ABD'nin Florida eyaletinde Lydia Fairchild iki çocuğu ile sosyal hizmetlere başvurup mali destek istedi. Ancak prosedür gereği yapılan DNA testi Fairchild'ı yalanladı. Çocuklarla Lydia'nın DNAları birbirini tutmadı. Uzmanlar test sonucundan yola çıkarak, "Maddi çıkar sağlamak amacıyla kamu kurumlarını aldattığı" gerekçesiyle Lydia'ya dava açtı. İki çocuğu elinden alınarak bakım evine gönderilen 26 yaşındaki Fairchild çıktığı ilk duruşmada çocuklarını dokuz ay karnında taşıdığını gözyaşlarıyla anlattı ve mahkemeye bir öneri sundu. Genç kadın, hamile olduğunu söyledi; "Üçüncü bebeğime doğar doğmaz DNA testi yapın" dedi. Bunun üzerine noter huzurunda yapılan doğumdan sonra Fairchild'ın bebeğine test yapıldı. Sonuç negatifti.

İki dizini var
Carolina Üniversitesi'nden Profesör Charles Boklage, genç kadını incelemeye aldı. Sonuç DNAya ilişkin tüm bilinenleri alt üst edecek kadar çarpıcıydı. Boklage Fairchild'da biri baskın iki farklı DNA dizilimi saptadı. "Baskın" DNA'sı cilt, saç ve kemiklerinde, diğer DNA'sı karaciğer, tiroid bezi ve böbreklerindeydi. İkinci DNA dizini üzerinden yapılan incelemede Fairchild'ın çocukların gerçek annesi olduğu ortaya çıktı. Profesör Boklage, insanların en az yüzde 15'inin çift DNA'lı olabileceğine işaret edip "DNA testiyle hapse atılan binlerce mahkum aslında suçsuz olabilir. Lydia davası emsal teşkil etti. Birçok dava yeniden görülmeli." dedi.

(vatan)