Erdoğan, ''KKTC'nin menfaatleri bir kenara itiliyorsa, o zaman tavrımızı koyarız. Çünkü biz bu noktalara 1974'teki heyecanı yaşayarak geldik. O dönemde ben de Kıbrıs mitinglerindeydim. 30 yıl geçti, bu konuyu ortada bırakamayız'' diye konuştu.
Erdoğan önceki akşam Kanal 7'de yayınlanan İskele Sancak programında şu mesajları verdi:
KIBRIS MİTİNGLERİNDEYDİM:
Bu işin toplam sonucu ne olur o önemli. Yoksa `bu madde bize uymaz bu madde olmaz' derseniz bir yere varamayız. Hem sen, hem onun kazanması lazım. Ben buna kazan kazan yöntemi diyorum. Güney Kıbrıs'ta sıkıntılar var. Onlar olaya iyi niyetli yaklaşmıyorlar. Türk tarafı hem iyi niyetli. Onlar da bunu yapmalı. Görüşmelerde bardağın dolu tarafına bakıyoruz. Herkesi kızdırarak, küstürerek, düşman kazanarak bir yere varmak mümkün değil. KKTC'nin menfaatleri bir kenara itiliyorsa, o zaman tavrımızı koyarız. Çünkü biz bu noktalara 1974'teki heyecanı yaşayarak geldik. O dönemde ben de Kıbrıs mitinglerindeydim. 30 yıl geçti, bu konuyu ortada bırakamayız.
PANKARTLARDA İSTİSMAR VAR:
Mitinglerde iş isteyen veya işten çıkarılanlarla ilgili pankartlar açılıyor. Bu pankartlarda istismar var. Benim böyle vaatlerim yok. Bu tür şeylere gelemiyorum. Bunları açanları mitinglerde gayet tatlı bir şekilde uyarıyorum. Tatlı sert bir şekilde.
ZAM YAPACAĞIZ:
Yapılması gerekiyorsa zam yapmak lazım. Ben mitinglerde açık açık söylüyorum. Vatandaşı aldatmamak lazım. Eğer şimdi yapmayıp 1 ay sonra yaparsak (seçimden sonra) bunun zararını vatandaş çekecek.
YÜZDE 35 OLURSA BAŞARILIYIZ:
Hedefimiz yüzde 34'ün üstü. 1 puan üstü de olsa başarılıyız demektir. Aksi takdirde kendimizi kilitleriz. 2, 5, 10 puan artı bu halkın teveccüğüne bağlı. Yüzde 60, 70, 80 oy alırsanız sizin için sıkıntı olmaz mı diyorlar. Niye olsun? Bu oy yüzde 30'a zulmetme hakkını bize vermez.
(Güçlü muhalefet olmasını istemez misiniz sorusuna karşılık) Nitelik olmadıktan sonra sayısal açıdan muhalefetin fazla olmasının önemi yok.
SİMİT PEYNİR YİYORUM:
Spora ve aileme zaman ayıramıyorum. Eşim de benimle beraber sosyal faliyetlerde bulunuyor. Seçim gezilerinde yağlı yiyeceklerden kaçıyorum. İkramlara `kusura bakmayın' diyorum. Bir şehirden bir şehire giderken yolda simit peynir yiyorum.
İSTANBUL'A YELKEN OTEL:
İstanbul'u çok özledim. Doğduğum büyüdüğüm yer. İstanbul benim sevdam, özlememek mümkün değil. En ufak fırsat bulunca gidiyorum. Anacığımın elini öpüyorum. Hayır duasını almam lazım. İstanbul'a büyük bir merkez yapacağız. Kongre için gelenler hiç bulundukları yerden çıkmadan İstanbul'u seyredebilecekler. Dubai'nin nasıl yelken oteli ile anılıyorsa İstanbul için de bu yer öyle bir sembol olacak. İstanbul'un farklı müstesna bir yerinde yapılacak. NATO toplantısı için İstanbul'a 55 devlet başkanı, 3 bin 500 katılımcı ve bir o kadar da basın mensubu gelecek. Türkiye'nin reklamı için çok önemli bir organizasyon.
GÜNDÜZ O KAMYONUN NE İŞİ VAR ORADA:
İstanbul'da geçen gün kamyonun yarattığı kaza da çok üzücü. Onların gece çalışması lazım, gündüz o kamyonun ne işi var orada? Müeyyideleri artırmak lazım.
YAHUDİ DOSTLARIMIZ SÖYLÜYORUZ:
Dünyada duvarların yıkıldığı bir dönemde İsrail'de bu duvarın yapılmasını kınıyorum. Bu duvarı utanç duvarı olarak niteliyorum. Kutsal yerlerde böyle polisiye, militarist şeyler yapmak yanlış. Görüştüğümüz Yahudi dostlarımıza `bu yanlış' diyoruz. Bir şey söyleyemiyorlar. Biz İsrail ile Filistin arasındaki kavgayı nasıl bitiririz diye çalışıyoruz. Bu girişimlerimizden Suriye Devlet Başkanı Esat ve Lübnan Başbakanı da memnun oldu.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:45
