Erdoğan müjdeyi verdi.. Kriminal tiplerin ve suç makinalarını sokaklarda dolaşmasına müsade etmeyeceğiz
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kriminal tipler sokakta dolaşmamalı, tutukluluk suçla orantılı olacak…
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Onlarca suç kaydı olan kriminal tiplerin ellerini kollarını sallayarak ortalıkta dolaşması, herkes gibi bizi de rahatsız ediyor. Emniyet teşkilatımız içinde zafiyet varsa neşteri vurup gidereceğiz, adalet sistemimizde tıkanıklık, yanlışlık varsa neşteri vurup çözüme kavuşturacağız" dedi.
Erdoğan, demokratik siyasette şiddete ve teröre asla yer olmadığını herkesin anlaması gerektiğinin altını çizdi.
"6-8 EKİM OLAYLARINDA ROLÜ OLANLAR HAK ETTİKLERİ CEZALARA ÇARPTIRILMIŞTIR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Dün, 6-8 Ekim olaylarının 10'uncu yıl dönümüydü. Kobani bahanesiyle kışkırtılan bu menfur olaylarda 2 emniyet görevlimiz şehit oldu, 35 kişi hayatını kaybetti, 435'i sivil, 326'sı güvenlik görevlisi 761 insanımız da yaralandı. Bugün malum çevreler tarafından hala demokratik bir eylem gibi lanse edilen olaylar sonucunda çok sayıda ev, iş yeri, okul, Kur'an kursu, kütüphane, kültür merkezi, müze ve yurt binası zarar gördü. Bilhassa ihtiyaç sahiplerine kurban eti dağıtırken katledilen 16 yaşındaki Yasin Börü ve arkadaşlarına yapılan canilikleri, değil üzerinden 10 yıl, yüzyıl geçse bile unutmayız. Şunu da biliyoruz; ciğer paresini kaybetmiş bir annenin yürek yangınını ancak adaletin tecellisi söndürebilir. 6-8 Ekim olaylarında rolü olanlar bağımsız Türk mahkemeleri önünde, işledikleri suçların hesabını vermiş, hak ettikleri cezalara çarptırılmıştır."
Daha sonra Suriye'de yaşananların ve mahkeme sürecinin 6-8 Ekim olaylarının nasıl bir tertip olduğunu ortaya çıkardığını vurgulayan Erdoğan, "Fakat, o dönem emperyalistlerin bölgesel planlarına alet olanlar bu olaylarla yüzleşme cesaretini halen gösteremedi. Keza 6-8 Ekim olaylarına sırf oy uğruna şaşı bakan devrin CHP yönetimi de bundan dolayı henüz nedamet getirmedi. Lafa her başladıklarında 'Biz Türkiye partisiyiz' diyenlerin her fırsatta Türkiyelileştirme iddiasında bulunanların, ülkemizi uçurumun kenarına kadar getiren bu travmayla mutlaka hesaplaşması gerektiğine inanıyoruz." diye konuştu.
"SIRTINI DAĞA YASLAYAN TERÖR SİYASETİNE ASLA YER YOK"
"Bir elinde silah tutarak siyaset yapılmaz" diyen Erdoğan, şiddetin hak arama yolu olarak görülmesiyle de siyaset yapılamayacağını belirterek, "Türkiye Yüzyılı'nda, şiddetle arasına mesafe koyan anlayışa elbette yer vardır ama sırtını dağa yaslayan terör siyasetine asla ve asla yer yoktur. Tekrar ediyorum; Kobani olaylarının hukuki açıdan hesabı sorulmuştur. 10 yılık gecikmeyle bile olsa, 6-8 Ekim olaylarına dair samimi bir muhasebenin yapılmasını da önemsiyoruz. Böyle bir tavrın sergilenmesinin siyasette inşa etmeye çalıştığımız yumuşama iklimine katkı sunacağı açıktır." şeklinde konuştu.
