Gündem
  • 11.11.2008 13:37

ERDOĞAN: MAFYAYI ÇETEYİ KOVALADIK

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, iktidara geldikten sadece 2 sene sonra Türkiye'yi, AB'ye tam üyelik müzakerelerine başlama noktasına getirdiklerini ifade ederek, ''Hükümet,Anamuhalefete rağmen, yavru muhalefete rağmen, bazen bunların yandaşlarına rağmen kararlı bir şekilde bu yola devam ediyor'' dedi.
Erdoğan, partisinin TBMM Grup toplantısında yaptığı konuşmada, 14 Ağustos 2001 tarihinde AK Partiyi kurduklarını, çok kısa bir süre içinde de 3 Kasım 2002 seçimlerine girdiklerini hatırlatarak, ''Milletimizin tercihine, teveccühüne mazhar olduk'' diye konuştu. 18 Kasım 2002 tarihinin kendileri için yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu belirten Erdoğan, şunları söyledi:
''Bununla birlikte iktidar sürecimiz başladı. Şu günlerde, Türkiye için çok çok büyük anlam ifade eden, ülkemiz ve milletimiz için adeta bir dönüm noktası olan bu tarihler, bir yıldönümü olarak siyasi tarihin sayfalarına kayıt olarak düşüldü.
Şunu, ülkem adına, milletim adına, AK Parti iktidarı ve teşkilatları adına büyük bir gururla dile getirmek istiyorum; Bu 6 yıl milletimizin makus talihinin değiştiği, Türkiye'nin ilerlediği, kalkındığı, daha önce hiç tecrübe etmediği başarıları elde ettiği, ülke içinde, ülke dışında çok farklı konuma yükseldiği bir süreç olmuştur. Her zaman ifade ettim; Türkiye'nin AK Parti iktidarıyla girdiği bu süreç, bizzat Türkiye'nin başarısıdır. Bizzat milletimizin, sizlerin başarısıdır. Türkiye'nin elde ettiği, bu sevindirici, umut dolu seviyeler, bizzat sizlerin, siz değerli arkadaşlarımın milletimizle el ele başarısıdır.
Bu vesileyle başta aziz milletimiz olmak üzere, AK Parti iktidarına gönül verenlere, emek sarfedenlere, teşkilatımızın her kademedeki mensuplarına, özellikle siz milletvekili arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Güvenlerinden, ahde vefalarından, muhabbetlerinden ve hayır dualarından dolayı aziz milletime, burada sizlerin huzurunda bir kez daha teşekkür ediyorum. Bundan sonraki süreçte de Allah yar ve yardımcımız olsun. Yolumuz, yolunuz ak ve aydınlık olsun.''
''YILDÖNÜMLERİ MUHASEBE YAPMA VESİLESİ''
Erdoğan, yıldönümlerinin kendileri için bir muhasebe, değerlendirme yapma vesilesi olduğunu anlatarak, kendilerine yönelik tüm eleştirileri dinlediklerini ve dikkate aldıklarını söyledi. Eleştiriden hiç bir zaman gocunmadıklarını ifade eden Erdoğan, özellikle yapıcı, seviyeli, hakaret içermeyen eleştirileri not ettiklerini ve bu noktalarda kendilerini test etmeyi hiç ihmal etmediklerini kaydetti. ''Yıkıcı, seviyesiz ve hakaretimsi eleştiriler'' karşısında da nezaket kuralları dairesinde, demokratik üslup içerisinde ve tamamen hukuk çerçevesinde gereken cevapları verdiklerini ifade etti.
Erdoğan, şöyle devam etti:
''Zaman oldu, o zaman da dedik ki; 'yasal haklarımız neyse, bu yasal haklarımızı kullanırız.' O zaman da işi yasal sürecine bıraktık ve yasalar içerisinde bunlar yürüdü. Çünkü, gerilimin tarafında olma niyetinde değildik. Onun için de 'bu ülke bir hukuk devleti olduğuna göre, biz bunları hukuki süreç içinde sürdürelim' dedik ve böyle sürdürdük.
