"GİDİP AJDA'NIN BURNUNU KIRACAĞIM!"

Pop müziğinin ilk kadın söz yazarı Fikret Şeneş, evladı gibi sevdiği Ajda Pekkan’ı en fazla eleştirenlerden biri... Şeneş 40 yıllık yol arkadaşı Ajda Pekkan ile yaşadıklarını anlattı.
Bugüne kadar 200’ün üzerinde eser yazdım. Hepsi dillerde. 1970’lerden önce birçok sanatçı ile çalıştım, ama halk beni Ajda Pekkan şarkılarıyla tanıdı. Eserlerimin 85’i Ajda’nın seslendirdiği şarkılar. Ayten Alpman’ın seslendirdiği “Memleketim” ile Ajda’nın yorumladığı “Kimler geldi kimler geçti”, “Son yolcu” ve “Haykıracak nefesim”in gönlümdeki yeri başka...

Böyle diyor Türk pop müziğinin önemli kilometre taşlarından biri olan, söz yazarı Fikret Şeneş. Türk pop müziğinin ilk kadın söz yazarı Fikret Şeneş... Birçok yorumcu, Şeneş’in yazdığı şarkı sözlerini plak yaptı.

Ama biz onu Ajda Pekkan ile olan 40 yılı aşkın yol arkadaşlığının ürünü, hâlâ dillerde olan şarkılarla özdeşleştirdik Ajda Pekkan’ı evladı gibi sevdiğini söylüyor, bu sebeple kırgınlığı da bir anneninkinden farksız. “40 yıl içerisinde 3-5 defa cahilliği, densizlikleri oldu. Çalışma prensiplerinden kaynaklanan kırgınlıklardı bunlar. Küskünlüğe en fazla 6 ay dayandı. Af diler, yine başlarız” diyen Fikret Şeneş, Süper Star’la ilişkilerini BUGÜN’e anlattı.

KÖPEK HAVLASA MEŞHUR OLUR

1970’lerden beri tanırım Ajda’yı. O beni annesi gibi bilir. Ben de onu evladım gibi severim. Çok kere kızdım ve buna rağmen benim gönlümü almasını bilir. 1970’li yıllarda ‘Kimler geldi kimler geçti’ adlı şarkımızı “Yok hayır istemem” deyip 6 ay söylemedi. Çünkü Fransa’daki müzikaliteye alışınca bu şarkı ona alaturkamsı geldi. Beni ilk kez o zaman kızdırmıştı. Ajda’ya “Bu şarkıyı al oku. Köpek havlasa meşhur olur” demiştim. Ve dediğim çıktı. Şarkıyı zorlamamla okundu ve patladı. Türkiye bugün bile “Kimler geldi kimler geçti”yi dinler...

BURNUNU KIRMAYA AHDETTİM

Ve geçmişte kalan bir başka kırgınlığım daha vardı. Ajda 70’li yıllarda çok alımlıydı. Bir tek dudağı inceydi. “İlle de burnumu yaptıracağım” diyordu. Ben de buna karşı çıkıyordum. İnatçı aklıyla gidip burnunu yaptırınca çok kızmış ve kendi kendime “Gidip Ajda’nın burnunu kıracağım” diye ahdetmiştim. Bu yüzden bir yıl konuşmamıştım.

Geçen yıl sunduğu televizyon programında benim şarkılarımı icra ettiği halde birçok isme teşekkür edip benim adımı anmamasına çok üzüldüm. İlk programda heyecanına saydım. Kendisini arayıp “İsmimi zikret” dedim. O da” Ay ablacığım özür dilerim. Heyecandan unuttum” dedi. Sezen Aksu’nun programına katıldığı gece benim adım bile geçmedi. Sinirlerim oynadı.

Avukatıma telefon ettim. Programda söylediği 38 şarkıyı söylememesi için ihtar çektim. Halbuki ne para istedim ne pul. İstediğim sadece teşekkürdü. İhtardan sonra beni korkusundan hiç aramadı. Geçen ay arayıp özür diledi ve “ille de konserime bekliyorum” dedi. Gittim ve elimi öptü. Ben de onu affettim. Şimdi bir taraftan albüm hazırlıklarını sürdürüyor. Öte yandan beni hoş etmek için 85’inci doğum günümün programını hazırlıyor.

TÜRKÜ, SAHASI DEĞİL

Ajda 15 yıldır en büyük sermayesini iyi kullanmasını bilmiyor. Yani benim ürettiklerimi iyi değerlendiremedi.

