BİLGİN: evet birde öyle bir merakım da yok şimdi.
MURAT ONGUN: Keyfiniz mi yok tatil yapacak. bu biraz da psikolojiyle ilgili.
DİNÇ BİLGİN: Keyfimde yok evet.
MURAT ONGUN: O zaman siz sabırsızlıkla gerekçeli kararın çıkmasını ve undan sonraki hukuki süreçte neler yaşayabileceğüinizi merak edyorsunuz yani şu anda en önemli beklentiniz bu değil mi?
DİNÇ BİLGİN: Evet tabi. Birde TMSF''den beklentim var.
MURAT ONGUN: Biraz açabilir miyiz onu?
DİNÇ BİLGİN: Kamuyla hesabını görmüş, borcunu ödemiş, borcu olmaya bir insan insanım, hatta alacağım var. bu alacağın içine ayrıca kamuya etibank''ın satış bedeli olan 172 milyon doları da ödedim o da arada kayboldu gitti. Bir beklentim de tabi kamuyla hesaplaşmak. Hesaplaşmak derken kötü anlamda demiyorum alacak verecek hesabını yapmak.
MURAT ONGUN: Siz aslında şu an benim devletten alıcağım var diyorsunuz.
DİNÇ BİLGİN: Evet. Hemde çok ciddi, büyük ölçüde alacağım var.
MURAT ONGUN: Bütün mal varlığınız gitti. Ne kadar bir ödeme yaptığınızı söylüyorsunuz TMSF''ye devlete?
DİNÇ BİLGİN: 433 milyon dolara Atv ve Sabah satıldı, 270 milyon dolara Atel devredildi. O konuda 86 milyon dolarlık ödeme yaptıklarını söylüyorlar şimdiye kadar. Yani Bizden tahsilat yaptıklarını kendileri bildiriyorlar ayrıca.
MURAT ONGUN: Atv ve Sabahın karından MI??
DİNÇ BİLGİN: Hayır, diğer el koydukları gayrimenkullerin satışı, diğer şirketlerin satışından. Kendilerine 55 milyon dolar Uzanlardan bir alacağım vardı, bu alacağı devterrim. Bu alacakta yargıtay kararıyla kesinleşmiş bir alacaktı. 2001 senesinde devrettim yani bu 2001 senesinde kamu alacağı haline geldi. Fakat 2001 senesinde TMSF''nin Uzanl''arla uğraşacak cesareti yoktu ve almadılar o parayı. Borçlu Cem Uzan ve Hakan Uzandı. Bu konuyu her açışımda ki ayda birkere açtım, mutlaka Tmsf yöneticilerine ,bundan evvelkilere çok büyük tepki ile karşılandım.sonra...
MURAT ONGUN: Ne gibi bir tepki ile yani haklı olarak diyorsunuz ki benim 55 milyon dolar alacağım var alın benim borcumdan düşün niye alamıyorsunuz dediğinizde nasıl bir tepki geldi?
DİNÇ BİLGİN: Size söyledim TMSF yetkililerinin ellerindeki bu kadar olağan üstü yetkilerle cihazlanmışlarki bazen cevap vermeye bile tenezzül vermiyorlar. Bu hukuki süreç devam ediyor.
MURAT ONGUN: Yani 800 milyon doların üzerinde bir para alında benden diyorsunuz.
DİNÇ BİLGİN: 900 milyon dolara yakın para alındı, buna karşı etibank''a el konduğu tarihte kendi açıkladıkları rakkam 433 milyon dolardı.
MURAT ONGUN: İki katını geçmiş. Bunun takipçisi olacaksınız yani.
DİNÇ BİLGİN: Bu rakamın içinde saymadığım yani 860 milyon dolarlık ödemenin dışında hiç hesabını vermedikleri hesabını vermek istemedikleri, hoşlanmadıkları Etibank''ın mülkleri var, mal varlığının ne olduğu da meçhul. Onu ilk defa toplantıda kendilerine sorduğum zaman şok olmuş bir ifadeyle suratıma baktılar ne gayrimenkulü ben de 240 irili ufaklı parça gayrimenkulü var onların bedeli ne olacak cevap vereceğiz dediler hala cevaplarını bekliyorum.
MURAT ONGUN: el koydukları sizin eviniz olabilir, arabalarınız olabilir tarlanız, bağınız, bahçeniz olabilir. 86 milyon dolarlık bir satış yapıldı dediniz, mesela siz sizin sarıyer''deki evinizi kaç liraya sattıklarını bilmiyor musunuz? Bunların dökümanları gelmiyor mu elinize?
DİNÇ BİLGİN: Sarıyer''deki evim çok değerli bir evdi.
MURAT ONGUN: Misal olarak verdim bunu.
