Fatih Altaylı 'polise ettiği küfürün' hesabını veriyor
Fatih Altaylı hakkında, İstanbul Nişantaşı'nda aracının park edilmesiyle ilgili tartıştığı polis memuruna hakaret ettiği ve tehditte bulunduğu iddiasıyla 1 yıl 8 aydan 4 yıl 4 aya kadar hapis cezası talebiyle açılan davanın ilk duruşması görüldü.
İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmaya, tutuksuz sanık Fatih Altaylı ve avukatı ile müşteki Abdullah Kesercioğlu katıldı.
İddianamenin okunması ve tarafların kimlik tespitlerinin yapılmasının ardından savunma yapan Altaylı, olay günü rahatsızlanan eşini hastaneye götürmek için yola çıkmaya hazırlandıklarını belirterek, bu sırada kendilerini bekleyen araçla ilgili cezai işlem uygulandığını öğrendiğini aktardı.
Eşinin durumundan dolayı sinirli olduğunu belirten Altaylı, polis memurları ile görüşme esnasında yaşanan tartışmada sadece şikayette bulunacağından bahsettiğini savunan Altaylı, şöyle devam etti:
"Ben 'sizi mahvedeceğim' şeklinde bir cümle kullanmadım. Ayrıca içinde bulunduğum durumdan dolayı sinirli olduğumdan küfrettiğim doğrudur. Yalnız ben tartışmanın sonunda kendi kendime söylenmek için bu şekilde küfretmiştim. Müştekinin yüzüne karşı söylenmiş sözler değildir. Uzaklaşırken arkam dönük halde söyledim. Bu esnada oradaki vatandaş telefonuyla bu sözleri kaydetmiş. Suçlamaları kabul etmiyorum. 'Şikayette bulunacağım' şeklinde ifadede bulunmam yasal hakkımı kullanacağımı belirtmek içindir. Diğer sözleriyse müştekiye karşı söylemedim."
Sonrasında emniyet müdürlüğünü arayıp olayın farklı yansımasından dolayı görüşme talebinde bulunup müştekiden özür dilediğini ifade eden Altaylı, "Beraatimi istiyorum. Mahkeme aksi kanaatte ise lehime olan hükümlerin uygulanmasını talep ediyorum." dedi.
Altaylı'nın avukatı Emine Rezzan Aydınoğlu, müvekkilinin eşini hastaneye götürme amacıyla şoförüne haber verip eşini evinden çıkardığını anlatarak, buna rağmen polis memurlarının uyarısı üzerine şoförün park edemeyip tur atmak zorunda kaldığını söyledi.
Altaylı'nın polis memurlarına durumu izah etse de "Hastanız varsa ambulans çağırın" şeklinde dönüş aldığından sinirlendiğini öne süren avukat Aydınoğlu, "Müvekkilin söylediği sözler müştekiye karşı değildir. Müvekkil sonrasında müştekiden özür dilemiştir." ifadelerini kullandı.
Duruşmada ifadesi alınan müşteki Abdullah Kesercioğlu, Altaylı'nın anlattıklarının genel olarak doğru olduğunu belirterek, sinir anında Altaylı'nın kendisine "Sizi mahvedeceğim" dediğini aktardı.
"Altaylı benden özür dilediği için şikayetçi değilim" diyen Kesercioğlu, "Yüzüme karşı hakaret ettiğini duymadım. Bir vatandaş tarafından kaydedilen görüntülerde izledim." diye konuştu.
Görüntüyü çeken tanık hakkında zorla getirme kararı
Müşteki Kesercioğlu'nun ardından, sanık Altaylı'nın şoförü Kenan Güngör de tanık sıfatıyla dinlenildi.
Güngör, olay günü Altaylı'nın kendisini aradığını ve eşinin rahatsızlandığını bildirdiğini dile getirerek, "Eşini hastaneye götürmek için arabaya bindim. Evin önüne geldiğimde polis memurları duraklama yapmanın yasak olduğunu söylediler. Ben hasta beklediğimi söylememe rağmen hakkımda cezai işlem uyguladılar. Yapılan işlemden sonra ben bir tur atıp tekrar gelmek için aracı hareket ettirdim. Dava konusu olay bu esnada yaşanmış. Döndüğümüzde polis memurları hastayı araca aldığımızı ve durumumuzu gördüler."dedi.
Ara kararını açıklayan mahkeme, dava konusu olayı cep telefonuyla görüntüleyen ve çağrılmasına rağmen duruşmaya katılmayan tanık Talip Güven hakkında zorla getirilme kararı çıkarılmasına hükmetti. Sanık Altaylı'nın bundan sonraki duruşmalara katılma zorunluluğunu kaldıran mahkeme, duruşmayı erteledi.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, İstanbul Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü'nde polis memuru olarak görev yapan müşteki Abdullah Kesercioğlu'nun, 16 Ekim saat 11.30 sıralarında, "Harbiye Mahallesi Abdi İpekçi Caddesi'nde çok sayıda yasak park" anonsu gelmesi üzerine, ekiplerle birlikte bu bölgeye gittiği ve burada park etmiş araçlardan içinde sürücüsü bulunanlara uyarı yaptığı, içinde sürücüsü bulunmayanlara ise cezai işlem uyguladığı aktarıldı.
Müşteki Kesercioğlu'nun olay yerinde park halinde bulunan araç içindeki tanık Kenan Güngör'e (Altaylı'nın şoförü) aracını çekmesini söylediği, Güngör'ün de "Aracın Fatih Altaylı'ya ait olduğunu, ceza yazamayacağını" söyleyip aracını kaldırmadığı bildirilen iddianamede, müştekinin Güngör'ün sürücü belgesini alarak "duraklama ihlali, uyarı ve ikazlara uymamak" maddelerinden cezai işlem uyguladığı ifade edildi.
"Altaylı müştekiye alenen hakaret etti"
Cezai işlemin ardından, müşteki yoldaki diğer araçlara uyarıda bulunduğu sırada Fatih Altaylı'nın olay yerine geldiği belirtilen iddianamede, Altaylı'nın "Aracım orada, hasta bekliyor, insan olsanız azıcık halden anlarsınız." diyerek polis memuru ile tartışmaya başladığı anlatıldı.
Daha sonra Altaylı'nın müştekiyi tehdit ettiği ve çeşitli hakaretlerde bulunduğu kaydedilen iddianamede, ifadesi alınan müşteki Keserlioğlu'nun şüpheliden davacı olduğunu beyan ettiği bildirildi.
Tanık Güngör’ün ifadesinin de yer aldığı iddianamede, CD izleme tutanağına göre görevli polis memuru Kesercioğlu'nun arkası dönük bir vaziyette durduğu, Altaylı'nın sağ kolu havada işaret parmağıyla bir şeyler söylediği, memurun motoruna doğru gittiği ve polis memurunun arkasından "Haysiyetsiz adamlar…" şeklinde konuştuğunun belirlendiği aktarıldı.
İddianamede, Altaylı'nın, "kamu görevlisine hakaret ve tehdit" suçlarından 1 yıl 8 aydan 4 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
Güncellenme Tarihi : 5.2.2019 14:47