Gündem
  • 13.7.2024 17:24

Erdoğan'dan PKK mesajı: Yakında kilidi kapatıyoruz

Kurmay Subay Mezuniyet Töreni'nde terörle mücadeleye ilişkin net mesajlar veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kuzey Irak'taki Pençe Harekat bölgesinde çok yakında kilidi kapatıyoruz" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bugünkü programlarını İstanbul'da sürdürdü.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, programları kapsamında Milli Savunma Üniversitesi Yerleşkesi'nde Kurmay Subay Mezuniyet Töreni'ne katıldı.

Önemli mesajlar verdi

Burada konuşma gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan gündeme dair önemli mesajlar verdi.

"Kuzey Irak'ta çok yakında kilidi kapatıyoruz"

Terörle mücadeleye ilişkin de mesajlar veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hudutlarımız içinde bölücü örgüt artık eylem yapamaz hale geldi. Kuzey Irak'taki Pençe Harekat bölgesinde çok yakında kilidi kapatıyoruz." diye konuştu.

"Terör örgütüne ciddi darbeler indiriyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörle mücadeleye yönelik şu mesajları verdi:

Bölgemizdeki krizleri çözüme kavuşturmak için çalışırken vatanımızın ve vatandaşlarımızın güvenliğini de elbette gözardı etmiyoruz. Biz 40 yıldır bölücü teröre karşı çetin mücadeleler yürütmüş ve bu uğurda büyük bedeller ödemiş bir ülkeyiz. Kutsal vatan topraklarının tek karışına dahi el uzatılmayacağını bugüne kadar defalarca gösterdik. Binlerce evladımızı şehit verdik. Ancak şehit kanlarıyla bize vatan kılınmış bu ülkeyi alçaklara bırakmadık. Kahraman güvenlik kuvvetlerimizin fedakarlıkları, cesaretleri ve gayretleri sayesinde terörle mücadelede çok önemli başarılara imza attık. Hudutlarımız içinde bölücü örgüt artık eylem yapamaz hale geldi. Irak ve Suriye sahasında ise örgüt iyice kapana sıkışmış durumda. Askerimizle, polisimizle, jandarmamızla ve istihbaratçılarımızla her yerde enselerindeyiz. Yerli ve milli silah sistemlerimizin de büyük katkısıyla terör örgütüne ciddi darbeler indiriyoruz. Kuzey Irak'taki Pençe Harekat Bölgesinde çok yakında kilidi kapatıyoruz.

"Sizlere güveniyoruz, iftihar ve güven kaynağımız olacağınıza inanıyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:

Bugün 54'ü dost ve kardeş ülkelerden gelenler olmak üzere toplam 181 subayımızın mezuniyet sevincine ortak oluyoruz. Üniversitemizin harp enstitüsünde 12'nci dönem müşterek komuta ve kurmay eğitimi ile kara, deniz ve hava harp enstitülerinde 6'ncı dönem komuta ve kurmay eğitimlerini bitiren tüm subaylarımızı gönülden tebrik ediyorum. Her birinizi ayrı ayrı kutluyor Allah başarılarınızı daim eylesin diyorum. Silahlı kuvvetlerimizin farklı kademelerinde üstleneceğiniz tüm görevlerde her birinize rabbimden muvaffakiyetler niyaz ediyorum. Sizlere güveniyoruz, iftihar ve güven kaynağımız olacağınıza inanıyoruz. Misafir subaylarımıza da kendi ülkelerinde başarılar diliyor şahsımızın ve milletimizin en kalbi selamlarını halklarına ulaştırmalarını özellikle rica ediyorum.

