DİNÇ BİLGİN'İN 14 YIL HAPİS YEDİĞİ MAHKEMEDE İLGİNÇ KONUŞMALAR!..
CENGİZ İNOĞLU
İSTANBUL (İHA) - Etibank'ın zarara uğratılmasına ilişkin aralarında Dinç Bilgin, Cavit Çağlar ile Nail Keçili'nin de bulunduğu 23 sanıklı davada karar çıktı.
Mahkeme heyeti, sanıklardan Dinç Bilgin'in "İhtilasen zimmet" suçundan 14 yıl hapis ve 499 milyon YTL para, Cavit Çağlar'ın "nitelikli dolandırıcılık" suçundan 3 sene 1 ay hapis ve 20 bin YTL para, Bilgin'in oğlu Önay Şevket Bilgin'in "ihtilasen zimmet" suçundan 9 yıl 4 ay hapis ve 189 milyon YTL para, Cavit Çağlar'ın oğlu Mustafa Çağlar'ın ise "nitelikli dolandırıcılık" suçundan 1 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. Dinç Bilgin, Cavit Çağlar ve diğer bazı sanıklar örgüt kurmak ve özel belgede sahtecilik suçlarından ise delil yetersizliğinden beraat etti.
Dava, İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü ve 11.5 saat sürdü. Dinç Bilgin ve Önay Şevket Bilgin'in avukatı Asım İplikçioğlu ile Bahri Öztürk, üstü kapalı olarak mahkeme heyetini eleştirdi. Bilgin'in avukatları, bu aşamada görevlerini iyi yapamayacaklarını ve delillerin toplanmamış olduğu gerekçesiyle reddi hakim taleplerinin kabul edilmemesi karşısında bir üst mahkeme olan İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne itirazda bulunacaklarını, daha sonra savunma yapacaklarını açıkladı. Mahkeme heyeti avukatların bu talepleri ile birlikte son savunmalarını yapmaları için süre isteme taleplerini de geri çevirerek avukatlardan son savunmalarını yapmalarını istedi.
Daha sonra duruşmaya 1 saatlik yemek arası verildi. Verilen aranın ardından ilk savunması alınan Etibank'ın eski genel müdürlerinden Şükrü Karahasanoğlu'nun avukatı Şener Atılgan, müvekkilinin zimmet suçunu işlemediğini söyleyerek beraatini talep etti. Yine bankanın eski genel müdürü Zeki Ünal'ın avukatı Eyüp Ersan ise suç tarihinde müvekkilinin bankadan istifa ettiğini belirtti ve beraat talebinde bulundu.
Duruşmada, son sözü sorulan Bilgin'in avukatları, müvekkillerine yeni TCK'da düzenlenen etkin pişmanlık maddesinin uygulanmasını istedi. Avukat Mehmet Asım İplikçioğlu, 110 yıldır medya sektörü ile uğraşan bir ailenin mensubu olan Bilgin'in binlerce kişiye aş ve iş sağladığını belirtti.
İplikçioğlu, basının muhalefet unsuru olduğunu, bu nedenle müvekkili Bilgin'in iktidara paralel bir felsefe ile hareket etmediğini, özellikle 55. hükümet döneminde de halkı aydınlatan haberler yaptığını savundu. Avukat, siyasi iradenin çıkardığı Bankalar Yasası'nın insan haklarına ve evrensel hukuk kurallarına aykırı olduğunu öne sürdü.
Adalet Bakanı'nın 'Ben savcı olsam ciğerlerini sökerim bunların' ve başbakanın 'bir avuç sülük memleket için sorun çıkarıyor' sözlerini' hatırlatan avukat, yargının bunlardan etkilenmemesinin mümükn olmadığını ifade etti. 'Biz şimdi bir avuç sülükten birini savunmak zorundayız.' diyen İplikçioğlu, bankanın kredi verirken her zaman ipotekle teminat aldığını belirtti. TMSF'nin cebri icralarına hiç itiraz etmediklerine dikkat çekti.
