Fuhuş adasının Türk lolitası Refia Banu Küçükköylü kimdir?
Epstein skandalında Türkiye ayağı! Kayıp çocuklarda Refia Banu Küçükköylü ve Turabi Fırat'ın parmağı var mı? Adnan Oktar bağına dikkat
Siyonist lobi ve emperyal çetenin iğrençliklerle bezeli sapkın yüzü tüm dünyayı sarstı. Jeffrey Epstein'ın davasında açıklanan dosyalar büyük yankı uyandırdı. Epstein skandalının Türkiye ayağında Refia Banu Küçükköylü ve Turabi Fırat isimleri ön plana çıkarken Küçükköylü'nün Epstein şebekesinde önemli bir yer tuttuğu, "Lolita Express''in müdavimlerinden olduğu belgelendi. Tam da bu noktada 99 depremindeki kayıp çocuklarda Küçükköylü ve Fırat'ın parmağı var mı? sorusu önem kazandı. Öte yandan Epstein davasının Türkiye ayağında dikkat çekilmesi gereken unsurlardan biri de Adnan Oktar... Refia Banu Küçükköylü'nün Adnan Oktar ve çevresiyle temas halinde olduğu söyleniyor. Epstein şebekesi ve Adnan Oktar çetesinin sapkın yöntem ve şantaja dayalı kasetçilikte aynı çizgide ilerlemesi çarpıcı bir unsur olarak kayıtlara geçti.
ABD'de kız çocuklarına yönelik cinsel istismar, pedofili ve fuhuş ağı oluşturmaktan gözaltında tutulurken hapishanede ölü bulunan Yahudi milyarder Jeffrey Epstein'ın davasında açıklanan dosyalar küresel çete ve siyonist lobinin iğrençliklerle bezeli sapkın yüzünü bir kez daha açık etti.
Açığa çıkan dosyalar, Epstein'in fuhuş ağına, Ghislaine Maxwell, Uluslararası Adalet Divanında (UAD) İsrail'i savunması planlanan avukat Alan Dershowitz, modellik ajansı sahibi Jean Luc Brunel, Prens Andrew, bilim insanı Stephen Hawking ve birçok ünlü ismin ortak olduğunu gösteriyor.
TATLI SU SOLCULARININ KANAAT ÖNDERİ AZILI TÜRKİYE DÜŞMANI LİSTEDE
Cihangir'deki tatlı su solcularının kanaat önderi, azılı Türkiye ve milli irade düşmanı, 'Gezi' ihaneti, PKK ve FETÖ'cülere verdiği destekle ön plana çıkan Noam Chomsky de listede yer alıyor.
EPSTEİN'İN MOSSAD AJANI OLDUĞU İDDİASI: BİLGİ TOPLADI, ŞANTAJ UYGULADI
ABD'li sapık milyarder Jeffrey Epstein'ın Mossad ajanı olduğuna dair iddialar da mevcut.
RT International'a 2020'de konuşan eski İsrail istihbarat görevlisi Ari Ben-Menashe, Ghislaine Maxwell'in babası Robert Maxwell ve Epstein'in İsrail ajanları olduğunu ve bu skandalların hepsinin Mossad'ın bilgi toplaması ve ünlü isimlere şantaj uygulaması için yapıldığını iddia etmişti.
ESKİ İSRAİL BAŞBAKANI HER ŞEYİ BİLİYOR!
Menashe ayrıca, Prens Andrew'un ünlü isimleri Epstein'e getirmek için kandırılıp kullanıldığını öne sürmenin yanı sıra eski İsrail Başbakanı Barak'ın olaylardan haberdar olduğunu da ileri sürmüştü.
Eski Çalışma Bakanı Alexander Acosta'nın, Epstein'in istihbarat için çalıştığını söylediğini anımsatan Ben-Menashe, bu istihbaratın İsrail için olduğunu belirtmişti. Ben-Menashe son olarak, kendisinin daha önce Epstein'in kaldığı tesiste bulunduğunu ve orada birinin kendini öldürmesinin imkansıza yakın olduğunu öne sürmüştü.