“Parmakla gösterilen zengin bir müktesebata sahibiz”

Türkiye'nin diğer eğitim kurumlarından mezun olan ve fahri elçilerimiz olarak gördüğümüz tüm misafir öğrenciler gibi bu arkadaşlarımızla da gönül bağlarımızı daima koruyacağız. İnşallah kendilerini gelecekte ordularının en üst komuta kademelerinde devletlerine ve milletlerine aşkla hizmet ederken göreceğiz. Türkiye 2233 yıllık tarihi ile dünyanın en köklü ordularından birine sahip olmanın yanı sıra en eski kurmay eğitim sisteminin de temellerini atmış bir ülkedir. Kurmaylık dahil askeri eğitimin tüm aşamalarında gerçekten parmakla gösterilen zengin bir müktesebata sahibiz. Bu güzide çatı altında aldığınız üstün nitelikli eğitimin bundan sonraki meslek hayatınızda sizlere rehberlik edeceğine yürekten inanıyorum. Sizlerle birlikte eğitiminize katkı sunan komutanlarımızı ve hocalarımızı da burada özellikle tebrik ediyorum, emekleri için teşekkürlerimi iletiyorum.

“Evlatlarımız her açıdan en donanımlı en iyi şekilde yetişiyor”

15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında kurduğumuz Milli Savunma Üniversitemiz kuruluş misyonunu büyük bir başarıyla yerine getiriyor. Gerek astsubay meslek yüksek okulları ve harp okulları gerekse işte bugün burada olduğu gibi harp enstitülerinde eğitim alan evlatlarımız her açıdan en donanımlı en iyi şekilde yetişiyor. Milletimizin köklü değerleri ile birlikte ordumuzun değişen ihtiyaçlarını da karşılayan eğitim sistemi ile üniversitemiz silahlı kuvvetlerimizin farklı kademelerine vazife şuuru yüksek personel kazandırıyor. Milli Savunma Üniversitemizin dünyadaki trendlerin ışığında yeni açılımlarla kendini geliştirmesini memnuniyetle takip ediyoruz. Üniversitemizin Türk Silahlı Kuvvetlerinin kurmay kadrosunu yetiştiren ocak konumu zaten izahtan varestedir. Bu vasfına ilaveten üniversitemizin Türkiye'nin askeri stratejik vizyonunun şekillendirildiği bir merkez olma yolunda ilerlemesi ayrıca takdire şayandır.

“Milli Savunma Üniversitesi'nin 8 yılda katettiği mesafede emeği olan yöneticilerimizi kutluyorum”

Şu hakikati hepimiz çok iyi biliyoruz. Düşünce, fikir, vizyon olmadan strateji olmaz. Büyük stratejiler olmadan da taktiksel hamleler arzu edilen neticeyi vermez. Özellikle ülkemizin askeri, diplomatik ve siyasi olarak hemen her gün yeni bir güvenlik sınamasıyla yüzleştiği bir dönemde üniversitemizin bu yönünü güçlendirmesini son derece kıymetli bulduğumuzu ifade etmek isterim. Bütün bunlara ilave olarak üniversitemiz sivil-askeri iş birliği noktasında da çok başarılı bir örnek teşkil ediyor. Üniversitemizin bu özelliğinin korunması ve geliştirilmesi de önemlidir. Milli Savunma Üniversitesi'nin 8 yıl gibi kısa sürede katettiği mesafede büyük emeği olan rektörümüzü ve yöneticilerimizi kutluyorum. Bugüne kadar üniversite idaremize gereken her türlü desteği verdik. Eğitim faaliyetleriyle birlikte stratejik, bilimsel ve kültürel sahada attığı vizyoner adımlarla her zaman üniversitemizin yanında olduk. İnşallah bundan sonra da sizleri desteklemeyi sürdüreceğiz.

“Her zaman daha iyisini, daha mükemmelini hedefleyeceğiz”

Her zaman söylediğimiz gibi yolumuz da, yönümüz de ileriye dönüktür. Dünya değişirken, Türkiye değişirken ülkemizin karşılaştığı tehditlerin boyutu ve niteliği değişirken, askeri eğitim sistemimizin aynı kalması hele hele geriye gitmesi asla tahayyül edilemez. Eğitimden silah ve teçhizata vatan savunmasına dair hiçbir alanda geriye gidişe Allah'ın izniyle müsaade etmeyeceğiz. Her zaman daha yenisini, daha iyisini, daha mükemmelini hedefleyeceğiz. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin diyorum.

