Filistinliler : Hırsız zihniyete direneceğiz

"Varoluş bir direniştir": Filistinliler Trump'a Gazze'yi terk etmeyeceklerini söyledi

İsrail'in Gazze'deki soykırım savaşından sağ kurtulanlar, bölgeden ayrılmaları gerektiği fikrinin, 1948'den beri onları topraklarından sürmeye yönelik bir kampanyanın devamı olduğunu ifade ediyor.

30 yaşındaki Aya Hassuna, Kasım 2023'te kocası ve iki küçük çocuğuyla birlikte Gazze Şehri'nin doğusundaki Şucaiye mahallesindeki evini terk ederek, İsrail'in yerleşim bölgesine yönelik acımasız saldırısı hız kazandıkça kaçmak zorunda kalan Filistinli kalabalıklar arasında güneye doğru yola çıktı.

Ancak Hassuna, ailenin acı dolu dönüş yolculuğunu yapmak için hayatta kalan tek üyesiydi.

Middle East Eye'a konuşan Hassuna, dört ve iki yaşlarındaki Hamza ve Rağad'ın babalarıyla birlikte Han Yunus'ta İsrail bombardımanında öldürülmelerinin üzerinden neredeyse sekiz ay geçtiğini söyledi.

Hassuna, aileye Refah sınır kapısı üzerinden Gazze'den Mısır'a kaçma şansı verildiğini ancak gitmeleri halinde bir daha asla geri dönemeyeceklerinden korktukları için bunu reddettiklerini söyledi.

Eşi ve çocuklarını kaybettikten sonra yurtdışındaki bir iş için topraklarından ayrılma fırsatını da reddettiğini söyledi.

Şimdi Hassuna'nın, bu hafta Filistinlilerin Gazze'den çıkarılmasını ve bölgenin ABD'ye teslim edilmesini öneren Donald Trump'a bir mesajı var.

Hassuna, “Yaşadığım onca şeyden sonra bile gitmeyi reddediyorum” diyor ve ekliyor:

“Daha yeni bir savaş yaşadık. İşgal, Gazze halkını Sina Yarımadası'na sürmeye çalıştı. Ama kuşatmaya rağmen, soykırıma rağmen, yıkıma rağmen ve açlığa rağmen bizi buradan çıkaramadılar.”

Geçen ay Hassuna yine yürüyordu, bu kez Hamas ve İsrail arasında ateşkes sağlandıktan sonra kuzeye doğru yol alan yüz binlerce insanla birlikte.

Başlangıçta o ve kız kardeşi arabayla kuzeye gitmeyi ummuşlar ama bir gün ve bir gece trafikte mahsur kaldıktan sonra yolculuğu yürüyerek yapmaya karar vermişler.

“İnsanların arasında yürüyordum. Yol yorucuydu, özellikle de kendi gözlerinizle yıkımı, yol kenarındaki cesetleri gördüğünüzde. Başkalarının çektiği acıları gördüğünüzde kendi sıkıntılarınızı unutuyorsunuz.

Yollar açılır açılmaz insanlar kuzeye geri dönmeye başladı. Trump'ın açıklamalarını dikkate almıyoruz. Toprağımıza sahip çıkıyoruz.”

"Hırsız zihniyeti"

30'lu yaşlarının ortasındaki Muhammed Abdulmecid de ailesinin Cebaliye mülteci kampındaki evinden geriye kalanları görmek için Gazze'nin kuzeyine döndü.

Abdulmecid, 1948'de Filistinliler arasında Nekbe ya da “Büyük Felaket” olarak bilinen olaylar sırasında günümüz İsrail'inden sürülen Filistinlilerin torunlarından.

“Evimi kontrol etmek için tek başıma döndüm. Tüm bölgenin haritadan tamamen silinmiş olduğunu gördüm” dedi ve ekledi:

"Trump'ın açıklamaları Filistin halkına karşı işlenen sistematik savaş suçlarının bir devamıdır. Onlara zarar vermek ve onları yerlerinden ederek tarihi adaletsizliği sürdürmek istiyor."

Abdulmecid ABD başkanını “hırsız zihniyetine” sahip olmakla suçladı.

 “Bir insanın insanca yaşama hakkını düşünmeden önce, Gazze'nin işkence görmüş, yetim ve yaralı çocuklarını düşünmeden önce yatırımları ve parayı düşünüyor.”

İşgal altındaki Batı Şeria'da yaşayan yazar ve siyasi araştırmacı Muhammed el Kih de Trump'ın açıklamalarını ciddiye almıyor.

Bu açıklamaların Arap devletlerinin tepkisini çekmek ve belki de onları Gazze'nin geleceği ve acil yeniden inşası için kimin ödeme yapması gerektiği konusunda tartışmaya çekmek için yapılmış olabileceğini öne sürüyor.

El Kih, “Bence Trump'ın yaptığı şey, başarıların çıtasını yükseltme girişimidir” dedi ve ekledi:

“Trump diyor ki: 'Gazzelileri yerinden etmemi ya da işgal etmemi istemiyorsunuz. Bu yüzden şunları yapmalısınız: Arap güçleriyle Gazze'ye girin ve İsrail'le normalleşme yolunda ilerleyin.”

Yine de Kih, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Beyaz Saray'daki basın toplantısında Trump'ın yanında durmasının İsrail için bir yenilgi anlamına geldiğini söyledi.

“Hamas'ı ya da Filistin halkını ezme konusunda başarısızlıkla sonuçlanan bunca aylık desteğin ardından bile gelip Amerikalılara yardım etmeleri için yalvarmak zorunda kaldı.

“Yeni Ortadoğu haritasını uygulama girişimi Gazze'de başladı ve Gazze'de başarısız oldu çünkü Filistinliler yerlerinden edilemedi.”

Ancak Yafa'da yaşayan siyasi aktivist Hana Amoury, Trump'ın yorumlarının İsrail'de yaşayan Filistinlileri endişelendirdiğini çünkü bu yorumların onların yerinden edilme korkularına ve güvensizlik hissine hitap ettiğini söyledi.

Amoury, “Bunun Filistinlilerin yerinden edilmesinin başlangıcı olup olmadığına gelince, başlangıç 1948'de oldu ve hala devam ediyor” dedi.

“Yerinden edilme her Filistinlinin başının üzerinde sallanan bir kılıçtır. Varoluş ise bir direniş eylemidir ve İsrail bunu çok iyi anlıyor.”

"İsrail'in Gazze'deki savaşı, Filistinli mahkumlara yönelik acımasız muamelesi, Batı Şeria'daki işgalini genişletilmesi ve Cenin mülteci kampına yönelik devam eden saldırıları, Filistinlilerin kararlılığını kırmaya yönelik güç eylemleridir."

Amoury, Trump tarafından dile getirilenler gibi ekonomik kalkınma, refah ve “normalleşme” vaat eden büyük planların da Filistin kimliğine tehdit oluşturduğu konusunda uyardı.

Amoury sözlerini şu ifadelerle sonlandırdı: “Sanki İsrail Filistinlilere 'Gelin, birey olarak zenginleşin, kendi hayatınızı yaşayın ama kolektif talepleri, ulusal kimliği ve kendi kaderinizi tayin hakkını unutun' diyor.”

Kaynak: Mepa News, Middle East Eye