TMSF'nin özellikle Bilgin'in evine hacze gelmesini, ev eşyalarını, tablolarını, ata yadigarı el yazmalarını almasını eleştiren avukat, bir kişinin haline münasip evinin haczedilemeyeceğini, bunun 'sosyal linç' olduğunu ileri sürdü. İplikçioğlu, ATV ve Sabah gazetesi kadar zararın bulunduğunu, bunların değerinin 450 milyon dolar olduğunu ve TMSF'nin elinde Bilgin'e ait yaklaşık 1 milyar dolarlık malvarlığı bulunduğunu kaydetti.
Dinç Bilgin ve ailesinin sokağa atıldığını öne süren avukat, "TMSF'ye güvenmiyoruz. Biz damdan düştük sayın başkan" diye konuştu. İplikçioğlu, beraat talepleri yönünde karar verilmemesi halinde TCK'nın 168. maddesinde düzenlenen ve daha önce Bursa Ağır Ceza Mahkemeleri'ndeki İnterbank davasında Cavit Çağlar'a uygulanan 'etkin pişmanlık'ın uygulanmasını talep etti.
Avukat Bahri Öztürk de, "Dinç Bilgin en önemli özelliği, kendisini bu duruma sürükleyenleri gammazlamaz, kendisini felakete götürenleri açıklamaz. Şu anda biz savunma yapamıyoruz. Bunun en önemli nedeni TMSF'dir. TMSF kayıtları bize göstermiyor. Savunma yapmamız engelleniyor" dedi. 'Hortumcuyu savunuyoruz diye utanmalıyız sanki' diyen Öztürk, davanın siyasi olduğunu öne sürerek, medya savaşlarının ardından siyasi linç geldiğini iddia etti. Öztürk de diğer meslektaşları gibi etkin pişmanlık maddesinin uygulanmasını istedi.
Duruşmaya katılan tek sanık olan New York off-shore'un yönetim kurulu başkanı Mustafa Dinçer de, Etibank'ta yöneticilik, denetleme değil, kapıcılık bile yapmadığını kaydederek beraatini istedi. Duruşmayı gözlemci olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi eski başkanı Stefan Trechsel de izledi.
Sanık Cavit Çağlar'ın avukatı Köksal Bayraktar da, mahkemede yaptığı konuşmada "Ben hakir görünen bir adamım. Çünkü bir hortumcuyu savunuyorum" dedi.
Verilen son aranın ardından, mahkeme heyeti kararını açıkladı. Açıklanan karara göre, Bilgin, ihtilasen zimmet suçundan 14 yıl hapis ve 499 milyon YTL ağır para cezasına, oğlu Önay Şevket Bilgin 9 sene 4 ay hapis 189 milyon YTL para cezasına, Cavit Çağlar nitelikli dolandırıcılık suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis ve 20 bin 830 YTL para cezasına, Mustafa Çağlar 1 yıl 6 ay 22 gün hapis ve 15 bin 620 YTL adli para cezasına çarptırıldı. Dinç Bilgin, Cavit Çağlar ve diğer bazı sanıklar örgüt kurmak ve özel belgede sahtecilik suçlarından ise delil yetersizliğinden beraat etti. Mahkeme heyeti Şevket Önay Bilgin ve Mustafa Çağlar hakkında hüküm verirken aile yapısı ve ataerkil yapıyı dikkate alarak ceza indirimi yaptı. Heyet, Cavit Çağlar ve Mustafa Çağlar'a verilen cezalara yeni TCK'daki 'etkin pişmanlık' maddesini uyguladı. Dinç Bilgin, infaz yasasına göre yaklaşık 5.5 yıl hapis yatacak.
Bankanın eski genel müdürü ve yönetim kurulu üyelerinden İsmail Hakkı Karakaya zimmet suçundan 7 yıl 9 ay 10 gün hapis ve 313 milyon YTL, Mustafa Dinçer 7 yıl 9 ay 10 gün hapis ve 158 milyon YTL para cezası, Şükrü Karahasanoğlu 9 yıl 26 gün hapis ve 278 milyon YTL para cezası, Zeki Ünal 9 yıl 26 gün hapis ve 260 milyon YTL para cezasına çarptırıldı. Mahkeme para cazalarında üst sınır olan günlük 100 YTL'yi uyguladı.