Erdoğan : Ha Beşşar ha Sisi
"Hem Türkiye içinde hem dünyada, Türkiye'nin Mısır'la ilgileniyor olmasından rahatsız olanlar var. Türkiye de sussun istiyorlar, Türkiye de Mısır'a sırtını dönsün, katliamı görmesin, darbeyi görmesin, ilkelerini ayaklar altına alıp, vicdanını çiğneyip sessiz kalsın istiyorlar"
- "İnsanların ibadethanesi masumdur ama bunlar Suriye'de de Mısır'da da camilerimizi yaktılar, yıktılar. Ha Beşşar ha Sisi... Bunların birbirinden farkı yok. Bunlara destek verenlerin de birbirinden farkı yok"
- "Bunlar şunu bilmelidir; zulm ile abad olunmaz. Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste. Çıkacak aheste aheste"
- "Şu anda Mısır'da iki ayrı tablo var. Bir tablo firavunun izinden gidenler, bir tablo da Musa'nın izinden gidenler, tarih bunu böyle anacak"
BURSA (AA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hem Türkiye içinde hem dünyada, Türkiye'nin Mısırla ilgileniyor olmasından rahatsız olanların bulunduğunu ifade ederek, "Türkiye de sussun istiyorlar, Türkiye de Mısır'a sırtını dönsün, katliamı görmesin, darbeyi görmesin, ilkelerini ayaklar altına alıp, vicdanını çiğneyip sessiz kalsın istiyorlar" dedi.
Erdoğan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının, Yıldırım ilçesi Mevlana Mahallesi'nde düzenlenen Kentsel Dönüşüm Töreni'nde yaptığı konuşmada, Mısır'daki darbeyi yapanların halkın oyunu, halkın tercihini yok saydığını söyledi.
Darbecilerin bununla yetinmediklerini, kendi halklarını ve vatandaşlarını hunharca katletmeye başladıklarını belirten Erdoğan, "Şu anda binlerce Mısırlı ne yazık ki askeri darbecilerin tankları karşısında şehadete doğru yola çıkıyor. Belki dün televizyonlarda izlediniz, bir Mısırlı tankın karşısına çıkıyor. Elinde molotofkokteyli yok, silah yok, taş yok ve kendisine ateş ediliyor, orada şahadet şerbetini içiyor. Yine televizyonlarda izlediniz, belki de yaşını doldurmamış bir yavru, o da şehadet şerbetini içiyor. Çocuklar şehadet şerbetini içiyor, kadınlar şehadet şerbetini içiyor" diye konuştu.
Mursi yönetimine Türkiye ve Katar'dan başka destek veren ülke olmadığını dile getiren Erdoğan, Mursi'nin ne batılı ülkeler ne İslam ne de Körfez ülkelerinden destek görmediğini kaydetti.
- "Bu saldırıları lanetliyorum"
Başbakan Erdoğan, uluslararası kurumların, IMF'nin ve Dünya Bankasının "Mursi'ye desteği seçimden sonra veririz" dediklerini anlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu ikiyüzlülük niye, nereye kadar? Darbe yönetimine, darbeyi yaptıktan sonra 16 milyar dolar hemen destek geldi. Şimdi soruyorum darbe yönetimine; 16 milyar dolar desteği verenler, bana sorarsanız onlar darbe yönetiminin ortaklarıdır, çünkü kişi arkadaşlarıyla beraberdir. Söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu. Vakıa bu, gerçek bu. Bütün bu olaylar karşısında bakın önceki gün ve bugün yapılan katliamlardaki şehit sayısı 600. Bugün bir çok şeyi yaşıyoruz. Dün katliamlar aynı şekilde devam etti. Haftalar boyunca namaz kılanlara, oruç tutanlara kurşun yağdırdılar.
