GENÇ ÖĞRETMENİ ÖLÜME GÖTÜREN SÖZLER!
ADANA'da geçen ay, Türkçe öğretmeni 26 yaşındaki Demet Eygi'yi öldürdüğü suçlamasıyla tutuklanan 27 yaşındaki Hüseyin Ayyıldız hakkında ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı. Sanık Ayyıldız verdiği ifadede ise “Bana ‘midemi bulandırıyorsun, defol git’ diyerek hakaretlerde bulundu. Aldığım alkolün de etkisiyle rastgele bıçakladım. O ana kadar öldürme ve yaralama gibi bir düşüncem yoktu. Çok pişmanım” dedi.
Pınar Mahallesi'nde ailesiyle birlikte oturan Demet Eygi, 6 Kasım Cuma günü, apartmanlarının önündeki sokakta bıçaklanarak öldürüldü. Cinayetin şüphelisi Hüseyin Ayyıldız, olaydan 2 saat sonra yakalanıp gözaltına alındı. Çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanan Ayyıldız hakkında Adana Cumhuriyet Savcısı tarafından ‘kasten öldürme’ suçundan ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Maddi sıkıntı içerisine düşünce Demet Eygi'nin kendisini terk etmek istediğini iddia eden Ayyıldız, ifadesinde “Demet Eygi'yi amcasının kızı aracılığıyla tanıdım. Olaydan yaklaşık 11- 12 ay önce arkadaşlığımız başladı. Zamanla duygusal ilişkiye dönüştü. Bir yıla yakın ilişkimiz iyi gitti. Kendisi masraf yapmayı çok seviyordu. Devamlı hediyeler istiyordu. Ablasına yardım etmemi istiyordu. Ediyordum. Zaman zaman hediye alıyordum. Bu amaçla evimdeki mobilyalarımı sattım. Bu arada işimi de kaybettim. Kendisine yardım edemez, hediye alamaz duruma geldim. Bu nedenle aramızda soğukluk oldu” dedi.
Olaydan 2 gün önce de Demet'in Bursa'da okuyan ablasına ayakkabı aldığını söyleyen Ayyıldız, olayın öncesini ve cinayeti şöyle anlattı: “Gazipaşa Parkı'nın karşısından ablasına ayakkabı aldık. Ayakkabıyı otobüsle Bursa'ya yolladım. Kendisi de ayakkabı almak istedi. Üzerimde yeterli nakit para olmadığını söyledim. Bunun üzerine alındı. Ayakkabıcıdan çıktığımızda bana ‘Senin paran olduğu sürece benim işime yararsın’ şeklinde ifadeler kullandı. Ben alttan aldım. Kendisini Güzelyalı Mahallesi'nde oturan diğer ablasının yanına bıraktım. Orada kaldı. En son gün aradığımda müsait olmadığını söyledi. Birkaç kere aradım. Müsait olmadığını eve gideceğini söyleyerek benimle konuşmak istemedi. Olay günü tekrar aradım. Kendisine ‘Buluşalım ayakkabı alalım’ dedim. O da müsait olmadığını söyledi. Bunun üzerine arkadaşım ile Menderes Bulvarı'nda biraz alkol aldık. Kendisine telefon açtım. ‘Menderes'ten bir arkadaşımla geliyoruz, birkaç dakika görüşelim’ dedim. O da kabul etti. Evlerinin arkasına gelmemi söyledi. Arkadaşım sokağın başında beni bekledi. Ben arabadan indim. Binanın arkasına gittim. Telefonla geldiğimi söyledim. Yanıma geldi. Özlediğimi söyledim. O da ‘Sen benim işime yaramazsın, paran olduğu sürece işime yararsın. Senden öncekiler de böyleydi’ dedi. Ben de ‘Bu şekilde konuşma’ dedim. Bana ‘Midemi bulandırıyorsun, git, defol git’ diye hakaretlerde bulundu. Bunun üzerine, aldığım alkolün de etkisiyle üzerimde taşıdığım bıçağı çıkarıp rastgele vurdum. O ana kadar öldürme ve yaralama gibi bir düşüncem yoktu. Böyle bir olay yaşandığı için çok pişmanım.”