EPSTEIN SKANDALININ TÜRKİYE AYAĞI: KİM BU REFİA BANU KÜÇÜKKÖYLÜ VE TURABİ FIRAT?
Yaşanan bu gelişmeler tüm sıcaklığını Epstein skandalının Türkiye ayağında iki isim ön plana çıktı. Bu isimler Refia Banu Küçükköylü ve Turabi Fırat.
Refia Banu Küçükköylü'nün adı Prens Andrew'in tecavüz ettiği Virginia Roberts Giuffre'nin açtığı davada geçtiği gözlemlendi.
Giuffre, Küçükköylü'nin Epstein şebekesinde önemli bir isim olduğu öne sürüyor. Refia Banu Küçükköylü'nün ismi Epstein'ın "Lolita Express'' isimli özel Boeing 727 uçağındaki yolcu kayıtlarında da yer alıyor.
Virginia Roberts Giuffre ve Refia Banu Küçükköylü'nün "Lolita Express''te defalarca birlikte uçtuğu söyleniyor.
Sapkın Epstein'ın mahkeme kayıtlarında yer alan ve ilk olarak pilot Nadya Marçinko'nun ifadesinde adı geçen Küçükköylü, Türkiye'de "Luxe Proje & Gayrimenkul" adıyla vergi kaydı olan bir firma sahibi bu firma aynı zamanda ABD'de de faaliyet gösteriyor.
Ayrıca, Refia Banu Küçükköylü'nün 1991 yılında Türkiye'de güzellik yarışmasına katıldığı biliniyor.
"KÜLTÜR DÜZEYİ STANDARTLARIN ÜZERİNDE"
O tarihte bir gazetede Küçükköylü ile ilgili çıkan haberde 'kültür düzeyinin standartların üzerinde', '5 dil biliyor' ifadeleri yer alıyor.
1991 tarihli güzellik yarışmasından bir kare
Refia Banu Küçükköylü, Epstein davasında Jane Doe 102 takma ismini kullandığı gözlemlendi.
MARÇİNKO'NUN 'TÜRKİYE'DEN ÇOCUK KAÇIRDIK' SÖZLERİ VE BANU KÜÇÜKKÖYLÜ...
Epstein'in özel pilotu Nadya Marçinko'nun 13 Nisan 2010'da alınan ifadesine göre; Epstein'in Fransız ortağı Jan Luc Brunel'in Türkiye'den kız çocuklarını getirdiğinde yanında Refia Banu Küçükköylü'nün de olduğunu beyan ediyor.
Marçinko, bu iğrenç ağa katmak üzere hem Türkiye'den hem de Çekya'dan çocukların kaçırıldığını ve bu çocukların pedofili ağında kullanıldığını söyledi.
BILL CLINTON'UN 1999'DAKİ 'DEPREM' ZİYARETİ VE KAYBOLAN ÇOCUKLARI
Kan donduran iddialar sonrası akıllara ABD eski Başkanı Bill Clinton'ın 1999 depremi sonrası Türkiye'ye yaptığı ziyaret ve bu ziyaret sonrası kaybolan çocuklar geldi.
Bill Clinton'ın deprem bölgesini ziyaretinden hemen sonra kaybolan çocukların, Marçinko'nun "Türkiye'den çocuk kaçırdık" itirafıyla eş güdümlü olması ve iki ismin de adının Epstein davasında geçmesi kafalarda soru işareti bıraktı.
Gelelim Turabi Fırat'a...
Epstein'ın özel uçağına binen bir diğer Türk vatandaşı Turabi Fırat'ın da o tarihlerde ABD'de beş yıldızlı bir otelde yiyecek içecek müdürü olarak görev yaptığı iddia ediliyor.