Sabah namazında 53 Mısırlı kardeşimizi şehit ettiler. Soruyorum şimdi, acaba bu nasıl Müslümanlık? 'Ben Müslamanım' diyor. Kimi şehit ediyorsun? Müslümanı şehit ediyorsun. Çocuklara, kadınlara acımasızca ölüm yağdırdılar, hasta taşıyan insanlara kurşun yağdırdılar, hastaneleri yaktılar. Hiçbir suçu olmayan, asla şiddete başvurmayan sadece ve sadece adaletin tecelli etmesini, seçilmiş cumhurbaşkanlarının serbest bırakılmasını isteyen insanlara çok ağır zulüm, şiddet uyguladılar. Bütün bu saldırıları buradan, Bursa'dan tekraren söylüyorum, telin ediyorum, lanetliyorum."
İbadethanelere, camilere, kiliselere yapılan saldırıları da şiddetle kınadığını vurgulayan Erdoğan, tüm tarafları daha fazla hassasiyete davet etti.
- "Ha Beşşar ha Sisi bunların birbirinden farkı yok"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Müslüman Kardeşler'in kiliseleri koruma altına aldığını belirterek, şöyle devam etti:
"Malum uluslararası medya, hani Gezi medyası vardı ya, Türkiye'de ve dünyada, aynı orada ne varsa burada da onlar var. 'Müslüman Kardeşler 30 kilise yaktı' diyorlar. Halbuki kiliseyi koruma gayretinde olanlar onlar. El Fetih Camisi kuşatma altında. Buradan Mısır'a da sesleniyorum, dünyaya da. İnsanların ibadethanesi masumdur ama bunlar Suriye'de de Mısır'da da camilerimizi yaktılar, yıktılar. Ha Beşşar ha Sisi... Bunların birbirinden farkı yok. Bunlara destek verenlerin de birbirinden farkı yok. Bunlar şunu bilmelidir; zulm ile abad olunmaz. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste. Çıkacak aheste aheste. Er veya geç çıkacak çünkü biz şu anda Adeviyye'de, Mansure'de, İskenderiye'de 'Meta Nasrullah' diyen kardeşlerimizin sesini, 'Allah'ın yardımı ne zaman' diyen o kardeşlerimizin seslerini duyuyoruz. Elinde Kur'an-ı Kerim ile şehadete giden kardeşlerimizin bakışlarını görüyoruz. Bütün bunlar yerde kalmayacaktır. Hem Türkiye içinde hem dünyada, Türkiye'nin Mısırla ilgileniyor olmasından rahatsız olanlar var. Türkiye de sussun istiyorlar, Türkiye de Mısır'a sırtını dönsün, katliamı görmesin, darbeyi görmesin, ilkelerini ayaklar altına alıp, vicdanını çiğneyip, sessiz kalsın istiyorlar. Türkiye konuştukça, tepki gösterdikçe, hakkı, adaleti dile getirdikçe birileri vicdanlarıyla başbaşa kalıyor ve bundan rahatsız oluyor."
- "Bir tablo firavunun izinden gidenler, bir tablo da Musa'nın"
Batıya, dünyaya, Körfez ülkelerine, İslam dünyasına seslenen Erdoğan, oradaki şehitleri terörist ilan edenler olduğunu hatırlattı.
Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ellerinde silah olmadığı halde 'ben oyumun namusunu istiyorum' diyenler var ama onlara terörist olarak hitap edenler var. Ben de diyorum ki, şu anda Mısır'da devlet terörü icra edilmektedir. Bu devlet terörünü alkışlayanlar, onlarla aynı izi süreceklerdir. Şu anda Mısır'da iki ayrı tablo var. Bir tablo firavunun izinden gidenler, bir tablo da Musa'nın izinden gidenler. Tarih bunu böyle anacak. Tarih bunu böyle değerlendirecek. Şu topluluk birbirini seven bir topluluk. Bizi bölmek, parçalamak isteyenlere siz meydanlarda en güzel cevabı verdiniz. Bundan sonra da en güzel cevabı vereceğinize inanıyorum."