"KRİMİNAL TİPLER SOKAKTA DOLAŞMAMALI"
AK Parti'yi kurduğumuz günden itibaren ülkemize ve milletimize hizmet mücadelesi veriyoruz. Biz her zaman kendi iç muhasebemizi cesaretle yapan bir kadroyuz. Son dönemde yaşanan kimi cinayetler üzülerek görüyoruz ki milletimizin kendini güvende hissetme konusunda tereddüte düşürüyor. Gereken tedbirleri almak en önemli vazifemizdir. Sınır güvenliğimiz konusunda gayet iyi bir seviyeye geldik. Toplumda güvenlik ve asayiş konusunda geçmişe kıyasla çok iyi bir yerdeyiz. Onlarca krminal suç kaydı olanların ortalıkta dolaşması herkes gibi bizi de rahatsız ediyor. Milletimizin sesine kulak vererek bu konuda önemli adımlar atmaya karar verdik. İnsanlarımızın sokakta, evinde, iş yerinde hiçbir endişe duymadan hayatını güvenle sürdürebilmesini sağlamak için ne gerekiyorsa yapacağız. Emniyet teşkilatımız içinde zafiyet varsa neşteri vurup gidereceğiz, adalet sistemimizde tıkanıklık, yanlışlık varsa neşteri vurup çözüme kavuşturacağız.
Suçu önlemeden suçla ve suçlularla mücadeleye, yargılamalardan infaz ve ıslah sistemimize, nerede boşluk varsa mutlaka hal yoluna koyacağız.
Kanunların suçlu lehine işlemesine yol açan çarpıklığı düzeltmek için, iki önemli adım atmayı planlıyoruz. Bunlardan ilki, kurumsal düzenlemeye; ikincisi, seri suç işleyenlerin tutuklanabilmesi uygulamasının kolaylaştırılmasına yöneliktir. Yargı erkini güçlendirmek amacıyla, Adalet Bakanlığı bünyesinde kurulacak bir birim, farklı mahkemelerde görülen davaları, düzenlenen iddianameleri, hatta emniyet kayıtlarını toparlayarak, bunlarla ilgili gerekli incelemeleri yaptıktan sonra, savcılarımızın ve hakimlerimizin dikkatine sunacaktır.
"TUTUKLULUK SUÇA ORANTILI OLACAK"
Belirli suçlarda infaz hükümlerinin, alınan cezanın yüzde 10'u cezaevinde geçirildikten sonra işlemeye başlaması sağlanacaktır. Mesela 5 suç kaydı olan birinin, diğer davalarının bitip sabıka kaydına işlenmesi beklenmeden tutuklu yargılanmasının önü açılacak. Tutukluluk süresi, kişinin işlediği suçlar ve alacağı cezalarla orantılı belirlenecek. Bu husus toplum vicdanını yaralayan belirli suçlar için geçerli olacak.
Artık iyice kontrolden çıkan bir riske dikkat çekmek istiyorum. Medya organlarımız sorunlu bir politika izlemeye başladı. Habercilik adına üzülerek söylüyorum mağdurlar tekrar mağdur ediliyor. Bunu kabul etmemiz söz konusu olamaz. Basınımız elbette özgür olmalıdır. Ama bu toplumsal olaylarda sorumlu yayıncılık yapmaya engel değildir.
Cezasızlık algısını ortadan kaldırmak, toplumun güvenlik ve adalet konusundaki kaygılarını süratle gidermek boynumuzun borcudur. Adalet hizmetlerinin iyileştirilmesi noktasında 22 yıldır yaptığımız reformlara kendini bilmezlerin gölge düşürmesine izin vermeyeceğiz.
Kadın politikalarında her zaman en hayırlı olanı hayata geçirmeye çalıştık. Kadının ekonomik ve sosyal statüsünü güçlendirmenin gayretinde olduk. Kadın hakları konusunda bize ders verecek hiçbir muhalefet partisi yoktur. Kadının statüsünün güçlendirilmesinde elimize su dökecek kimse de yoktur.
