Irak milli takım oyuncusu Abbas Rahim Zahir, penaltıyı kullanmak üzere geriliyor. Dudaklarının arasından dualar döküldüğü görülüyor. Kalbi adeta kramponlarında atıyor. Bu Iraklı için penaltının gole dönüşüp dönüşmemesi, yaşamla hayat arasında gidip gelmekle aynı şey... Bu satırlar İngiliz Guardian gazetesine ait... Gazete, dünkü sayısında Saddam'ın oğlu Uday'ın başında bulunduğu Irak milli takımında yaşanan işkenceleri, bu kez birinci ağızdan, futbolcularla konuşarak haber yaptı. Irak'ın orta saha oyuncusu Zahir, o günü şöyle anlatıyor: "Arap Ligi eleme maçları için Ürdün'deydik. Rakibimiz Birleşik Arap Emirlikleri'ydi. Penaltı kazandık. Kimse topa gitmiyor. Gitmenin cezasız kalmayacağını bildiğimizden, penaltı noktasına doğru yöneldim. İki arkadaşım daha hareketlendi. 'Ben atarım' dedim. Vurdum ama kaleci kurtardı. O an hayatımın bittiğini anladım." Zahir, Bağdat'a döndükten sonra Irak Olimpiyat Binası'na götürüldü. Burası sorgu odasından farksızdı. Başında Uday'ın bulunduğu komite, oyuncunun suçlu olduğuna karar verdi. Gözleri bağlandı, Rıdvaniye Hapishanesi'ne yollandı. 3 hafta boyunca türlü işkencelere maruz kaldı. Zahir'in ifadesine göre Iraklı gardiyanlar kendisini bacaklarını kesmekle tehdit etti.
Soğukta havuz cezası
Bağdat'ın düşmesiyle bulundukları cezaevlerinden kaçan Iraklı futbolcular, maç kaybeden, antreman kaçıran ya da kırmızı kart gören oyunculara neler yapıldığını bir bir anlattılar. İşte onlardan biri, eski kaptan Yaser Abdüllatif: "Üç yıl önce milli maçta hakeme el kaldırdım. Kırmızı kart gördüm. Ceza olarak iki hafta boyunca Rıdvaniye'de iki metre karelik hücrede kaldım. Kışın dondurucu bir havuz da zorla bekletildim. Her gün zorla iki saat şınav çektiriyorlardı. Zorlandığım an, elektrik verip devam etmeye zorluyorlardı."
Emekliliğe izin yok
takımın bir başka kaptanı Habib Caffar da, "Uday'ın standart cezalandırma yöntemleri arasında, şınav çekerken elektrik kablosuyla dövmek, yüksek bir merdivenden lağım çukuruna defalarca atlatmak vardı. Bu lağımda bize sivrisinek avlatıyorlardı. Avlamak istemeyene yine dayak atılıyordu. Tüm takımın işkence seceresini tutuyordu. Maç sonrası iyi oynamamışsak, herkese ayrı sayıda falaka cezası verilirdi." Kaptan Caffar, Katar'da bir takıma transfer olunca, Uday'ın kendisinden transfer parasının yüzde 40'ını kestiği söylüyor. Eski kaptan, "Emekli olmamıza izin verilmiyordu. Uday'ın istediği kadar oynamak zorundaydık" diyor.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:50
