Ergenekon davası'nın gizli tanığı savcı FETÖ'cü çıktı

Erzincan'daki "Ergenekon davası"nda gizli tanık olarak ifade veren eski cumhuriyet savcısı Bayram Bozkurt, "Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyesi olduğu", "yalancı tanıklık yaptığı" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun kıldığı" gerekçesiyle 15 yıl 2 ay 15 gün hapis cezasına mahkum edildi.

Erzincan 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya kentteki "Ergenekon davası"nda yalancı tanıklık yaptığı belirtilen "Efe" kod adlı sanık eski Erzincan İliç Cumhuriyet Savcısı Bayram Bozkurt katılmadı.

Müştekilerden Yaşar Baş ile şikayetçiler dönemin Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı ve eski milletvekili İlhan Cihaner ile eski milletvekili ve eski albay Dursun Çiçek'in avukatları salonda hazır bulundu.

Esas hakkındaki mütalaasını veren cumhuriyet savcısı, sanık Bozkurt'un "yalancı tanıklık" yaparak mağdur ve müştekilerin gözaltına alınması ile tutuklanmalarına sebep olduğunu söyledi.

Savcı, bu nedenlerle sanığın "silahlı terör örgütüne üye olma", "yalan tanıklık" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından cezalandırılmasını talep etti.

Mütalaaya ilişkin beyanları sorulan müşteki Baş ile diğer müştekilerin avukatları, savcının esas hakkındaki son görüşüne katıldıklarını ifade ederek, Bozkurt'un cezalandırılmasını istedi.

Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanık Bozkurt'u "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 6 yıl 8 ay, "yalancı tanıklık"tan 3 yıl 4 ay ve "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma"dan 5 yıl 2 ay 15 gün hapis cezasına çarptırdı.

- Olayın geçmişi

Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ/PDY'nin kentteki faaliyetlerinin deşifre edilmesine yönelik çalışmalar sonucu 2009 yılında dönemin Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner ile eski 3. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Saldıray Berk'in de aralarında bulunduğu 14 sanığın yargılandığı "Ergenekon davası"nda "gizli tanık" sıfatıyla yalancı tanıklık yaptığı iddia edilen eski İliç Cumhuriyet Savcısı Bayram Bozkurt hakkında dava açılmıştı.

İddianamede, sanığın "FETÖ/PDY üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek", "yalancı gizli tanıklık yapmak" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından cezalandırılması istenmişti.