Bu kişinin iş amaçlı olarak Epstein'in uçağına bindiği tahmin ediliyor.
Fırat'ın Epstein ile ABD'de aynı bölgede yaşadığı, aslen Muş Vartolu olduğu ve Karlıova Lisesi mezunu olduğu biliniyor.
KAYIP ÇOCUKLARDA KÜÇÜKKÖYLÜ VE FIRAT'IN PARMAĞI VAR MI?
Tam da bu noktada "1999 depremindeki kayıp çocuklarda Refia Banu Küçükköylü ve Turabi Fırat'ın parmağı var mı?", "Çocukların kaçırılmasına bu iki isim mi aracı oldu?" soruları önem kazandı.
ADNAN OKTAR SUÇ ÖRGÜTÜNE DİKKAT! YÖNTEMLER AYNI...
Epstein davasının Türkiye ayağında dikkat çekilmesi gereken unsurlardan biri de Adnan Oktar.
Refia Banu Küçükköylü'nün Türkiye 3. güzeli seçildikten sonra Adnan Oktar ve çevresiyle temas halinde olduğu söyleniyor.
MOSSAD, CIA ve FETÖ ile dirsek temasında bulunan Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü'nün yurt dışına binlerce kaset götürdüğü, Epstein şebekesinin çocukları ve kadınları kandırma yöntemi ile Adnan Oktar çetesinin yöntemlerinin birbirine çok benzediği gözlemlendi.
Epstein hakkında savcılığın 943 sayfalık iddianameyi kamuoyu ile paylaşmasının ardından ortaya çıkan yeni isimler arasında Jane Doe takma adıyla ifade veren kişinin Türk Banu Küçükköylü olduğu iddia edilmişti.
BANU KÜÇÜKKÖYLÜ O BEN DEĞİLİM
HalkTV'de yer alan habere göre dosyada adı geçtiği iddia edilen Banu Küçükköylü, konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.
Annesi ABD vatandaşı olan Küçükköylü “1988’den bu yana ABD’ye gidip geliyorum. Sık sık ABD’de kaldım. Ancak, Epstein’i hiç tanımıyorum. Uçuş kaydında yer alan ‘Banu Küçüköylü’ ismini gördüm. Tamamen bir isim benzerliğini düşünüyorum” diye konuştu.
"GÜZELLİK YARIŞMASINA KATILDIM"
Halen İstanbul’da yatırım danışmanlığı yaptığını anlatan Küçükköylü, ABD vatandaşlığını ise almadığını kaydetti. Küçükköylü, Türkiye’yi ABD’de temsil etmek için 1991’deki bir güzellik yarışmasına da katıldığı söyledi.
Jeffrey Epstein adasına giden Banu Küçükköylü kimdir?
Banu Küçükköylü, hayatı, biyografisi merak ediliyor. Peki, Banu Küçükköylü kimdir? Kaç yaşında, nereli, mesleği ne? İşte detaylar…
ABD'li çocuk istismarcısı milyarder Jeffrey Epstein davasına ait dosyalar yayımlandı. Dosyada, Epstein'in birçok ünlü isimle beraber çocukları istismar ettiği adaya gidenlerden birinin eski Türk model Banu Küçükköylü olduğu görüldü.
Asıl adı Refia Banu Küçükköylü olan eski model hakkında internette fazla bilgi bulunmamaktadır.
Modellikten sonra emlak sektörüne girdiği düşünülen Küçükköylü'nün Galaxie Gayrimenkul Geliştirme İnşaat Turizm İç Ve Dış Ticaret Limited Şirketi ve Luxe International Real Estate isimli şirketleri olduğu iddia edilmiştir.
Küçükköylü'nün, Epstein ile yakın arkadaş olan ve adaya giden diğer isimlerden Prens Andrew'un yatırımcısı olduğu da öne sürüldü.
Bilgiler Ekşi Sözlük'ten alınmıştır.