Eski siyasi anlayışların tersine biz her zaman aynaya baktık. 'Ne olduk değil, ne olacağız' dedik. Her zaman milletimizin aynasına ehemniyet verdik ve o aynada nasıl göründüğümüzü nazarı dikkatimizden hiç çıkarmadık. 'Hesap vereceğimiz tek mercii demokrasilerde millettir' dedik. Nitekim 28 Mart 2004 yerel seçimleri ve 22 Temmuz 2007 Genel seçimleri öncesinde de milletimize hesabımızı gayet açık, gayet şeffaf bir şekilde verdik. Bütün sorunları çözdüğümüz iddiasında asla olmadık. Enkaz edebiyatı yapmadığımız gibi, popülizm yaparak, pembe tablolar çizerek, ulaşılamayacak hedefler göstererek halkımızı yanlış bilgilendirme yoluna da asla tevessül etmedik.''
-TÜRKİYE'NİN SORUNLARI-
Türkiye'nin sorunlarının kendi iktidarlarından önce on yıllardır ihmal edildiğini, ertelendiğini, ötelendiğini, çözüm için hiç bir çaba sarf edilmediğini ve artık sorunların kronik hale geldiğini anlatan Erdoğan, ''Türkiye, on yıllar boyunca kendi kabuğundan sıyrılamamış, modern dünyaya paralel bir değişimi, dönüşümü gerçekleştirememiştir'' dedi.
AK Parti iktidarının, Türkiye'nin kendi kabuğundan sıyrılması için, ayakları üzerinde durabilmesi için, atılım yapabilmesi için, modern dünyaya ayak uydurabilmesi için gerekli zemini inşa ettiğini kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Türkiye, bugün bu zemin üzerinde kararlılıkla ilerlemektedir. Bakınız; iktidara geldik sadece 2 sene sonra Türkiye'yi AB'ye tam üyelik müzakarelerine başlama noktasına getirdik. Burası çok önemli... 1959 yılından beri Türkiye'nin adeta hayali olan bu hedef, 3 Ekim 2005 tarihinde müzakerelerin resmen başlamasıyla somut bir hal almıştır. Bir müzakere başlığını açtık ve kapattık. 7 Başlıkta müzakere başlığı açıldı. Hemen 'Hükümet heyecanını kaybetti, Hükümet kararlığını yitirdi, rehavete düştü, şuydu buydu....' gibi dedikodular sürekli toplumun içinde pompalanmaya başlandı. Sürekli bu yaygınlaştırılmaya başlandı. Hayır. Hükümet kararlı bir şekilde yoluna devam ediyor. Anamuhalefete rağmen, yavru muhalefete rağmen, bazen bunların yandaşlarına rağmen kararlı bir şekilde bu yola devam ediyor.
Önümüze çıkarılan engellere ve süreci yavaşlatma girişimlerine rağmen biz, belirlediğimiz takvim çerçevesinde reformlarımızı sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. Zamanlama itibarıyla hiç zorunlu olmadığımız halde 4 Maastricht kriterinden 2'sini karşılar duruma geldik. Demokratikleşme, insan hak ve özgürlükleri, çevre, konut, bilim, araştırma, konut, sağlık gibi hemen her alanda köklü reformlar gerçekleştirdik. Ülke olarak, hedefimiz her alanda standartlarımızı yükseltmek ve halkımızı çok daha ileri bir yaşam standardına kavuşturmaktır. Bundan, hangi şart altında olursa olsun vazgeçmemiz mümkün değil. Söz konusu olamaz.''
-MUHALEFETE ELEŞTİRİ-
Türkiye'nin yerinin, hedeflerinin, ideallerinin belli olduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan, bunları gerçekleştirmek için gerekli kadro, siyasi irade ve gerekli kararlılığın mevcut olduğunu vurguladı.
''Bugün ulaştığımız noktadan geriye dönüş olmayacaktır. Kazanımlarımız asla heba edilmeyecektir, bundan da asla taviz verilmeyecektir'' diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
''Bugüne kadar ortaya koyduğumuz başarılar, ufuk sahibi, vizyon sahibi, arkasına düşüp gidilecek bir hayal sahibi olmanın sonucudur. Biz, Türkiye için hayaller kurduk. Bu hayallerin peşine düştük ve hamd olsun tüm bu hayallerimizi ve hedeflerimizi de gerçeğe dönüştürdük.