“Bölgemizin bir müddet daha savaşın yükünü çekmeye devam edeceği anlaşılıyor”

Coğrafi bakımdan stratejik avantajlar sunduğu kadar tehdit ve tehlikeleri de beraberinde getiren bir konumda yer alıyoruz. İnsanlığın gündemini meşgul eden hemen her kriz ülkemizin çevresinde yaşanıyor. Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş 2,5 yılını geride bırakmak üzere. Bir tarafın diğerine tam üstünlük sağlayamadığı çatışmalar zaman zaman tırmanarak ve ciddi can kayıplarına ve yıkımlara yol açarak devam ediyor. Yakın gelecekte üzülerek ifade etmek isterim ki, savaşı sona erdirmeye dönük güçlü bir irade de görülmüyor. Bölgemizin bir müddet daha savaşın yükünü çekmeye devam edeceği anlaşılıyor. Türkiye olarak savaş tüccarları dışında kimseye bir faydası olmayan ve ikili komşumuza da zarar veren bu kan deryasını durdurmak için elimizden geleni yapıyoruz, yapmayı da sürdüreceğiz.

“Arzumuz Gazze halkının bir nebze de olsa rahat nefes almasıdır”

Gazze'deki katliamı anlatmakta artık kelimeler dahi yetersiz kalıyor. 16 bini çocuk, 40 bine yakın masum Filistinli kardeşimiz hayatını kaybetti. Yaklaşık 90 bin masum insan yaralandı. İsrail'in doğrudan sivil yerleşim yerlerini hedef aldığı saldırıları sebebiyle Gazze'nin neredeyse dörtte üçü enkaz yığınına dönüştü. Savaş hukukuna dair hiçbir ilke, kural ve kırmızı çizgi dikkate alınmadı. Hatta kasıtlı olarak çiğnendi. Şunu bir defa açık açık söylemek lazım, 7 Ekim'den beri Gazze'de yaşananlar savaş değildir. Devletin güvenliğini sağlama mücadelesi değildir. Meşru müdafaa hiç değildir. Gazze'de şahid olduğumuz düpedüz soykırımdır. Katliamın barbarlığın ve soykırımın en sefil örneğidir. Bu utanç lekesi ne masumların kanlarını dökenlerin ne de 9 aydır cinnet halini trübünden seyredenlerin alınlarından asla temizlenmeyecektir. İsrail güvenliğini daha çok toprak işgal etmekte aradıkça Türkiye dahil ülkemizdeki, bölgemizdeki hiçbir ülke kendini yüzde yüz güvende hissedemez. Bu gerçekten hareketle zulme tepkimizi en sert şekilde gösterirken Gazze'de ateşkesin sağlanması ve kalıcı barışa giden yolun açılması için de yoğun çaba harcıyoruz. Arzumuz, kısa sürede ateşkes ilan edilerek Gazze halkının bir nebze de olsa rahat nefes almasıdır. Bunun için İsrail hükümeti üzerinde daha fazla baskı kurulması gerektiğini NATO zirvesinde muhataplarımıza çok net biçimde ifade ettik. NATO'nun Gazze krizini görmezden gelemeyeceğini, bunun sonuçlarının çok ağır olacağını her görüşmemizde vurguladık.

“Suriye'nin toprak bütünlüğü temelinde tamamlayacağız”

Suriye'de güney sınırımız boyunca uzanan güvenlik kuşağının eksik halkalarını Suriye'nin toprak bütünlüğü temelinde tamamlayacağız. Irak ve Suriye hattında ülkemize tehdit oluşturacak hiçbir yapıya müsaade etmemekte kararlıyız. Sadece ele geçirilen silahların türüne ve çeşidine bakmak bile Türkiye'nin nasıl çok uluslu ve çok ortaklı bir terör konsorsiyumu ile mücadele ettiğini ortaya koymaya kafidir. Devlet olarak şu gerçeğin çok net farkındayız, silahının namlusu Türkiye'ye dönük teröristler sınırlarımızın ötesinde var oldukça biz burada huzurlu olamayız.

Güncellenme Tarihi : 13.7.2024 20:09

İLGİLİ HABERLER