Gazeteci İbrahim Haskoloğlu, Küçükköylü hakkında şu bilgileri paylaşmıştır:
"Dava dilekçesinde yalnızca o sıralarda Palm Beach çevresinde gayrimenkul satışı yapan bir emlakçı olarak tanımlanan Jane Doe (BK), 2006'nın sonları veya 2007'nin başlarında işvereni tarafından düzenlenen bir barbekü partisinde Epstein ve Maxwell ile tanıştığını söyledi. Türkiye doğumlu ve Broward County'de yaşayan biriydi. İşvereni, kimliği davada belirtilmeyen (BK) Doe'ya, Epstein'ın kiralamak veya satın almak istediği bir gayrimenkul aradığını söyledi ve Doe sonunda ayda 10.000 dolar karşılığında kiralanabilecek bir mülk buldu.
Dava, Epstein'ın nakit ödeme yaptığını ve Doe'nun kiracıyı veya Epstein'ın kimliğini işleme koymaması gerektiği yönünde talimat aldığını belirtiyor. Epstein, onu işe almakla ilgilendiğini belirtti ve ona pahalı hediyeler vererek ve ona ve o zamanlar kocası olan kişiye "yüksek pozisyonlarda" iş bulma sözü vererek (BK) Doe'yu teşvik etti. Kadın, 2007 ortalarında Maxwell'in, "G-Max" takma adını kullanan, pasaportunu "güvenlik için" aldığını ve Doe'nun daha sonra Epstein'ın onu Palm Beach'teki malikanesinde kilitli bir kutuda sakladığını öğrendiğini iddia ediyor.
Yaklaşık altı ay sonra, Doe, "Maxwell'in ısrarlı çabalarıyla ikna edilerek" Epstein için çalışmayı düşünmeye başladı. Profesyonel bir kuaför olan (BK) Doe, 2008 Ocak ayında Epstein'ın Palm Beach'teki malikanesine giderek Epstein'ın saçını kesmek üzere işe alındığını söyledi. Geldiğinde, Epstein çıplak haldeydi ve Maxwell'in yardımıyla onu acımasızca tecavüz etti. O sırada, kadın Epstein'ın elinde silah olduğunu ve onu korkutmak ve sindirmek için ona gösterdiğini hatırlıyor. Saldırıdan sonra Epstein'ın (BK) Doe'ya 200 dolar verdiği iddia ediliyor.
(BK) Doe, ayrılmaya çalıştı ve tecavüzü bildireceğini söyledi. Maxwell ise bunun üzerine polisi aradığını iddia etti. Epstein'ın malikanesinde iki adam, kendilerini polis memuru olarak tanıtarak, (BK) Doe'yu fuhuş nedeniyle tutuklayacaklarını, oğlunu alıp sınır dışı edeceklerini söyleyerek tehdit etti. Daha sonra Epstein ve Maxwell, (BK) Doe'yu oğlunu da alarak Doe'nun aracıyla sürmeye zorladılar. Yolda, timsahlarla dolu bir su yolunun kenarında durdular.
"Epstein daha sonra (BK) Doe'yu suya götürdü ve ona -daha önce başka kadınların başına geldiği gibi- Epstein’i dava ederse onu timsahlara yem edeceğini açıkça anlattı" diyor dava. Napoli'deki bir otelde, birkaç gün boyunca, Doe, Epstein ve Maxwell tarafından küçük oğlunun önünde defalarca tecavüze uğradı. Sonraki beş ay boyunca.”
Burada tecavüze uğradığını söyleyen BK’nın devam eden açıklamaları daha enteresan bir noktaya gidiyor. BK kendisine tecavüz edilmesi sonrasında tehditlere devam edildiğini ve kendisinin başka insanlara satıldığını söylüyor.