Her plakta yer alan şarkıların hemen hemen hepsinde benim adım vardı. En son 9 yıl önceki albümünde “Bir hata” adlı eserimi okudu. Önümüzdeki günlerde çıkaracağı Sezen Aksu’nun eserlerinin de yer aldığı albümde, şimdilik benden bir eser yok. Şimdi alaturkayı da bırakmalı, türküyü de. Bunları başkası seslendirsin. Bunlar Ajda’nın sahası değil. Ajda’yı kimse türkü için dinlemez.

O zannediyor ki, ağır şarkılar olursa dinlenmez. İlle de zıptırı zıptırı şarkılar da olmamalı. Ancak, Emma Chaplin’in bir eserini okumasını doğal karşılıyorum. Keşke bir de Semiramis ile bir düet yapsa. Benden eser isterlerse kapım açık ama her şeyin bir vakti var.

Her yaşın ayrı bir güzelliği var...

“Her yaşın ayrı bir güzelliği var” der ya hani bir şarkı sözünde Fikret Hanım... 80’li yaşların tüm dinginliğini, güzelliğini yaşarken işin sırrı dökülüveriyor Fikret Şeneş’in dudaklarından: Gençliğimin sırrı sürekli moral veren insanlarla bir arada olmamdır. Negatif enerji veren kişilerle olmayan mutlu ve başarılı olur.

Aslında şarkıları aşkım için yazdım

“Herkes bu şarkıları Ajda için yazdığımı düşünüyor... Oysa 50 yıl önce başlayıp geçen yıl sona eren aşkım için yazdım onları ben. 50 yıl önce tanışıp iki yıl sözlü kaldığım aşkım şimdi Ankara’da... “

Şimdi 30-40’lı yaşlarını süren koca bir kuşak, Fikret Şeneş’in İngilizce şarkılara yazdığı Türkçe sözleri, Ajda Pekkan’ın sesinden dinleyerek büyüdü, âşık oldu, ayrılık acısını yaşadı. Fikret Hanım, müzik dünyasındaki yolculuğuna, 60’lı yıllarda yabancı şarkılara yazdığı Türkçe sözlerle çıktı. İlk Türkçe şarkıyı, yakın arkadaşı Tanju Okan için, 60’ların ikinci yarısında yazdı. Frank Sinatra’nın “Strangers In The Night” adlı şarkısını “İki Yabancı” adıyla Türkçeleştirmeyi seçti. Ajda Pekkan, Fecri Ebcioğlu ile yollarını ayırıp kendisine yeni bir söz yazarı aradığında, önce Şeneş’in kapısını çaldı. Sonrası mı, peş peşe gelen, emsalsiz, şarkılar Ajda Pekkan’ın ‘Süper Starlık’ serüveni...

Aliye’nin uğuru

atv’de yayınlanan Aliye dizisinde, Ayten Alpman’ın seslendirdiği “Ben Varım” şarkısının sözleri de Şeneş’e ait. Şarkı diziyle yeniden sevildi.

Pekkan: O benim ruhumun aynası

Ajda Pekkan’a 40 yıldır birlikte çalıştığı Fikret Şeneş’in kendisi için ne ifade ettiğini sorduk. Ve ünlü sanatçı şöyle konuştu:

“Fikret Hanım benim ruhumun aynası. Şefkati ve merhameti ile zaman zaman yaptığım hataları hep affedici olmuştur. Hazırladığımız son albümde de Fikret Hanım’dan bir şarkı seslendirmek istiyorum. Yönetmenim Ayşe Ersayın önümüzdeki günlerde albüm çıkmadan şarkılarımı Fikret Hanım’a dinletecek. 85’inci doğum günü için çok güzel bir program hazırlıyorum. Her şeyle tek tek kendim ilgileniyorum. Onun çok mutlu olmasını istiyorum.”

Bu şarkılar unutulur mu?

Kimin bir Fikret Şeneş şarkısı yoktur ki... Memleketim, Hoşgör Sen, Tanrı Misafiri, Son Yolcu, Kimler Geldi Kimler Geçti, Haykıracak Nefesim, Bambaşka Biri, Uykusuz Her Gece, Bir Günah Gibi, Nasılsın İyi Misin, Ne Varsa Bende Var, Her Yaşın Bir Güzelliği Var, Sen Ve Ben, Yeniden Başlasın, Ya Sonra, Sana Neler Edeceğim, Palavra, Al Beni, Anlamadım Gitti, Aşk Budur, Baksana Talihe, Beyaz Ev, Çapkın Satıcı, Daha Neler, Dile Kolay, İçme Sakın, İnanmam.

