FETÖ imamlarının HONDA araç sırrı
15 Temmuz darbe girişiminden saatler sonra, FETÖ’nün Hava Kuvvetleri imamı Adil Öksüz’ün yakalandığı saatlerde, Akıncılar Üssü’nden çıkan siyah Honda marka otomobil jandarma tarafından durduruldu. Kendilerinin MİT mensubu olduğunu söyleyen ve kimliklerini gösteren kişiler, jandarmanın izin vermesiyle olay yerinden uzaklaştı. Bu konu Öksüz’ün kaçırılmasıyla ilgili hazırladığı iddianameye girerken İzmir İl Jandarma Komutanlığı’nın FETÖ soruşturmaları kapsamında hazırladığı raporda yer alan tespitler ise o gün Akıncılar Üssü’nden çıkan siyah renkli Honda marka otomobil üzerindeki esrar perdesini daha da derinleştirdi.
Öksüz soruşturmasından tamamen ayrı olarak hazırlanan İzmir İl Jandarma Komutanlığı’nın raporunda şu ifadeler yer alıyordu: “Yakalanan örgüt mensubu Jandarma imamı, hususi ve mesul imam konumundaki öğretmenlerin hemen hemen tamamının Honda marka araç kullandıkları görülmüş ancak nedeni tespit edilememiştir.”
FETÖ’nün Hava Kuvvetleri imamı Adil Öksüz’ün kaçırılması ile ilgili iddianamede şüpheli sıfatıyla ifade veren jandarma astsubayları Ahmet Camgöz ile Semih Kaman ifadelerinde Honda marka bir otomobilin içinde bulunan ve kendini MİT mensubu olarak tanıtan kişilerden bahsetti.
“4-5 KİŞİ VARDI”
Astsubay Ahmet Cengiz o günü ve o anı ifadesinde şöyle anlattı:
“Kışla Karakoluna giderken yol üzerinde park etmiş halde siyah renkli Honda marka otomobili saat 11.00-11.30 sıralarında gördük, şüphelenerek durduk. Murat Bozdoğan komutanımız kimlik sormak için arabaya yaklaştı. Ben tabancamı doğrultarak bu kişilere gösterdim. Aracın içinden şoför çıkarak ‘sakin olun’ diyerek kimliğini de göstererek çıktı ve kimliği MİT’e ait bir kimlikti. Aracın içerisinde şoförle beraber 4 ya da 5 kişi vardı, ancak ben bu aracın plakasını alamadım, bizim ekipten de kimsenin aldığını düşünmüyorum. Kimliğin MİT’e ait olduğunu görünce biz kendilerinin gitmelerine müsaade ettik. Hatta Murat Bozdoğan komutanımıza nereden kaçanlar var diye sormuşlar. Bir tanesinin tip olarak net hatırlıyorum; kendisi şofördü ve bu şoför uzun siyah sakallı, atletik tipli ve 30-35 yaşlarında birisiydi. Diğerlerini ise hatırlayamıyorum.”
“MİT’İN ARACI OLDUĞU İÇİN ARAMADIK”
Astsubay Semih Kaman ise ifadesinde şunları söyledi:
“Biz Akın Öztürk’ün yakalanmasına yönelik yol emniyeti yaparken Honda bir araç Akıncı Üssünden doğru geldi. Biz bu aracı MİT’in aracı olduğu için aramadık, kimliğini gösterdiler geçtiler.”
Ankara Cumhuriyet Savcısı Ramazan Dinç’in hazırladığı iddianamede esrarengiz Honda marka otomobille ve içindeki MİT’çiler ile ilgili sadece bu cümleler bulunuyor. İddianamede, savcının bu otomobil ve içinde kendini MİT’çi olarak tanıtan kişilerle ilgili herhangi bir sorgulama ya da araştırma yapılmadığı görülüyor.
Ancak, bir başka ilde yani, İzmir’de İl Jandarma Komutanlığı tarafından yürütülen FETÖ soruşturması ile ilgili raporu okuduğumuzda o gün Akıncılar Üssü’nde bulunan Honda marka otomobil ve MİT mensubu olduğunu iddia edilen kişilerin gerçek kimliklerinin araştırılması ve o gün Akıncılar Üssü’nde neden bulunduklarının sorgulanması gerekliliğini ortaya çıkıyor.
İzmir Jandarma Komutanlığı’nın hazırladığı raporda aynen şu ifadeler yer alıyor: “Yakalanan örgüt mensubu Jandarma imamı, hususi ve mesul imam konumundaki öğretmenlerin hemen hemen tamamının Honda marka araç kullandıkları görülmüş ancak nedeni tespit edilememiştir.”
Güncellenme Tarihi : 4.7.2017 10:23