ERTUĞRUL ÖZKÖK, MGK GENEL SEKRETERİ KILINÇ'IN 'TÜRK DERNEK TOPLANTILARI'NI ELEŞTİRDİ

KANIMCA artık şu konuyu ciddi biçimde tartışmamız gerekiyor. Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Orgeneral Tuncer Kılınç'ın yurtdışındaki Türk derneklerini bir araya getirme çabaları doğru bir politika mıdır? Bu işi yapmak üzere seçilen kişi, yani Kılınç Paşa doğru isim midir? HASSAS SORU Geçenlerde Ankara'da bir hükümet mensubu bana aynen şu soruyu sordu: ‘‘Ertuğrul Bey, bir başka ülkenin askeri bir yetkilisi Türkiye'ye gelip, bizim ülkemizde kurulmuş derneklerle böyle bir toplantı yapsaydı, sizin gazeteci olarak tavrınız ne olurdu?’’ Hiç düşünmeden ‘‘Herhalde eleştirirdik’’ cevabını verdim. Bu konudaki görüşlerimi yazmadan önce, geçen gün Ankara'da önümden geçen ‘‘bir belgeden’’ söz edeyim. Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Orgeneral Tuncer Kılınç'ın, Belçika'daki büyükelçilikte Türk derneklerinin temsilcileri ile yaptığı görüşmenin, ‘‘resmi kriptosunu’’ gördüm. Yani oradaki büyükelçiliğin bu görüşme ile ilgili olarak merkeze geçtiği arkalı önlü bir yaprak bilgiyi. O kriptoda ilginç bir cümle vardı. Belgenin hassasiyetini dikkate alarak, cümleyi mealen aktarıyorum: Orgeneral Kılınç orada görüştüğü Türk dernek yetkililerine, Avrupa Birliği aleyhine konuşmalar yapmış. Kılınç Paşa'nın AB hakkındaki görüşlerini biliyoruz. Geçmişte harp akademilerinde yapılan bir toplantıda, Türkiye'nin AB'yi bırakıp Rusya ve İran'la başka türlü işbirliğine gitmesi gerektiğini söylemişti. O nedenle sözleri beni şaşırtmadı. Ama bu sözlerin bir AB üyesi ülkede, hem de AB'nin başkenti kabul edilen bir şehirde yapılan toplantıda dile getirilmesi tabii işi ilgi çekici hale getiriyor. AB'YE GİRMEYELİM Yani Paşa bu sözleri ile, oradaki Türk temsilcilere ‘‘Türkiye'nin AB'ye girmemesi için çalışın’’ mesajı mı veriyor? Bu durumda Türkiye Büyük Millet Meclisi, uyum kanunlarını çıkararak AB'ye girmek için her türlü çabayı gösterirken, ülkenin güvenlik meselelerinin konuşulduğu kurumunun genel sekreteri, AB aleyhine kampanya yapıyor. Sizce bu iyi bir görüntü mü? Dediğim gibi, bu bilgiyi Dışişleri Bakanlığı'nda bizzat gördüğüm ‘‘kriptoda’’ okudum. GÖREV YANLIŞ Orgeneral Kılınç, ‘‘Böyle bir şey demedim’’ diyorsa, adres ben değil, ‘‘o kriptoyu’’ gönderen büyükelçidir. Toplantılar hakkında Kılınç Paşa'yı eleştiremeyiz. Çünkü bu görev ona bizzat MGK tarafından verildi. Yani sivillerin de bulunduğu MGK tarafından alınmış bir kararı uyguluyor. Bu toplantıların ilki Almanya'da yapıldı. Belçika'da yapılan ikinci toplantı ile ilgili haber Milliyet'te çıktı. Demek ki bu karar disiplinli biçimde uygulanıyor. Ama bana göre bu karar yanlıştır. Bu iş devletin, hele hele devletin üniformalı bir yetkilisinin görevi asla değildir ve olmamalıdır. Ayrıca demokratik ve açık toplumlarda nitelik olarak, görüş olarak birbirinden çok farklı dernek ve örgütleri aynı çatı altında toplamanın yararı ne olabilir? Olsa olsa, bu derneklerin yabancı muhataplar gözündeki değerini ve etkisini düşürür. Bunlara ‘‘devlet güdümlü’’ dernekler olarak bakıp, kaale almazlar. O nedenle MGK'nın bu kararı, yapılacak ilk toplantıda yeniden ele alınıp düzeltilmelidir. MGK politika olarak da askerlere bu tür görevler yükleme anlayışından vazgeçmelidir. Çünkü bugün Hürriyet'te okuyacağınız haberden de anlayacağınız üzere, Belçika'da yapılan toplantı, neredeyse bazı örgütlerin şovuna dönüşmüş. MGK gibi bir kurumun genel sekreterinin böyle bir tartışma içinde olmaması gerekir diye düşünüyorum. O nedenle bu görevin askeri yetkiliden alınıp, gittiği ülkelerin diplomatik kurallarını bilebilecek bir sivil kişiye verilmesi yararlı olur. EMEKLİ BİR ELÇİ Önümüzdeki günlerde çok kıymetli bazı büyükelçiler 61 yaş dolayısıyla ‘‘mecburi emekli’’ olacaklar. Bunlardan biri bu işle görevlendirilebilir. Ertuğrul Özkök Hürriyet Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:51