GÖRME ENGELLİ MİLLETVEKİLİ BAŞBAKAN ERDOĞAN'I RÜYASINDA NASIL GÖRDÜĞÜNÜ ANLATTI...
“Başbakan Tayyip Erdoğan, saçlarını geriye doğru tarayan, kravatsız, belirsiz bıyıkları olan, siyah saçlı, buğday tenli, kırışık alınlı, cüsseli ve karizmatik bir insan.” Bu tarif, Başbakan’ı bugüne kadar hiç görmeyen AK Parti İstanbul Milletvekili Lokman Ayva’ya ait. 3 Kasım 2002 seçimleriyle Türkiye’nin görme engelli ilk milletvekili olan Ayva, çıplak gözle göremediği Başbakan’ı sık sık rüyasında görüyormuş. Ayva, rüyada görmeden önce de Erdoğan’ı tarif ettiği şekilde hayal ettiğini söylüyor.
11 yaşında menenjit hastalığına yakalandıktan sonra görme yeteneğini kaybeden Lokman Ayva, rüyada gördüklerini Zaman’a anlattı. Ayva’nın son zamanlarda en çok rüyasına giren kişilerin başında “Sayesinde siyasete atıldım.” dediği Başbakan Tayyip Erdoğan var. Ayva, İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığı döneminde tanıdığı Erdoğan’la rüya alemindeki ilişkisinin abi-kardeş çerçevesinde geliştiğini belirtiyor. Anlattığına göre, rüyalarda Erdoğan’ın herhangi bir isteğini yerine getiren, ona yardım eden kişi rolünde. Ancak Başbakan Erdoğan’ın bu rüyalardan haberi yok. Yıllardır aynı safta siyaset yapmalarına rağmen Erdoğan’a bir türlü “Sizi rüyamda görüyorum.” diyememiş.
Sık sık rüya aleminde gezmesine rağmen kendisini görmediğini ifade eden Ayva, “Rüyamda aynaya hiç bakmadım.” diyor. Buna karşılık hayalinde canlandırdığı bir tip de yok değil. En son 11 yaşındaki halini bilmesine rağmen kafasındaki Lokman Ayva, 27 yaşlarında genç bir delikanlı görünümünde; üstelik yakışıklı. “38 yaşındayım; ama kafamda canlanan halimde kendimi hiç öyle göremiyorum.” yorumunu yapan Ayva, 30 yaşındaki eşini de şöyle tanımlıyor: “22 yaşlarında, kısa boylu ve başörtülü bir bayan.” İki çocuğundan küçük olan için kafasında canlandırdığı görüntü ise, kendi küçüklüğü.
Lokman Ayva’nın yıllardır kimseye anlatmadığı ilginç bir rüyası daha var. 25 yıl önce ağustos ayının ortasında gördüğü rüyada Marmara Depremi’ni aynen yaşamış: “O zaman Konya Ereğli’de yaşıyorduk. Tam hatırlamıyorum; ama salı günü gördüğüm bir rüyaydı. Kıyamete benzer bir görüntü vardı. Depremle ilişkisi olup olmadığını bilmiyorum; fakat insanlar bağırıyor, binalar devriliyordu. Mahşeri bir gün yaşanıyordu sanki. Çok korktum, günlerce kimseye anlatamadım. Geçenlerde ‘Yazı Tura’ filmine gittim, deprem sahnelerindeki sesleri duyduğumda kafamda oluşan şeylerle 25 yıl önce rüyada gördüklerim aynıydı.”
Ayva, 3 Kasım seçimlerinden önce de seçim sonuçlarıyla ilgili bir rüya görmüş. Ancak, gördüğü rüya tam tersi çıkmış, çünkü rüyasında seçimi kaybetmiş. Ayva, sonradan âmâ olduğu için ‘masa', ‘ağaç' gibi kavramlara vâkıf. Ara renkler konusunda ise sıkıntısı var. Onları anlayabilmesi için küçükken gördüğü nesnelerle tarif etmek gerekiyor. Örneğin ‘bordo' deyince vişne rengini aklına getiriyor.
Meclis’in tek engelli milletvekili Lokman Ayva, Genel Kurul salonunun özürlülere göre düşünülmemesinden de şikayetçi. Ayva, elektronik sistem körler için ayarlanmadığından gizli oy kullanamıyor. Bunun anayasal bir suç oluşturduğuna dikkat çeken Ayva, şikayetini şöyle dile getiriyor: “Gizli oylamalarda üç farklı renkten birini seçmeniz gerekiyor. Ben ise birine sormam lazım. Böyle olunca mutlaka biri fark ediyor. Gizli oyun bir anlamı yok o zaman. Gerçi zaten ne atmak istediğimi bütün grup bilir. Ama etik olarak doğru değil. Böyle bir şey gerekiyorsa bunun mahremiyeti olmalı. Ben körüm diye herkes benim attığım oyu niye bilsin ki?”
Zaman