Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Cumartesi günü Burdur ve Isparta'ya birlikte yaptığımız seyahat sırasında birçok konuda görüşlerini alma fırsatı bulduk. Başbakanlık'a ait özel uçak ATA'da yaptığımız röportajın büyük bölümü, Tercüman'ın Pazar ve Pazartesi günkü manşet haberlerinde kamuoyuna aktarıldı.
Bugün ise, yine o sohbetten ilginç ayrıntılar var sırada.
İlk başlık, Başbakan Erdoğan'ın “Ülker bayiliği konusu
- Sayın Başbakan, size yönelik temel eleştirilerden biri, devam eden ticari faaliyetleriniz. Başbakanlık görevini yürütürken, aynı zamanda bir firmanın, Ülker firmasının distribütörlerinden biri olmanız doğru mu? İşlerinizi tasfiye etmek ya da dondurmak gibi bir düşünceniz var mı?
- Bakın, dobra dobra bir cevap vereceğim
- Bir gazeteci olarak öylesini tercih ederiz zaten
- Hiçbir ticari faaliyetimi durdurmak, dondurmak gibi bir durum söz konusu değil. Böyle bir şeye gerek yok. Ben namusumla çalışıyor, helal para kazanıyorsam buna kim ne diyebilir? Ayrıca ben bu işe başbakan olduktan sonra başlamış olsam, haydi yine eleştirsinler. Ama ben bu işi 17 yıldır yapıyorum. Yeni başlamış olsam neyse
- Ama etik olarak, bir başbakanın aynı zamanda ticaret ile uğraşmasının yanlış olduğu görüşü de ortada
- Hayır buna hiç katılmıyorum. Söyledim; etik dışı ne var ki? Ben namusumla bir iş yapıp, helal para kazanıyorum. Burada bir şey daha var. Bakın benim ticari hayatımda devlet ile hiçbir işim yok, en ufak bir alış verişim yok. Sadece bir konu hariç.
- Nedir o?
- Vergi Benim devletle olan tek ilişkim, kazancımın vergisini veriyor olmak. Üstelik, vergi konusunda da en hassas kurumlardan birinin distribütörüyüz. Ülker, vergisini kuruşu kuruşuna veren, bu konuda çok titiz bir kurum.
- Konunun bir boyutu daha var. Mesela siz, Cola Turca içiyorsunuz ve bu görüntüler medyada yer buluyor. Bu durum, Başbakan'ın bir ürünün reklamını yapması değil mi? Ve bu ürünün rakipleriyle arasında bir haksız rekabet doğmasına yol açmıyor mu?
- Hayır neden olsun? Ben hiç böyle düşünmüyorum.
- Sonuç olarak, ticarete devam etme konusunda kararlısınız yani
- Tekrar söylüyorum. Bu çok doğal bir şey. Bunda yasal olmayan, yanlış olan hiçbir şey yok. Üstelik, geçmişten beri ne varsa o devam ediyor. Başbakan olduktan sonra yeni bir şey eklenmiş de değil. Buna rağmen, göreve geldiğimde bu çeşit eleştiriler olunca, bir ara düşündüm, hukukçulara sordum “Acaba kayyuma devretmek vs. mümkün mü?î diye. O da mümkün değilmiş zaten. Şirketlerin faaliyetlerini de, eniştem ve ortaklarım yürütüyor. Benim ortaklığım ve yönetimdeki yerim sürüyor. Ayrıca şunu da söyleyeyim; ben ticaret yapmasam, oradan para kazanmasam, bu maaşla geçinemem.
- Ne kadar maaş alıyorsunuz?
- Milletvekili maaşı, artı Başbakan olduğum için 220 milyon lira. Ticaretten kazancım olmasa bununla geçinemem. Bakın çok yeni bir örnek anlatayım. Almanya Başbakanı Shröder ile sohbet ederken konu açıldı, ben kendisine sordum ne kadar maaş aldığını. 15 bin Euro alıyormuş maaş olarak. Bizimki ne ediyor? Herhalde 3 bin küsur Euro Düşünün işte
(Not: Milletvekili maaşı aylık net 5 buçuk - 6 milyar lira dolayında.)
