3 Ekim 2005, Türkiye''deki emlak fiyatlarının astronomik yükseliş yaşaması açısından çok önemli bir dönüm noktası. Yıl sonuna doğru mortgage yasasının çıkarılacak olmasının, Türkiye''deki fiyatları aşırı şekilde yükselteceği şeklinde yorumlanıyor.
Uzmanlar, şimdilik araştırma aşamasında olan yabancı kurumsal yatırımcıların yıl sonuna doğru ticari ve endüstriyel emlak alacağı görüşünde. 2007''ye kadar 3 milyar dolarlık alım yapılacağını iddia edenler bile var.
Emlak piyasası açısından 3 Ekim''deki AB görüşmeleri son derece büyük önem taşıyor. Bu görüşmelerden çıkacak sonuçlara göre senaryolar yazılıyor piyasalarda...
3 Ekim''den sonra emlak piyasası nasıl bir trend izler? Son dönemde emlak piyasalarında egemen olan görüşlere göre AB ile ilişkilerin seyri Türkiye''deki emlak fiyatlarının trendinde önemli bir yere sahip olacak.
Sektörde özellikle yabancılarla çalışanlara göre 3 Ekim''deki görüşmeler nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, Türkiye''deki emlak fiyatlarındaki yükseliş devam edecek. Bu konuda yabancı bankaların Türkiye''de banka satın almaları ve yabancı şirketlerin Türkiye yatırımları örneği var. Bu kesime göre Türkiye''de siyasal ve ekonomik istikrar devam ettiği sürece emlak fiyatlarının yönü yukarı. Çünkü siyasal istikrar beraberinde ekonomik istikrarı o da gelir artışını getiriyor. Ayrıca Türkiye''de kira başta olmak üzere gayrimenkul kanununda yapılacak değişiklikler Türkiye''nin cazibesini artıracak.
Eğer bu trend bozulursa emlak fiyatlarında çok da ciddi düşüşler beklenmiyor. 2002''de dip yapan ve 2003 ortalarına kadar devam eden Türkiye''deki emlak fiyatlarına bir daha dönülmesi zor gözüyle bakılıyor. O fiyatlara bir daha dönülmeyeceği konusunda emlak uzmanları hem fikir. Çünkü o dönemde Türkiye''deki konutların önemli bir kısmı bırakın maliyetini, arsa payı hariç inşaat maliyetinin altına satılmıştı. Örneğin Beylikdüzü''nde 100 metrekarelik bir daireyi 8-10 bin dolara almak mümkündü. Ya da Mimaroba ve Sinanoba''da aidatların da yükselmesinin etkisiyle eldeki konutlarını satamayanlar, ''''aidatını öde. Bedava otur'''' gibi sloganlarla satıp kurtulamadıkları ve kiraya veremedikleri evlerinin aidat yükünden kurtulmak için kampanyalar düzenliyorlardı.
Bu konuda yazılan senaryoları şu şekilde sıralamak mümkün:
Birinci senaryo: Görüşmeler olumlu seyrederse, konut kredi faiz oranlarında sert düşüşler yaşanır. Buna bağlı olarak konut fiyatları en az aynı sertlikle yükselir. O güne kadar konut satın alanlar çok ciddi karlar elde edebilir. Ayrıca şimdilik Türkiye''de fiyat araştırması yapan kurumsal gayrimenkul yatırım şirketleri için yeni rota ve odak noktası İstanbul olur. Bir kaç yıl içerisinde en az 5 milyar dolarlık gayrimenkul satın alırlar. Ayrıca yabancı gayrimenkul geliştirici şirketlerin Türkiye pazarına girecek olması, kaliteli konut edinmek isteyenlerin karşısına çok ciddi tercihler çıkaracak.
İkinci senaryo: Görüşmeler olumsuz seyrederse, Konut kredi faiz oranlarındaki düşüş eğilimi kırılabilir. Yerini yükselmeye de bırakabiir. Bununla birlikte kredilerin maliyeti yükselirken, konutların fiyatı düşmeye başlar. Özellikle nakit parası olanlar için uygun fiyata konut alma şansı artar. Ticari ve endüstriyel gayrimenkullerde ise, yabancı gayrimenkul yatırım şirketleri bekleme sürecine geçer.
Üçüncü senaryo: Görüşmelerin nasıl seyrettiğinin hiç önemi yok. AB''deki fonlarda 250 milyar dolarlık nakit para var. Bu para gidecek yer alıyor. Bu noktada önünde Türkiye ve özellikle de İstanbul seçeneği varken, başka hiçbir yere gitmez. Türkiye''ye gelir. Ayrıca türkiye''nin kıyı şeridinde fiyatlar ne kadar yükselmiş olursa olsun, hala fiyatlar AB üyesi ülkelerdeki fiyatların üçte birinden daha ucuz.
Dördüncü senaryo: Türkiye''deki işimser hava eninde sonunda bitecek. Faiz oranlarının bu kadar düşmüş olması hayal. Banke kredileri bu kadar düşmüşken gayrimenkul yatırımı yapmanın tam zamanı. Vakit kaybetmeye hiç gerek yok. Fiyatlar yükselmiş olsa bile bu faiz oranları bir daha bulunmaz.
Beşinci senaryo: Görüşmeler olumlu sonuçlanıp, yıl sonuna doğru mortgage sistemi uygulanmaya başlanırsa Türkiye''de emlak fiyatlarını kimse durdurumaz. Bir taraftan konut fiyatları yükselirken, diğer taarftan yeni konut inşaatı için gerekli olan araziler arsa fiyatlarını yükseltir. Konut kredilerinden kaynaklanan boşluğu bankalar dükkan ve mağazalara kredi vererek doldurur. Onun için şimdiden portföye koyabildiğiniz kadar gayrimenkul koyun. İlerde nasıl olursa yüksek fiyattan satma fırsatları doğacak.
Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:42