Gündem
  • 6.4.2005 17:54

DIŞİŞLERİNDEN AHİM''E ÖNLEM

Dışişleri Bakanlığınca 81 il valiliğine gönderilen genelgede, özellikle Güneydoğu''da, zararların karşılanmasında katı bürokrasinin uygulanmaması ve ödenecek tazminat miktarlarında esnek davranılması istendi. Genelgede, aksi halde başvurucuların AİHM''e gideceği, bunun da kamu yararına olmayacağı ifade edildi. Diyarbakır''da yasa çıktıktan bu yana zarar tespit komisyonuna 12 bin 500 kişinin başvurduğu bildirildi. İçişleri Bakanlığının üst yazısı ile valiliklere gönderilen üç sayfalık genelge Genelkurmay Başkanlığı, İçişleri, Adalet ve Maliye Bakanlıkları''na da iletildi. ''Katı bürokrasiden kaçının'' Genelgede, komisyonların Güneydoğu bölgesini özellikle dikkate alarak, başvuruların belgelere dayandırılması koşulunda katı bir bürokrasi uygulanmasından kaçınılmasında yarar görüldüğü belirtildi. Genelgede, ''''aksine uygulamaların, başvurucuların AİHM''e yönelmelerini tahrik edeceği tahmin edilmektedir. Komisyona yapılan başvuruların sonuçları, tazminatların ödeme vadeleri hakkındaki bilgilerin, Bakanlığa sürekli bir şekilde iletilmesi gerekmektedir'''' denildi. ''Genelge yasayla çelişiyor'' Diyarbakır''da oluşturulan Zarar Tespit Komisyonu''nun Baro temsilcisi Avukat Yusuf Ayata, Dışişleri Bakanlığı genelgesinin çok olumlu olduğunu ancak yasa ile çeliştiğini savundu. Avukat Ayata, ''''yasa, ölen bir kişi için 14 milyar 35 milyon tazminat ön görürken, genelge AİHM''in verdiği rakamların dikkate alınmasını istiyor. Öncelikle bunun düzeltilmesi gerekir. AİHM, bir kişinin ölümü halinde yaklaşık 80 milyar tazminat öngörüyor. Yasa çıktıktan sonra, AİHM''e giden dava sayısında önemli düşüşler yaşanmıştır. Öncelikle 20 milyarı aşan tazminatların Bakanlığa gönderilmesi zorunluluğu var. Yasa ile ilgili sıkıntıların giderilmesi gerekir'''' diye konuştu. 8 ayda 12 bin 500 başvuru yapıldı Avukat Yusuf Ayata, yasanın yürürlüğe girdiği 17 temuz 2004 yılından bugüne kadar Diyarbakır genelinde yaklaşık 12 bin 500 kişinin Zarar Tespit Komisyonu''na başvurduğunu, başvuruların 10 bin 600''ünün maddi zararlardan oluştuğunu söyledi. Ayata, köy yakılması, köy boşaltılması, köye geri dönememe, tarlasını kullanamama gibi konulardaki başvuruların 17 temmuz 2005''e kadar kabul edileceğini, daha sonra bunların değerlendirileceğini belirtti. Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 11:26

İLGİLİ HABERLER