BK’nın güzel fiziğe sahip olduğu ve aynı zamanda yaşından küçük göründüğü belirtiliyor. BK yine kendi ifadesinde şunları söylüyor: Epstein, BK’nın pasaportunu Palm Beach'teki evinde kilitli bir kutuda sakladı. Davada, kadının aylar boyunca, kendisini yerel yargıç olarak tanıtan biri de dahil olmak üzere çok sayıda erkeğe satıldığı belirtiliyor. TBMM Başkanı Kurtulmuş'u kabul etti
Kadın 26 yaşında olmasına rağmen Epstein, görünüşü nedeniyle yalan söylemesini ve insanlara 17 yaşında olduğunu söylemesini söyledi. Mayıs 2008'de Epstein, "yüksek profilli" bir müşteri için bakire olduğu izlenimini vermek amacıyla kadını, zengin bir kişinin evinde Rus aksanlı bir adam tarafından gerçekleştirilen istenmeyen ve gereksiz vajinal ameliyata girmeye zorladı. Ameliyat kadını "kalıcı olarak cinsel işlevsiz" bıraktı. Davada kadının çıplak olarak ve müstehcen faaliyetlerde bulunurken fotoğraflandığı ve videoya çekildiği belirtiliyor.
Davada ayrıca kadından, bazılarının reşit olmadığı düşünülen genç kadınları Epstein'ın seks ticaretinin yapıldığı yerlere götürmesinin istendiği de iddia ediliyor. Kadından ayrıca evinde bir kutuyu güvenli bir şekilde saklaması istendi. Eğer kutuyu açarsa ölümle tehdit ediliyordu. Kadın, Epstein'ın kutuyu yetkililerden saklamaya çalıştığına inanıyordu. Davada, kutunun Maxwell tarafından Mayıs 2008'de veya buna yakın bir tarihte alındığı belirtiliyor.”
Burada görüldüğü gibi Epstein’in sapkın müşterilerinin profili ve istekleri de görülüyor. Epstein’in küçük yaşta kızları fuhuş ağına sokmasının en önemli sebebi bakire olmaları. Yine farklı dosyalarda farklı tanıklara bekaret ile ilgili çok sayıda sorular soruluyor. Üst düzey yargıçların, asayiş yetkililerin ve aklınıza gelebilecek birçok üst düzey ismin bu nedenle özellikle Epstein üzerinden bu sapkınlığı gerçekleştirdiği düşünülüyor. Epstein bakire olmayan ancak küçük yaşta görülen kadınları da bekaret ameliyatı yaptırıyor.
Birçok ifade dosyasında tanıkların zarar görmemesi adına takma isimler kullanılıyor. Yaşları ve meslekleri farklı yazılıyor ancak yaşanan olaylar olduğu gibi ifade ediliyor. Türk kadın BK ile ilgili gelişmeler burada bitmiyor bazı İngiliz gazeteler Banu Küçükköylü isminin Epstein için sıradan bir isim olmadığını söylüyorlar.Bunlardan birisinde Banu Küçükköylü ve Johanna Sjoberg’in İngiliz Prens Andrew ile Epstein’in adasında beraber olduğu.
İngiliz medyasında bu haberi yapan gazetecilere ulaştığımda da onlar da aynı şekilde Jane Doe isminin saklanmak için kullanıldığını kısaltma olarak BK dendiğini ve bunun da Banu Küçükköylü olduğunu söylüyorlar.Banu Küçükköylü isimli Türk kadınına yönelik şu ana kadar ciddi bir suçlamada bulunulmuyor. Mağdur ifadesi alınıyor ancak kendisinin çok fazla bilgiye sahip olduğu düşünülüyor. Son olaylardan sonra ise ABD'den gittiği bildiriliyor. Ben kendisine bir aracı ile ulaştım. Kendisi yorum yapmak istemedi. Muhtemelen isminin bu şekilde çıkacağı tahmin edilmiyordu. O nedenle yapacağınız yorumlarda dikkat edin. Burada verdiğim bilgiler dışında hiçbir veri yok."
Güncellenme Tarihi : 11.1.2024 23:43