ADNAN KULAK
ADANA - Amerika'nın Irak'a yönelik muhtemel operasyonu dolayısıyla dünyada savaş rüzgarlarının estiği bugünlerde kadın askerlerin ordudaki yeri de tartışma konusu oldu.
Kadın askerlerin orduda eşit haklara sahip olup olamayacağı konusu tartışılırken, muhtemel bir savaşta kadın asklerlerin ön saflarda bulunmasının maliyet ve zayiat artışından başka bir işe yaramayacağı kaydedildi. Kadın ve erkek askerler arasında yapılan testlerde kadınların daha zayıf, daha kırılgan ve daha yavaş olduğu rapor edildi. Kadın askerlerin en önemli derdi ise cinsel taciz ve ağır eğitim koşulları... Bugüne kadar cinsiyet ayrımcılığıyla mücadele eden İngiliz kadın askerlerin, orduya 'ağır eğitim' davası açmaya hazırlandığı bildirildi.
İngiliz Savunma Bakanlığı için yapılan bir araştırma, son zamanlarda bütün dünyayı sardığı gözlenen ''kadın asker'' modasına darbe vuracak gibi görünüyor. Bir süre önce Savunma Bakanlığı'na sunulan raporda, fizik güçleri yetersiz olduğu için kadınları ön safta savaştırmanın, zayiat ve maliyeti artırmaktan başka bir işe yaramayacağı öne sürüldü.
İngiliz ordusunda ders veren ve aynı zamanda Savunma Bakanlığı'na danışmanlık yapan ''uluslararası çatışmalar'' uzmanı Profesör Martin Van Creveld, kadınları cepheye göndermenin ordunun performansını düşürüp maliyetleri artıracağı gibi, bunun insanları bile bile ölüme göndermek anlamına gelip ''suç'' sayılması gerektiğini savundu.
Kadın askerler konusunda Avrupa, ABD ve İsrail ordularında geniş çaplı bir araştırma yapan Profesör Van Creveld'in ''Erkek, Kadın ve Savaş - Kadınlar Cepheye Ne Kadar Aittir?'' başlıklı araştırmasına göre, kadın askerler asla cephede, yani ön saflarda savaşabilecek fizik güçte değiller.
Kadınların bu fizik zayıflığı ön saflarda kendi canlarını tehlikeye soktuğu gibi, erkek askerleri de tehlikeye atma riskini taşıyor. İngiliz Savunma Bakanlığı'nın kadın askerlerin piyade, zırhlı birlikler, deniz piyade ve hava kuvvetleri gibi dallara da alınıp alınmaması yolunda alacağı karar arefesinde hazırlanan rapora göre, kadınların ön saflarda gösterdiği başarıları anlatan birkaç anektod da ''istisnai'' olmaktan öteye gitmiyor. Bunlardan biri olan Amazonlar'ın efsane olmaktan öteye gitmediği hatırlatılıyor.
Sovyet Kızılordusu ile ABD ve İsrail silahlı kuvvetlerindeki kadın askerlerin de ''mitleştirilmiş'' örnekler olduğu savunulan raporda, İsrail ordusunda ön saflarda savaşan kadın sayısının bir elin parmaklarını geçmediği belirtiliyor.
KADINLAR YAVAŞ KALKIYOR
Van Creveld'in İsrail'de yaptığı gözlemlerden birinde kadın ve erkek askerlerin bir arada yaptığı bir eğitimden manzaralar anlatılıyor. Buna göre, askerlerin bulundukları yerden hızla kalkıp koşmaları isteniyor. Burada erkek askerler saniyeler içinde gözden kaybolurken, kadınların henüz birkaç on metre bile koşamadıkları belirtiliyor. Yine kadın askerlerin sedye bile taşımakta zorlandığı hatırlatılıyor.
Profesör Van Creveld'in çıkardığı bir sonuç da maliyetlere ilişkin. Performanslarıyla ordunun genel savaş yeteneğini azaltan kadın askerler, bunun üstüne bir de maliyetin artmasına neden oluyor. Kadın askerler için erkeklerden ayrı barınaklar yapılması gerektiği gibi, erkeklere göre hazırlanan ergonomik standartların bir de kadınlar için düzenlenmesi gerektiğinden yeni maliyet unsuru ortaya çıkıyor.
Profesör Van Creveld'in ABD'nin ünlü West Point Askeri Akademisi'nde yaptığı araştırma, kadın askerlerin vücutlarının üst bölümünün gücünün, erkeklerinkinin yaklaşık yarısı kadar, yani yüzde 59'u olduğunu ortaya koydu. Araştırmaya göre, kadınların bacak gücü erkek askerlerinkinin yüzde 72'si kadar. Eğitime gelince, 8 haftalık acemi eğitimi bu farkı daha da açıyor. Yani 8 haftalık eğitim sonunda erkeklerin kas gücünün yüzde 100 arttığı kabul edilirse, kadınlarınki bu zaman içinde ancak yüzde 37 oranında artıyor. Üstelik kadınlarda yaralanma oranı erkeklerin 5 katı.