"KADINLAR GÖNÜLLERİNİ FERAH TUTMALI"
Başörtüsüne bez parçası diyenler yine CHP'li siyasetçilerdi. Sayın Özel, kadınlar arasında ayrımcılık görmek istiyorsa önce kendi tarihini okusun. Kendi tarihiyle bir yüzleşsin sonra yüreği yetiyorsa çıkıp AK Parti'yi eleştirmeye kalksın. Kadına şiddetin en temel nedeni alkol bağımlılığıdır. Kadına yönelik şiddetle mücadeleye katkı sunmak istiyorsan rakı reklamı yapmaktan vazgeç.
İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmemizin, kadın hakları ve kadınlara yönelik şiddetle mücadeleye en ufak bir menfi etkisi olmamıştır. Türkiye’de kadına yönelik şiddetin çelikten kalkanı, içerisinde sıkıntılı ifadeler bulunan söz konusu sözleşme değil, 6284 sayılı kanundur. Bu konuda yürütülen propagandanın en küçük bir temeli, en küçük bir dayanağı ve haklılık tarafı yoktur.
Şiddetsiz bir Türkiye için devletimizin tüm kurumları koordinasyon içinde çalışmayı sürdürecektir. Şiddete sıfır tolerans ilkesiyle çalışmamıza devam edeceğiz. Kadınlarımızdan gönüllerini ferah tutmalarını istiyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:
"TÜRKİYE YAPILMAK İSTENENİN FARKINDA"
"7 Ekim'de İsrail'in Gazze'ye başlattığı saldırıların 1. yıl dönümünü geride bıraktık. 50 bin kardeşimiz şehit edildi. Gazze'de 1,9 milyon kişi, Lübnan'da 1,3 milyon insan yerlerinden edildi.
Hemen her gün yeni bir eşiğin aşıldığı bu gerilimi yakından takip ediyor, milletimizin güvenliği için tüm tedbirleri alıyoruz. Yangına benzin dökenlerden değil, söndürmeye çalışanlardan olduk. Türkiye yapılmak istenenin farkında. Nihai hedefin ne olduğunu görebiliyoruz.
Dün kapalı oturumda iki bakanımız da idrak kapıları açık olanlar için fotoğrafı tüm netliğiyle ortaya koydu. Toplantı sonrası CHP Genel Başkanı'nın yaptığı açıklamaları esefle karşıladık. Ucuz polemik peşinde koşuyor. Açıkçası Sayın Özel'den daha olgun bir tavır beklerdik.
"VADEDİLMİŞ TOPRAKLAR HEZEYANININ SONU HÜSRANDIR"
Bölgemiz ve topraklarımız üzerinde ameliyat yapılmasına izin vermeyeceğiz. Türkiye, yayılmacı hevesleri, vatan topraklarına dikilen kem gözleri, kabaran işgalci niyetleri kursaklarda bırakacak kudrete ziyadesiyle sahiptir. Açık ve net söylüyorum. Vadedilmiş topraklar hezeyanının varacağı yer büyük bir hüsran ve hezimet olacaktır. İsrail bir siyonist terör örgütüdür. Gazze kasabı siyonist Netanyahu'yu ABD Kongresi'nde ayakta alkışlayanları tarih affetmeyecektir. Tarih, elinde on binlerce çocuğun, kadının, sivilin kanı olan bir canavarı ayakta alkışlayanları asla affetmeyecektir. Tarihin doğru tarafında olan ülkeler de oldu. Onlarla her zaman beraber olacağız. İnsanlık cephesinde yer alan tüm halkları yürekten tebrike diyorum.
Tam bir yıldır direnen Filistin'in yiğit evlatlarını, bütün kahramanları bugün bir kez daha saygıyla selamlıyorum. Ülkemizde birileri Hamas'a terör örgütü iftirası atarken, biz Hamas Filistin'in Kuvâ-yi Milliye'sidir dedik. 1 yıldır aynı yerde sapasağlam duruyoruz. Tek başımıza kalsak dahi asil duruşumuzu asla bozmayacağız. Zalimler karşısında susmayacak, zulme rıza göstermeyeceğiz. Filistinli Lübnanlı kardeşlerimize dayanışma mesajlarımızı gönderiyoruz. İnsani yardımlarımızı daha da artıracağız.
Güncellenme Tarihi : 9.10.2024 13:57