DİNÇ BİLGİN: Siz açtığınız için söyleyeyim. Yani benim hesabıma göre 8-10 milyon dolar etmesi lazım gelen bir evdi. Yani anlatılan dedikodular çok fazla ama bildiğim kadar 1.4 trilyona satıldı. Oğlumun Çengelköy''de bir villası vardı o da en aşağı 5-7 milyon dolar ediyor, o da işte 1 milyon dolardan aza satıldı. Yani böyle şeyleri anlata anlata biteremeyeceğim kadar hikayeler var.
MURAT ONGUN: Şunu hissediyorum. Karşınızda son derece ciddi muhattab bulamıyorsunuz galiba? Yani size biraz da yardımcı olabilecek.
DİNÇ BİLGİN: Şöyle söyleyeyim yani 55 milyon dolarlık Uzan alacağının peşine gitmediler ama benim o alacağa devrinden 4 sene sonra adamın purolarının peşine gittiler, şampanyalarını sattılar, yaşadınız hepsini.
MURAT ONGUN: Biraz ilginç buluyorsunuz...
DİNÇ BİLGİN: Elbette yani şeyler medyaya çıkmaya meraklıydılar yani sizin televizyona değiy sky''daydı galiba
MURAT ONGUN: Demirel operasyonunu diyorsunuz galiba?
DİNÇ BİLGİN: Demirel operasyonu, gizli kasa bulma operasyonu, Demireller''in fabrikasında yani demokratik hukuk devletinde olması mümkün olmayan yani şeyler yaşadık ve hep birlikte yaşıyoruz. Yani o işleri medya ile yapmaya çalışıyorlar.
MURAT ONGUN: Tüm bu büyümeyi konuştuğumuz zaman işte alımları harcamaları falan mesela size yönelikte biraz çok mal sahibi gibi bişey var, mesela Aydın DOĞAN benim 60 metrelik teknek yok diyor. Siz mesela düşünür müsünüz özeleştiri yaptığınızda çok mu açıldık acaba dediniz mi hiç, rutin bişey midir 60 metrelik tekne?
DİNÇ BİLGİN: 60 metrelik teknem olmadı hiç, o Uzan''ın teknesi karıştırıyorlar ama tabi o özeleştiriyi de yaptım Türkiye gibi bir ülkede fazla göze batarak yaşamak riskler taşıyor.
MURAT ONGUN: Peki şimdi bazı isimler söyleyeceğim size neler düşündüğünüzü de öğrenmek isterim isimlerle ilgili .Biri Atv ve Sabah''ın yeni patronu Turgay CİNER, nedir Turgay CİNER sizin için?
DİNÇ BİLGİN: Çok iyi dostumdur. Yani Sabah''ın ve Atv''nin bugün de var olmasında çok büyük rolü var. O olmasaydı işin başında ve bana destek olmasaydı bankaya el konduktan sonra ve ondan sonraki dönemde ve sıkıntılar sonrasında Atv ve Sabah''ı devam ettirmem mümkün olmaya bilirdi. Yani Atv ve Sabah tarihe karışırdı.
MURAT ONGUN: Kara gün dostu diyorsunuz yani.
DİNÇ BİLGİN: Evet
MURAT ONGUN: Bankaya el kondu Atv ve Sabah için zor dönem başladı ardından da sizinle omuz omuza çalışanlarda ayrıldı başka bir gazete kurdular, Vatan gazetesini kudular, okur musunuz Vatan gazetesi?
DİNÇ BİLGİN: Evet evet bütün gazeteleri okurum.
MURAT ONGUN: Vatan’a karşı bir antipatiniz var mı?
DİNÇ BİLGİN: Hayır ama ayrılmalarına ilk günlerde tepki göstermedim dersem pek samimi davranmış olmam yani benimde insani tepkilerim olmuştur ama böyle bir düşmanlık filan hissettiğim yok.
MURAT ONGUN: O zaman bir isim daha sorayım Zafer MUTLU...
DİNÇ BİLGİN: Zafer MUTLU evet. Zafer ile Sabah''ta çok iyi mesai arkadaşlığı yaptık. Çok zeki, çok vasıflı bir gazetecidir kendisi
MURAT ONGUN: Şimdi diyorsunuz ki bu cümle hoşuma gittiği için size söyleyeyim, kendinizi öyle hissediyor musunuz diye soracağım. Sabah projesi için İzmir''den geldiğinizde böyle aldım yanlışsa siz söyleyebilirsiniz tabi. Gazetenin genel müdürü Çetin GÜREL istifa etmiş o zaman, siz de demişsiniz ki insan hızla koşarken bazı kişilere çarpıp yere düşürülebiliyor.
DİNÇ BİLGİN: Hayır canım o istifa etmedi o hikaye doğru değil ama şunu söyleyeyim insanlar hızla koşarken doğru biraz etrafını kırıp döküyor öyle söyleyeyim.