Orduda sayıları ve rolleri giderek artan kadın askerlerin en önemli sorunu da cinsel taciz ve ağır eğitim koşulları. Amerikalı psikologların yaptığı araştırma sonuçlarına göre, ordudaki her 10 kadın askerden 8'i cinsi imalar, şakalar, yorumlar ve sorularla karşılaşıyor. Kadınların yüzde 64'ü ıslık çalma, şaka yapma, açıkça saldırıya uğrama gibi tacizlere uğruyor.
Aslında kadınların silahlı kuvvetlerde ne dereceye kadar görev alabilecekleri çeşitli ülkelerde ''cinsel taciz'' iddialarıyla birlikte tartışılıyor. Türkiye'den 5 kadın subayın da katıldığı Brüksel'deki NATO Genel Merkezi'nde düzenlenen NATO Askeri Kadın Komitesi raporunda, ''Çeşitli ülkelerdeki sorunların başında cinsel tacizin geldiği'' saptaması yapıldı.
ABD'de ise kadın askerlerin orduda farklı görevlerde bulunmaya başlamasıyla birlikte, yeni disiplin kurallarının konulması gündeme geldi.
EŞİTLİK KADIN ASKERLERE AĞIR GELDİ
Cinsiyet ayrımcılığıyla mücadele eden İngiliz kadın askerler ise geri adım atıyor. Erkek askerler gibi eğitilen ve yaralanan kadın askerlerin, orduya 'ağır eğitim' davası açmaya hazırlandığı bildirildi. Dört yıl öncesine kadar ordu içinde eşitlik mücadelesi veren İngiliz kadın askerler, şimdi de 'kendilerine fazla eşit davranıldığı için' orduyu dava etmeye hazırlanıyor.
The Sunday Times Gazetesi'nin haberine göre, ordunun 4 yıl önce uygulamaya başladığı kadın-erkek eşitliği politikası nedeniyle kadın askerler şimdi erkeklerle aynı fiziksel testlerden geçiyor, aynı eğitimi yapıyorlar. Eşitlik nedeniyle erkeklerle aynı performansı göstermesi beklenen kadın askerler ise ağır eğitim koşullarından şikayet ediyor. Eğitim sırasında yaralanan 20 kadar kadın askerin ordu aleyhinde dava açmaya hazırlandığı bildiriliyor.
Ordudaki üst düzey subaylar, kadınların şikayetleri yüzünden çok zor durumda kaldıklarını, dava edilmemek için eğitim programlarını kadınların uyum sağlayacağı şekilde değiştirmeleri gerekeceğini, o zaman da yeniden erkeklerin ayrımcılık suçlamalarıyla karşı karşı kalacaklarını belirtiyorlar.
Üst düzey bir piyade subayı durumu şöyle özetliyor:
''Ne yapsak yaranamıyoruz. Ancak eğitim standartlarımızı kesinlikle düşüremeyiz. Biz burada jogging yapmıyoruz, burası ordu. İnsanlar rekabet ortamına ayak uydurmak zorunda. Mahkemelere düşmememiz için eğitimi o kadar hafifletmemiz gerekiyor ki, ne kimse yara bere alsın ne de yorulsun.''
ABD Ordusu'nda kadın askerlerin sayısı 200 bini buluyor. Kadın askerlerin; piyade, zırhlı birlikler, topçu birlikleri, özel operasyon kuvvetleri, denizaltılar ve amfibi saldırı araçlarında görev almaları ABD kanunlarına göre halen yasak. Terfi kuralları erkeklerle aynı olan kadın subaylardan 4'ü korgeneral olmayı başardı. Yaklaşık olarak 200 bin kadın aktif olarak orduda görev alıyor. 1.3 milyon ABD askerinin yüzde 14'ünü kadınlar oluşturuyor. ABD Ordusu'nda, kara kuvvetlerinin 70 bin 590 kişi ile yüzde 14.8'i, deniz kuvvetlerinin 48 bin 910 kişi ile yüzde 14.5'i, hava kuvvetlerinin 66 bin 376 kişi ile yüzde 19.1'i ve Sahil Koruma'nın 10 bin 435 kişi ile yüzde 6.4'ü kadın askerlerden oluşuyor.
İsrail'de 1959 yılından bu yana 18 ile 26 yaşları arasında olan, sağlıklı, bekar, çocuk doğurmamış ve herhangi bir dini veya vicdani görevi bulunmayan tüm kadınlar, zorunlu askerlik hizmeti yapıyor. İsrail Ordusu'nda kadın askerler için ayrı taburlar kurulmuş. Ancak, destek ve savaş destek birimlerinde görev alan kadın askerlerin, ''Düşman tarafından esir alınması halinde ulusal değerlerde yıkıcı etki yaratır'' gerekçesiyle gerçek çatışmaya katılması yasak.
NATO ÜLKELERİNDE KADIN ASKERLER
NATO'nun 2001 yılı sonu raporuna göre, ittifaka bağlı ülkelerden en fazla kadın askere sahip ülke Amerika. Kadın askerler için özel bir birimin oluşturulduğu NATO'da, ABD'den sonra en fazla kadın askere sahip ülke İngiltere.