Mısır patlağı gibi sanatçı çıkıyor

Türkiye’de son 15 yılda birçok şey gibi müzik piyasası da hızlı gelişti. Ortalık mısır patlağı gibi “sanatçıyım” diyenlerle dolu. Herkes birbirine benzemeye başladı. Eskiden sadece burunlar yaptırılırdı. Şimdi yaptırmadıkları yer kalmıyor. Bari kalite olsa. O da yok.

Sanatçılar bir noktaya gelince kendi başlarına yol aldıklarını düşünüyorlar. Halbuki arkalarında koca bir ekip var. Ajda’ya, “Her zaman bir ekibin olsun” derdim ama sürekli sahne almadığı için bunu başaramadı.

HER ALBÜM AYRI HAVA

Onunla anlaşamadığım tek konu, halkın Ajda’yı, Ajda yapan şarkılarıyla sevmesidir. Ama Ajda zaman zaman bu çizgiden uzaklaştı. Bu da her albümünde ayrı bir havaya girmesine neden oldu. İş konusunda yegane anlaşamadığımız konu da zaten bu.

Şeneş’in gözüyle Ajda

- Ajda inatçıdır. Kendi kafasına koyduğunu yapan bir kadındır.
- İki ruhludur. Bir tarafta son derece munis, kedi gibi bir ev kadını... Öte yanda yırtıcı, egoist, ihtiraslı bir kadın var.
- Hatalarını fark ettiği an, affedilmesi için çok çabalar.
- Ben Ajda’nın bu dengesizliğine çok alıştım. O bana tabi olamıyorsa aramızda kavga çıkıyor. Ben onun kara kutusuyum.
- Yaşı ilerledi. Olgunlaştığını düşünüyorum.
- Erkeği için geyşa olur ve o müsaade ettiği sürece insanlar hayatında yer alır.
- Ali Bars ile yaptığı 6 yıllık evlilik onu müzikten uzaklaştırdı. En büyük saçmalığı ise Coşkun Sapmaz ile yaptığı evliliktir.
- İki defa ben de çok istediğim için evliliğin eşiğine geldi. Ama kısmet olmadı. 5 yıl önce tanıştığı Okan Tapan’la geçen ay ayrılmasına çok üzüldüm. Biraz daha sabırlı olsaydı Okan’la evlenirdi.
- Geçmişte oğlumla da adı geçti. Aralarında iki yaş var. Onlar gençlik yıllarından beri arkadaşlar. Anneliği çok istedi ama zamanını uyduramadı. Halbuki Ajda’dan muazzam bir ev kadını olur. Sofrası mükemmeldir.
- Gönül Yazar eğlendirmek, Safiye Ayla dinlendirmek, Ajda Pekkan sahneyi doldurmak için dünyaya gelmiştir.
- Dinleyicisine olan hürmeti yüzünden çok heyecanlanır.
- Herkes beni Ajda ile özdeşleştirir. Zaten bir doğurmadığım kalmıştı...
- Ajda’nın bugün en büyük destekçisi kardeşi Semiramis.
- Onun en büyük zenginliği sesidir.

Pahalı söz yazarı değilim

Ajda ile ticari bir ilişkim olmadı. Zaten bugüne kadar şarkılarım dillerde ama çok pahalıya da bir şarkı yazmadım. Pahalı bir söz yazarı değilim. Başkaları bir şarkılarını 30-40 bin dolara satıyormuş. Anlaşmaları şirketlerle yaparım. benim yazdığım sözler Ajda’nın ruhunun elbisesi gibi. O sebeple şarkılarım Ajda ile bütünleşiyor.

ÇOK ŞANSLI

Ajda bu yönüyle çok şanslı. Ben bugüne kadar kimseye bu kadar özenmedim. Ajda’dan da bunun ödülünü almak beni keyiflendirir. Ona verdiğim şarkıların hepsini ben buldum, yazdım ve Ajda’ya okuttum. İçime sinen bir yeni Ajda şarkısı dinlemek isterim. Ancak piyasa şarkıları Ajda’ya yakışmıyor. Happala huppala şarkıları gitsin başkaları söylesin.

(bugün)