ERTUĞRUL ÖZKÖK YAZDI: YÜZSÜZLÜĞÜ İKTİDARDAN İNDİRMEK!..

ERTUĞRUL ÖZKÖK'ÜN HÜRRİYET'TEKİ YAZISI:

Yüzsüzlüğü iktidardan indirmek

EĞER...Bir ülkede, kendine işadamı süsü veren bazı sahtekárlar, on binlerce insanın milyarlarca dolar parasını dolandırıp, hálá işadamı muamelesi görüyorsa,

Yüzsüzlük o ülkede iktidarda demektir.

Eğer,

Bu sahtekárlar ülkenin sokaklarında elini kolunu sallayıp gezebiliyor, insanları hálá dolandırmaya devam edebiliyorsa ve yetkililer, dolandırılan insanları suçluyorsa,

Yüzsüzlük o ülkede iktidarda demektir.

* *Ê *

Eğer,

Bir ülkede, dolandırıcılar, cenaze törenlerinde saf tutacak, aynı saftaki siyasileri kendine kalkan olarak kullanmaya kalkışacak kadar utanmazlaşmışsa ve yetkililer bu duruma ses çıkarmıyorsa,

Yüzsüzlük o ülkede iktidarda demektir.

Eğer,

Bir ülkede bazı gazeteler ve gazeteciler, bu fotoğraflara bakıp, dolandırılan insanlarla saf tutuyor, başka bazıları ise o tuhaf aile fotoğraflarını savunuyor, o fotoğraf çerçevelerine girmek için bahaneler uydurmaya çalışıyorsa,

Yüzsüzlük o ülkede iktidarda demektir.

* *Ê *

Eğer,

Dolandırılan vatandaşların haklarını baştka ülkeler arayıp, yakalayıp cezalarını vermeye çalışıyorken; kendi ülkesi ise "bana necilik" yapıyor, hatta dolandırıcıyı koruyorsa,

Yüzsüzlük o ülkede iktidarda demektir.

Eğer,

Başka ülkeler bu dolandırıcılara "kırmızı kart" gösterirken, sizin ülkeniz "yeşil kart" sallıyorsa,

Yüzsüzlük o ülkede iktidarda demektir.

* *Ê *

Eğer,

Bir ülkede bazıları, başkalarının "aile fotoğraflarını" seçim meydanlarında afiş haline getirip, kendi fotoğraflarını sandıklara saklayıp, yandaşlarını bu fotoğrafları açığa çıkarmak isteyenlerin üzerine saldırtıyorsa,

Yüzsüzlük o ülkede iktidarda demektir.

Eğer,

Dolandırılan on binlerce insan biçare dolaşırken, bazıları bu skandalın altında bile buzağı arıyorsa,

Yüzsüzlük o ülkede iktidarda demektir.

Sadece siyasette değil, medyada, sokakta, evlerde, üniversitelerde iktidarda demektir.

* *Ê *

Değerli okuyucularım, ben "Yüzsüzlük iktidarda" derken, sadece siyaseti kastetmiyorum.

Buna ilgisiz kalan bizleri de, muhalefeti de, sivil toplum örgütlerini de eleştiriyorum.

Çünkü bahsettiğim iktidar, toplumsal bir iktidardır.

Hayatın her alanındaki iktidardır.

O yüzden diyorum ki, keşke, "Kopenhag kriterlerine" bir de "Yüzsüzlük" maddesini ekleselerdi, 3 Aralık’ta müzakerelerin başlama saatinde, ilerleme raporlarında bu da önümüze konsaydı.

* *Ê *

Son günlerde konuştuğum herkes piyasadan para toplayan sahtekárların cezalandırılmasını istiyor.

Herkes, bu sahtekárlığın önlenmesini istiyor.

Sadece muhalefet değil, AKP içinde konuştuğum herkes aynı düşüncede.

Dahası bizzat Başbakan’ın bu gibi insanlara ne kadar kızdığını birinci ağızdan biliyorum.

Hazır böyle bir kamuoyu oluşmuşken, hep birlikte bu yüzsüzlüğe bir son verme zamanı geldi.

Hükümet, insanlardan para toplamayı zapturapt altına alacak düzenlemeleri raftan indirip milletvekillerinin önüne getiriyor.

Böylece ilk adım atılabilir.

Arkasından sahtekárların cezalandırılması gelmelidir.

Evet gelmelidir.

Çünkü bu yüzsüzlük hiçbirimize yakışmıyor.

Ülkemize yakışmıyor.

İşte kamuoyu, işte fırsat...