Eren Erdem Mahkemede böyle cevap verdi: Artık geri dönme şansımız kalmamıştı
Eren Erdem Mahkeme başkanının sorusuna böyle cevap verdi: Artık geri dönme şansımız kalmamıştı
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 17-25 Aralık darbe girişiminde, yasa dışı ses kayıtlarını servis ettiği dönemin Karşı Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve eski CHP Milletvekili Eren Erdem ile gazetenin sahibi Turan Ababey'in de aralarında bulunduğu 12 sanığın yargılanmasına, tutuklu sanık Eren Erdem'in savunmasıyla devam edildi.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısındaki binada görülen duruşmada savunma yapan Erdem, 4 aylık tutukluluk sürecinin ardından ciddi bir mahkeme heyetinin karşısında savunma yapmaktan mutlu olduğunu söyledi.
Karşı gazetesinde yayımlanmış bazı yazılarını okuyan Erdem, "Cemaatin AK Parti'den daha tehlikeli olduğunu yazmışım. İnsanlar AKP'yi dahi arayacak hale gelecek diye yazmışım. Esasında ben devletimizden bir madalya bekliyordum. Madalya beklerken kendimi cezaevinde buldum. Ben 15 Temmuz darbe girişimini 5 yıl önce haber verdim. Postmodern darbe yaklaşıyor diye bir makale yayımladım." dedi.
"Adnan Oktar tarikatından tutuklasalarmış"
İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklandığını ve tutukluluğa itirazının ret gerekçesi olarak "15 Temmuz'un bir daha yaşanmaması"yazıldığını öne süren Erdem, "Ben siyasi tutukluyum. Tutuklanacağımı biliyordum. Beni utandıran şey, FETÖ’den tutuklanmamdır. Beni bir tarikata bağlı olarak tutuklayacaklarsa Adnan Oktar tarikatından tutuklasalarmış. Oranın mürit yapısı bana daha uygundu." diye konuştu.
İddianamede kapatılan Cihan Haber Ajansı'na giderek gizli görüşmeler yaptığının öne sürüldüğünü ifade eden Erdem, bu görüşmelere ilişkin video, HTS kayıtlarının bulunmadığını kaydetti. Gizli tanık beyanlarından yola çıkılarak böyle iddialarda bulunulduğunu dile getiren Erdem, bu iddiaları yalanladı.
Sanık Erdem, iddianamenin tamamen gizli tanık ifadeleri üzerine kurulu olduğunu savunarak, "Gizli tanık benim gazeteden 4 bin lira maaş aldığımı söylemiş. Yaşantıma yetmeyecek bir para olduğunu belirtmiş, gerisini FETÖ'nün bana verdiğini söylemiş. Gizli tanık bir vergi kaçakçısıydı. Ben 12 bin 500 lira maaş alıyordum. 4 bin lirasını banka üzerinden, geri kalanını elden alıyordum. Çift sözleşme yaptık. Birçok sektörde bu usul uygulanıyordu." ifadelerini kullandı.
Mahkeme Başkanı'nın "Siz niye böyle bir şeye göz yumdunuz?" sorusuna Erdem, "Gazete kurulmuş, reklamı yapılmış, gemi yürüyor, artık geri dönme şansımız kalmamış. Birçok sektörde bu yapılıyor." yanıtını verdi.
Dosyada kendisi ile ilgili bir tape bulunmadığını, ByLock kullanıcısı ve Bank Asya'da hesabının olmadığını, yazdığı kitaplar nedeniyle Bank Asya'nın kendisine dava açtığını anlatan Erdem, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in aleyhine yazdığı yazılar hakkında örnekler verdi.
"Tarikat deneyimim oldu"
Dedesinin 12 Eylül'de dükkanın yanmasının ardından İstanbul'a geldiğini, Alevi olmaları nedeniyle kendilerinin küçükken uyarıldığını ifade eden Erdem, Mahkeme Başkanı'nın "Kimsenin mensubu olduğu dini görüşü yargılamıyoruz." ifadelerini kullanmasının ardından savunmasında şunları kaydetti:
"Hayatımda tarikat deneyimim oldu. Orta okulda sigara içmeye başladım. Menzil dergahında sigara ve çay içiliyordu. Rahat sigara içmek için oraya gidiyordum. Sosyal medyada kafamda tekkeyle fotoğraf yayımlandı. Elimde iyi ki sigara görünüyordu. Ahmet Hakan 'Hiçbir FETÖ’cü sigara içmez, zehir içer ama sigara içmez.' diye bir yazı yazdı. O olaydan öyle kurtulduk. Hiçbir FETÖ’cünün, şakirtin elinde sigara göremezsiniz."
Gerçek FETÖ'cülerin, TUSKON davasında yargılananların dışarıda olduğunu savunan Erdem, FETÖ suçunun kendilerine kaldığını öne sürdü.
Duruşma, Eren Erdem'in savunmasıyla devam ediyor.
Güncellenme Tarihi : 31.10.2018 15:27