MURAT ONGUN: Kendinizi biraz şimdi öyle hissediyor musunuz?
DİNÇ BİLGİN: Tabi, yani öz eleştiri derken onu da yaptım yani gazetecilik hayatım sırasında çok pişmanlıklarım oldu çok kırıp döktüm haksızlık bilerek isteyerek yapmadım ama sonuçta yaptım yani bu her türlü meslek kazasına ben de maruz kaldım öyle söyleyeyim.
MURAT ONGUN: Hıncal ULUÇ''un deyimiyle yani herşeyi var olan adamdan hiçbirşeyi var olmayan bir adama dönüş tabi bu insan psikolojisi için de son derece ağır bir yük, kaldırılması da zor ve eminim
DİNÇ BİLGİN: Ama daha kötüsü de var bir de arkasında 14 yıl hapis yatmak var yani bu aşamaya varırsanız işin, kötülüğün sınır yok iyiliğin de sınırı yok.
MURAT ONGUN: Peki ben de şunu soracağım ama zor olduğu da kesin değil mi?
DİNÇ BİLGİN: Kesin, kesin
MURAT ONGUN: Ve insan hep destek ister, desteğe ihtiyaç duyar daha doğrusu yakınlarından, arkadaşlarından, dostlarından, hayvanlarından herşeye kadar. En çok kimden destek alıyorsunuz herhalde başta ailedir.
DİNÇ BİLGİN: Tabi ailem, çok çok saygı duyduğum oğlum.
MURAT ONGUN: Eskiden olan çok arkadaşınız artık yok değil mi?
DİNÇ BİLGİN: Yok öyle birşey olmadı.
MURAT ONGUN: Dost çevreniz hala ayakta.
DİNÇ BİLGİN: Dost çevrem hala ayakta. yani ben kamuoyu önünde mahkum olduğuma pek inanmıyorum.
MURAT ONGUN: Yolda da rahat yürüyorum diyorsunuz.
DİNÇ BİLGİN: Evet rahat yürüyorum.
MURAT ONGUN: Buraya da Nişantaşına yürüyek geldiniz
DİNÇ BİLGİN: Evet yürüyerek geldim.
MURAT ONGUN: Sağlık durumuz iyi mi?
DİNÇ BİLGİN: Yani Sağlık durumum iyi mi, 65 yaşındayım yani benim yaşımdaki insanların ne tür sağlık sorunları olursa bende de var tabi.
MURAT ONGUN: Yani bu sürecin sizde ortaya çıkarttığı birşey var mı diye sordum.
DİNÇ BİLGİN: Yani insan farketmeden yaşadığı üzüntüler, yaşadığı sıkıntılar sağlığına etki ediyor.
MURAT ONGUN: Bu soruyu Uzanlar''a da sormuştum size de soracağım, bir kara listeniz var mı?
DİNÇ BİLGİN: Hayır öyle bir karakterim yok.
MURAT ONGUN: Yani kin tutma gibi
DİNÇ BİLGİN: Hayır kesinlikle yok.
MURAT ONGUN: Mesela TMSF''ye bile bir antipatiniz yok mu yani sizin?
DİNÇ BİLGİN: Hayır yani kırgınlık kızgınlık yok mu var ama bu böyle bir kin nefret derecesinde mi hayır yani ben kendinmle barışığım. insanlarla da barışmayı öğrendim.
MURAT ONGUN: Bu fondan bir belge alma konusunda kararlısınız anladığım kadarıyla öyle değil mi, yani ben bütün borçlarımı ödedim, bunu bütün mal varlığınızla karşıladınız bana muhakkak bir belge vermelisiniz diyor musunuz?
DİNÇ BİLGİN: Tabi mutlaka kararlıyım mutlaka verecekler. Yani vermezlerse yargı yoluyla verecekler. Türkiye''de yargı yoluyla bunu sağlayamazsam gidicem AİHM''den alacağım onu.
MURAT ONGUN: Siz de AİHM''e gidebilir Türkiye''deki hukuk yolları tükendiği zaman diyor musunuz?
DİNÇ BİLGİN: Tabi, ülkemin iyiliği için ben de lazım geldiğini hissediyorum. Hukuk çok yüce bir kavram. Onu ne bu mahkemenin dört duvarı arasında var saymak mümkün ne de TMSF''nin icraatıyla bağlı saymak mümkün.
MURAT ONGUN: Bütün hukuk yollarını sonuna kadar deneyeceğim çünkü haklı olduğuma inanıyorum diyorsunuz.
DİNÇ BİLGİN: Evet, yani ben bi de öyle hissediyorum ki onlarda benim haklı olduğuma inanıyorlar ama çareleri yok.
MURAT ONGUN: Bende onu soracaktım. Fon TMSF''de şahısların durumlarına göre farklı tavırlar gelişiyordur. Size olan yaklaşım daha bi kolaylaştırıcı yaklaşım var mı, daha anlaşıylı bir tavır.