Hayalleri olmayanlar, geçmişi anlamayamazlar, bugünü algılamayamazlar, geleceğe dönük de ortaya hiçbir şey koyamazlar. İşte, Ankara'da sadece çözümsüzlük üretmek, moral bozmak, karamsarlık estirmek üzerine kurgulanmış siyasi anlayışların eksiği budur. Dikkat edin, hiç bir sorun karşısında, Türkiye'nin hiçbir meselesi karşısında... Şöyle başımızı iki elimizin arasına alalım düşünelim; şu anamuhalefetin de yavru muhalefetin de muhalefet yanında diğerlerinin de Allah aşkına, ortaya koydukları somut bir öneri var mı? 'Şunu yaparsanız, burada çözüm vardır' dedikleri bir öneri var mı? Ayakları yere basan, sadra şifa (gönül kandırıcı, gönül alıcı) olacak hiç bir projelerini bugüne kadar gördünüz mü? Düşünün. Bu ülke sizin değil mi? Bu millet hepimizin değil mi? Varsa bir önerin açıkla. 'Ey Hükümet, şunu yap, bak bu sıkıntıyı nasıl atlatırsın gör' de. Duydunuz mu böyle bir şey? Arkadaşlar, yok. Böyle bir dertleri de yok. Türkiye'nin tamamına konuşacak sözleri, 780 bin kilometre karenin tümüne,70 milyonun tümüne hitap edecek kelimeleri bile yok.''
Erdoğan'ın diğer açıklamaları ise şöyleydi:
Bazı çevreler AK parti'yi farklı bir imajla yaftalamaya çalışıyor. Erdoğan tüm halkı bir bütün olarak kucaklayan bir partidir. Etnik ayrımcılığa karşı çıkar. Bunu benden çok defa duydunuz bu yeni değil. Bizim milletimizi böyle kucaklamamızdan rahatsız olanlar var. Birlik siyasetimizi hazmedemeyenler var. Vatandaşımızın bizim kendisini nasıl kucakladığımızın farkında ama siyaset yapanlar bunu anlayamıyor. AK Parti Türkiye'deki tek reformcu hareket.
Mafyayı ve çeteleri tasfiye eden biz olduk. Biz sümealtı etmedik peşinde düşük kovaladık. Peki bitti mi bitmedi. Devam ediyor. Bu milletin her bir ferdi ele ele vererek bu mafyalardan bu terörden bu çetelerden kurtulmak zorundadır. Türkiye'deki 6 yıllık değişimi kimse görmezden gelemez. AK Parti çözümün bir adresidir. AK Parti'nin siyaset anlayışı yönetim üslubu aynı yöndedir. Kimse yanılgıya düşmesin milleti de yanıltmaya kalmasın. AK Parti hak ve özgürlük sosyal restorasyon sürecini asla kaybetmedi.
Doğu ve Güneydoğu'da yanıma yanaşan çocuklar benden artık para istemiyor, laptop istiyor. Onları diyleyen Tayyip amcaları var, onları bu anlayışa getiren eğitim sistemi var. Biz etnik, dinsel ve bölgesel milliyetçiliğe karşıyız.
Öyle bir medya ile karşı karşıyayız ki.. Biraz önce bir gazeteye bakıyorum. 3 Kasım'daki fotoğrafla bu hafta sonu İstasyon bölgesinden bir fotoğrafı yanyana koymuş . "Erdoğan, Erzurum'da beklediği ilgiyi bulamadı" diyor. Senin gözlerin görmüyorsa ben ne yapayım. Sen sabah satlerindeki miting öncesi fotoğrafı koyarsan benim dadaşımı aldatacağını sanarsın, avucunu yalarsın.
Bizden başka o köylere Özal dışında giden olmadı. Özal biraz oralara girdi. Biz yapılmayanı yaptık. Bu inkar edilemez. Sorunlar var ama Türkiye geleceğe artık umutla bakıyor. Hedef halkın ihtiyaçlarını karşılamak.

Güncellenme Tarihi : 15.5.2016 04:25

İLGİLİ HABERLER