Ekonomi
  • 29.1.2019 09:53

Ekonomi ayrışıyor! Faiz ve enflasyon...

Dünyadaki ekonomik akışın bu yıl yavaşlamasını bekleyen ekonomistler, Türkiye ekonomisinin ikinci çeyrek sonrası toparlanacağını öngörüyor. Seçim sonrası en kötünün geride kaldığı algısının yaygınlaşacağına vurgu yapan uzmanlar, “Faiz ve enflasyon düşecek. Cari açık 15 milyar dolara gerileyecek” dedi.

Ekonomistler Türkiye ekonomisine ilişkin olumlu beklentilerini arttırdı. Açıklanan verilerin 2018’in son çeyreğinden itibaren işaret ettiği yavaşlamanın, 2019’un ikinci çeyreğinden itibaren yerini tekrar güçlenmeye bırakacağı öngörülüyor. 31 Mart’taki yerel seçimin ardından uzun bir süre seçimsiz döneme girilecek olması olumlu beklentilerin artmasındaki önemli gerekçeler arasında yer alıyor. Ekonomistler, bu dönemin ekonomi yönetimi tarafından iyi yönetilmesi ile risklerin yönetilebilir seviyede kalacağını, fırsatların da değerlendirilebileceğini dile getiriyor.

En kötü geride kaldı

Seçimin ardından Türk lirası varlıklar için “en kötünün geride kaldığı” algısının yaygınlaşabileceğini ifade eden ekonomistler, enflasyonun düşüşe geçeceğini, cari işlemler açığının da 15 milyar dolar gibi çok rahat bir şekilde finanse edilebilecek seviyeye gerileyeceğini öngördü. Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Arzova, “ABD’nin dünyanın geri kalanı ile devam eden ticaret savaşları, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) sancılı ayrılma süreci, Çin’in büyümesinin yavaşlaması, Almanya’nın imalat sanayindeki aşağı yönlü ivme küresel büyüme beklentisini aşağıya çekiyor” dedi.

TL varlıklar görece ucuz

NoorCM Menkul Değerler Yurt içi Piyasalar Satış Müdürü, Ekonomist Mert Yılmaz da Tük lirası varlıkların görece ucuz olmasının Türkiye için önemli bir fırsat olacağını kaydetti. Yılmaz, “Bu fırsatı değerlendirebilmek için enflasyon ile mücadeleden taviz verilmemeli, bütçe disiplinine sadık kalınmalı, kamu bankaları üzerinden genişlemeci politikalara seçim sonrasında son verilmeli ve mutlaka verimlilik esaslı çalışmalar yapılmalı” ifadelerini kullandı. Yılmaz, borçlu şirketleri yüzdürmek için atılan adımların sürekli hale getirilmemesi gerektiğini ve ülkeye katma değer yaratacak şirketlerin desteklenmesi gerektiğini de belirtti.

Enflasyon hedeflerinin tutturulacağını belirten Yılmaz konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye-ABD ilişkileri piyasalar ve kur seviyeleri açısından en önemli belirleyicilerden biri olacak. İlişkilerin şimdiki halini koruması, hatta daha da iyileşmesi senaryosu TL’yi yatırımcılar tarafından daha cazip kılacak. Başta ABD Merkez Bankası olmak üzere dünya ekonomisi ve buna bağlı olarak gelişmekte olan ülkelerde yaşanacak gelişmeler şüphesiz Türkiye’yi de olumlu/olumsuz etkileyecek. Tüm bunlara karşın Türkiye’nin YEP hedeflerine ulaşma konusunda göstereceği kararlılık ekonomiye yönelik algı açısından en önemli çıpa olacak.”

Kaynak: Yeni Şafak

Güncellenme Tarihi : 29.1.2019 09:53

İLGİLİ HABERLER