Belçika: Belçika Silahlı Kuvvetleri'nde yaklaşık olarak 3 bin 210 kadın asker görev yapıyor. Bu rakam tüm ordunun yüzde 7.18'ini oluştururken, kadınların yüzde 19'u ise gemilerde görev yapıyor.
Kanada: Yaklaşık 6 bin 700 kadın askere sahip olan Kanada Ordusu'nda 5 bin 800 kadın ise yedek olarak bekliyor. Ordunun yüzde 11'ini oluşturan kadın askerler, 2002 yılında hava kuvvetlerinde aktif role sahip olmaya başladı. Kanada Ordusu'nun en çok çaba isteyen birimlerinden olan arama-kurtarma birliğinde kadınlar da görev alıyor.
Çek Cumhuriyeti: Ordunun yüzde 1'lik kısmı kadın askerlerden oluşuyor. 1991 kadın askerin görev yaptığı orduda kadınlar en fazla yarbay rütbesine kadar yükselebiliyor.
Danimarka: Danimarka Silahlı Kuvvetleri'nin yüzde 5'i kadın askerlerden oluşuyor. Sadece 870 kadının görev yaptığı Danimarka Ordusu'nda, askere girişteki fiziksel özellikler hafifletilerek kadınları askerliğe özendirmek için çalışmalar yapılıyor.
Fransa: Fransız Silahlı Kuvvetleri'nde görev yapan 10 bin 600 kadın asker, ordunun yüzde 7.5'ini oluşturuyor. Kadınlar, Fransız Ordusu'nda komando birlikleri, savaş uçakları ve denizaltılar haricinde her yerde görev alabiliyorlar.
Almanya: Alman Ordusu'nda yaklaşık olarak 6 bin 300 kadın asker görev yapıyor. Ordunun yüzde 3.4'ünü oluşturun kadın askerlerin 4 bin 848'i sağlık hizmetlerinde, bin 470'i ise kara kuvvetlerinde masa başında görev yapıyor. Alman yasaları kadınların başka bir yerde görev yapmalarına imkan tanımazken, geçen yıl çıkarılan bir yasa ile silah taşımalarına izin verildi. Alman Ordusu'ndaki tüm birimleri kadınlara açmak için kanuni düzenlemeler yapılıyor.
Macaristan: 46 bin 478 askeri bulunan Macaristan Ordusu'nun yüzde 6.4'ü kadınlardan oluşuyor. Kadınlar, kara kuvvetlerinde albaylığa, hava kuvvetlerinde ise binbaşılığa kadar yükselebiliyorlar.
Yunanistan: Yunanistan Silahlı Kuvvetleri'nin yüzde 3.75'i kadınlardan oluşuyor. 7 bin 171 kadının görev aldığı Yunan Ordusu'nda tuğgeneral hemşire var. 1990 yılına kadar sadece askeri hemşire olabilen kadınlar bu tarihten sonra diğer harp okullarından mezun olma hakkı kazandılar.
İtalya: İtalya Silahlı Kuvvetleri'nde 1999 yılına kadar kadın asker bulunmuyordu. Silah taşıması yasak olan kadın askerlerin İtalyan Ordusu'ndaki sayısı sadece 438.
Hollanda: Ordunun yüzde 7.2'sini oluşturan 4 bin kadın asker aktif görev yapıyor. Hollanda Ordusu'nda kadınlar yavaş gemilerde görev almaya başladı.
Norveç: 36 bin askerin yüzde 3.2'si kadınlardan oluşuyor. Norveç Hükümeti bu rakamı artırmayı hedefliyor. Ordudaki tüm kadınlar subay olarak görev yapıyor.
Portekiz: 43 bin 491 askerden oluşan ordunun yüzde 6.6'sı subay ve sözleşmeli kadın personelden oluşuyor. Kara kuvvetlerinde bin 620, hava kuvvetlerinde 875 ve deniz kuvvetlerinde 380 kadın görev yapıyor.
Polonya: Polonya Ordusu'nun sadece binde 3'ü kadınlarda oluşuyor. Orduda toplam 277 kadın görev alıyor.
İspanya: İspanya Ordusu'nun yüzde 8.2'sini oluşturan 9 bin 983 kadın asker görev yapıyor. Kadınlar ağır görevleri yapmıyor.
Türkiye: NATO'nun 2001 rakamlarına göre Türk Silahlı Kuvvetleri'nde 918 kadın görev yapıyor. Kadınların sadece subay olarak görev yapabildiği Türk Ordusu'nda, 533 kişi kara kuvvetlerinde, 192 kişi deniz kuvvetlerinde, 160 kişi hava kuvvetlerinde, 33 kişi ise Jandarma Genel Komutanlığı'nda görev yapıyor.
İngiltere: İngiltere Ordusu'nun yüzde 8.1'ini kadınlar oluşturuyor. Aktif 16 bin 686 kadının 3 bin 471'i deniz kuvvetleri, 7 bin 756'sı kara kuvvetleri, 5 bin 459'u ise hava kuvvetlerinde görev yapıyor. İngiliz Kara Kuvvetleri'nde 3 kadın tuğgeneral ve 16 albay var.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:34