DİNÇ BİLGİN: Hayır, medya işinde olmam ters etki yarattı yani medya işinde olmam projektörlerin üzerimde olmasına sebebiyet verdi. Basit örneğini vereyim biraz önce size Uzan alacağından bahsettim bu alacak 2001 senesinden önce devam eden bir alacak hala daha tahsil etmediler bir türlü etmediler ama o yüzden bir çok saldırıya maruz kaldım medya saldırısına maruz kaldım. Tutukluyken Star televizyonu bana yapmadığını bırakmadı. Ondan sonraki dönemde de bırakmadı. Onların amaçları alacağın tahsilini önlemedi.
MURAT ONGUN: Fon bu yönde hiçbir adım atmadı diyorsunuz.
DİNÇ BİLGİN: Atmak durumunda, alacak artık kamu alacağı oldu 2001 senesinde. Kamu alacağı takip etmekek o da ayrı bir suç olsa gerek.
MURAT ONGUN: Sabah bünyesinden çıkan Vatan''ı beğeniyor musunuz?
DİNÇ BİLGİN: Şöyle söyleyeyim Vatan konusu da Sabah konusu gibi. Onunla da tarafsız olmam mümkün değil. Orada da garip psikolojik bir durumdayım. yani kendimi kwai köprüsündeki filmi hatırlıyor musunuzu bilmiyorum oradaki albay gibi hissediyorum. Kötü, beter bi gazete yapsalardı daha da kızardım. Sonuçta onlar da benim çocuklarım.
MURAT ONGUN: Beğeniyorsunuz yani gazeteyi.
DİNÇ BİLGİN: Beğendiğimi de pek fazla söylemeyeyim, tarfasız olmama da mümkün değil öyle söyleyeyim.
MURAT ONGUN: Ama en azından iyi bir yolda olduğunu zannedersem düşünüyorsunuz.
DİNÇ BİLGİN: Hayır bakın onu da söylemedim o konu benim için çok hassas bir konu. İşte söyledim kıvay köprüsündeki ingiliz alabay rolündeki gibi. Sonunda da biliyorsunuz köprüyü biri patlattı amerikalıydı galiba köprüyü patlattı.
MURAT ONGUN: Mesela sizinle ilgili bir araştırma yapıp okuyunca düşündüğümde şöyle bir izlenim edindim doğru olabilir mi? Mesela tüm bu sorularınız hallolup yargı süreci sona erip aklanıp ya da en azından çektiğiniz cezalar ödediğiniz paralar karşılında bu Etibank olayı kapanıp bahsettiğiniz alacaklardan da belki biraz kendinize eğer bişey düşerse alabilirseniz bana sanki Dinç BİLGİN medyaya girer ve bu işi sürdürür gibi geldi.
DİNÇ BİLGİN: Şöyle söyleyeyim medya benim hayatım. Hayatımda hiç başka bir iş yapmadım, medyanın içinde doğdum. Bilmiyorum sağlık durumum el verir mi onu da bilmiyorum, pek emin değilim bilmiyorum.
MURAT ONGUN: Belki bütün işlerden elimi eteğimi de çekerim diyorsunuz
DİNÇ BİLGİN: Çekiyor olabilirim
MURAT ONGUN: Kesin bir karar mı bu?
DİNÇ BİLGİN: Yok öyle kesin bir karar yok ama besbelli ki ülkeyi yöneten bir kısım güçler bu işin içinde olmamdan olmamamdan çok mutlular.
MURAT ONGUN: Ama siyasi güç her zaman değişe bilir.
DİNÇ BİLGİN: Değişebilir tabi ama en azından şimdikiler durumdan çok hoşnut görünüyorlar.
MURAT ONGUN: Evde oturmanın canınızı sıktığını söylediniz aktif bir insan olarak. Boş durmak kolay olacak mı?
DİNÇ BİLGİN: Çok zor olacak, çok zor oluyor zaten
MURAT ONGUN: Mesela 24 saatinizi anlatırmısınız Dinç bey? Hep merak edilir zaten hayatınız o yüzden soruyorum ben. Dün ne yaptınız mesela? Yarın ne yapacaksınız?
DİNÇ BİLGİN: Dün 4 saatimi iplikçioğlu hukuk bürosunda geçirdim. Bu bir nevi kurtuluş oldu. Geri kalanını kitap okudum, televizyon seyrettim birazcık yürüyüş yaptım o kadar.
MURAT ONGUN: Genelde zaten bütün günler birbirine benziyor diyorsunuz
DİNÇ BİLGİN: Evet.
MURAT ONGUN: Çok teşekkür ederim.
DİNÇ BİLGİN: Çok sağolun. İyi yayınlar...
Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:41