Başbakan'ın özel hayatından bilinmeyenler
Özel uçak ATA Ankara'dan havalandıktan hemen sonra, hostesler Başbakan'a kahvaltıda ne yemek istediğini soruyorlar. Erdoğan sadece simit ve eski kaşar peyniri istiyor. Bir de, ekines çayı Bu bitkisel çay, Erdoğan'ın hem sesine iyi geliyormuş, hem de başlangıç aşamasındaki gripten kaynaklı kırıklığına
Özel hayata ilişkin sohbet, kahvaltı ile başlıyor:
- Sayın Başbakan, evde kahvaltı etmez misiniz sabahları?
- Ben genelde evde kahvaltı etmem. Sabahları genelde bir portakal suyu içerek çıkarım. Fakat bugün arka arkaya mitingler olduğundan öğle yemeği yiyemeyeceğim için böyle hafif kahvaltıyla başlıyoruz güne.
- Klasik bir soru ama, ne seversiniz yemeklerden?
- Ağırlıklı olarak sebze. Pilav, makarna da sevdiklerimdendi fakat dikkat ediyorum bu aralar.
- Neden? Kilo mu aldınız?
- Evet, ondan korunmak için fazla yemiyorum. Kiloda belli bir standartım var.
- Kaç kilosunuz?
- Şu anda 99.
- Boyunuz?
- Bir 85. Ama buna rağmen, dört-beş kilo vermem lazım. Bu seçim maratonu içerisinde herhalde onu veririm.
- Emine Hanım'ın güzel yaptığı, sizin de vazgeçemediğiniz bir yemek var mı? Bir memleket yemeği gibi mesela?
- Sebze eşim de sebzeyi daha çok sever. Sebzenin yanında, bir de erişte türü yemekler. Ve pilav.
Günlük yaşam ve özgürlük sıkıntısı
- Tayyip Bey, geçenlerde bir röportajınızda “Ben neden vatandaş Ahmet Bey gibi rahat rahat sokakta gezemiyorum? Çarşıya, pazara gidemiyorum? şeklinde bir şikayetiniz oldu. Bu konuda, Ankara'da bir örnek var. Cumhurbaşkanı Sezer Kendisi, Semra Hanım ile birlikte zaman zaman Köşk'ten çıkıp, alış verişe gidiyor marketlere mesela Sizin de aklınıza geliyor mu böyle kaçamaklar?
- Zaman zaman ben de o yöntemleri uyguladım ama başarılı olamadım. Hatta medyayı atlattığımı zannettim ama belli bir süre sonra baktım ki gazeteciler karşımızda. Herhalde biraz fazla gözlüyorlar bizi.
- Pekiyi bu yoğunluk arasında, dinlenmek için neler yapıyorsunuz? Nasıl dinlenirsiniz?
- Ben daha çok dolaşarak dinleniyorum.
- Nasıl yani? Yürüyüş yapmayı mı kastediyorsunuz?
- Hayır hayır. Böyle işte Şu andaki gibi Ülkeyi gezerek. Yorucu gibi gözükebilir ama ben genelde böyle dinleniyorum.
- Sizin kamuoyuna yansımış herhangi bir kişisel özel uğraşınız, bir hobiniz pek yok. Neler yaparsınız iş dışında?
- Evde kendi jimnastik aletlerimizle bir şeyler yaparız diye düşünüyorduk ama ona da çok fırsat bulamıyoruz.
Başbakan açıkladı: Tekstil'de KDV indirimi çok yakında
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, tekstil sektörünün gündemindeki en önemli konuya net bir ifadeyle açıklık getirdi. Erdoğan, “Tekstilde KDV'yi yüzde 18'den yüzde 8'e düşürüyoruz. Karar çok yakında çıkmış olurîdedi.
Başbakan'ın konuyla ilgili açıklamaları şöyle:
“Tekstil sektöründe KDV indirimiyle ilgili beklenti ortada. Konuyla ilgili arkadaşlarımızın çalışmaları bir süredir devam ediyor. Tekstilde KDV'yi yüzde 18'den yüzde 8'e düşürüyoruz. Böylece hem vatandaşımız yine önemli bir ucuzluk yaşamış olacak, hem de bizim sektördeki kayıt dışı durumu büyük ölçüde kayıt altına almamız mümkün olacak. Yüzde 10 gibi önemli bir indirime gidiyoruz KDV'de. Eski haliyle mevcut olan kaçaklar kayıt altına alındığında, bu indirime rağmen KDV girdisinde artış söz konusu olacak. Çalışmalar artık son noktaya geldi, karar çok yakında çıkmış olur. Zannediyorum birkaç hafta içinde tekstildeki KDV oranı artık sadece yüzde 8 olacak.D.B.TERCÜMAN
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:45