GÜL: MASAYA OTURAN BORÇLULARA SICAK BAKIYORUZ
İSTANBUL - Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Şakir Ercan Gül, ''Bizimle masaya oturup konuşan, borcun ödenmesi noktasında fikri olan her türlü yaklaşıma sıcak bakıyoruz'' dedi.
Gül, medya mensuplarıyla tanışmak amacıyla bir araya geldiği toplantıda, dün bir gazetede yer alan ''TMSF artık şirketleri hakim ortaklara veriyor'' başlıklı haberi görünce üzüldüğünü, o başlığı doğrulayacak beyanatta bulunmadığını ifade etti. Gül, ''Bizim böyle bir çalışmamız yok. Bizim öteden beri yaptığımız, ilgili hakim ortaklarla belli esaslarda anlaştığımızda, şirketleri bir şekilde bizim denetimimizde olmak şartıyla yönetimine katıyoruz veya ilgili hakim ortakları belli ölçüde yönetimde söz sahibi yapıyoruz. Geçmişte de yaptığımız, şu anda da yaptığımız bu'' dedi.
Gül, şu anda yapılan farklılığın, ''Daha etkin nasıl oluruz?'' sorusuna cevap verme noktasında olduğunu, bu anlamda yeni protokol anlayışı geliştirdiklerini dile getirerek, şunları kaydetti:
''Bunu yaparken de amme alacağının maksimum şekilde tahsilini sağlamak, ikincisi ilgili borçluya borcunu ödemek için fırsat verdirmek, onu sıkboğaz etmemek. Bu iki amacı optimal düzeyde ne ölçüde birleştirebiliriz, uyuşturabiliriz onun arayış içindeyiz. Borçlu bunu istismar etmesin. Borçlu borcunun üzerinde yatıp senelerce bizi oyalamasın. Geçmişte maalesef oldu ve yürümedi, temerrüte düştü. Biz aynı mantalite ile protokol yaparsak yine aynı şekilde olacak. Sadece zaman kazanmaya yönelik bir tavır sergilenecek.''
Herkesin memnun olacağı formülleri aradıklarını belirten Gül, temerrüt faizlerini sadece borçlularla anlaşamama durumunda hukuki takip yolunun bir parçası olarak düşündüklerini, onun dışında kendileriyle masaya oturup konuşan, borcun ödenmesi noktasında fikri olan her türlü yaklaşıma sıcak baktıklarını vurguladı.
Şakir Ercan Gül, ''Burada da hakim ortak ayrımı yapmadık. Önerilere açık olduk ve açık olmaya da devam edeceğiz. Fakat maalesef bazı borçlular bunları istismar ettiler. İstismar ettikleri müddetçe bizim onlara istismar noktalarında kapılarımız kapalı olacak fakat o istismardan vazgeçmeleri durumunda hakkaniyetin adaletin çerçevesi içinde onlara bir çıkış yolu göstereceğiz'' dedi.
Protokolle alakalı buradaki çabalarının, bir alacaklı ile borçlu arasında ilişki ne düzeyde kurulması gerekiyorsa, rasyonalitenin kuralları çerçevesi içinde kamu vicdanına uygun bir şekilde nasıl sonuçlanacaksa o şekilde davranmaya çalıştıklarını söyledi.
-''PROTOKOLÜN İŞLEMESİ İÇİN KAFA YORUYORUZ''
Konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Gül, ''Sizin döneminizde borçlu ve alacaklı ilişkisinde daha yumuşak dönem giriyoruz, diyebilir miyiz?'' şeklindeki soru üzerine şunları kaydetti:
''Daha yumuşak ya da daha sert kavramları yeni protokol ilişkilerini açıklamıyor. Gerektiğinde daha yumuşak ama gerektiğinde daha sert... Protokolün işlemesi için ne yapabiliriz diye kafa yoruyoruz. Hakim ortağın bu protokolü istismar etmemesi için ne yapabiliriz? Evet size açığız, bu manada yumuşaklık, ama sizin rasyonel tekliflerinize açığız, olmayacak şeylerinize açığız anlamına gelmiyor.''
Protokollerin işlememe sebebini tek bir nedene indirgemenin doğru olmadığını ifade eden Gül, tekstil gibi bazı sektörlerde yaratılan katma değerin çok düşük olması nedeniyle borç ödeme noktasında şirketlerin etkin olamadığını, onun dışında ilgili hakim ortakların ötelemeye yönelik bir istismar anlayışı bulunduğunu söyledi.
Şakir Ercan Gül, ''Bazı işletmeler var ki çok ciddi istihdam sağlıyor, dışsal ekonomiler yaratıyor. Bunları düşünerek 'filin züccaciye dükkanına girdiği' bir anlayışla biz bu meseleye bakamayız. Kırmamaya, dökmemeye çalışıyoruz. Bu her olayda kendine özgüdür'' dedi.
-''BU KADAR PARA TAHSİL EDECEĞİMİZİ DÜŞÜNMÜYORDUK''-
22 bankanın TMSF'ye intikal ettiğini ve 2004'e kadar TMSF'nin 1,5 milyar dolar tahsilat yaptığını, bunun yarısının da senetlerin iadesi mahiyetinde olduğunu ifade eden Gül, şunları kaydetti:
''TMSF, 2004'ten bugüne kadar yaklaşık brüt 19 milyar dolar tahsilat yaptı, varlıkların satışı... Bu varlıklardan öncelikle alacaklara ödenen tutarlar var. Net olarak biz bu dönemde yaklaşık 10 milyar dolar para Hazineye intikal ettirebildik. Bunun 8 milyar doları nakdi, diğeri kağıt iadesidir. Bu tahsilatımızın 4-5 milyar dolar civarındaki parayı da Maliyeye intikal ettirdik. Yaklaşık 15 milyar dolarlık tutarı biz kamuya aktardık. Ne kadar önemli performans gösterdiğimizin göstergesidir. 2004'ten sonraki TMSF'nin tahsilat performansı IMF'yi bile şaşırtmış. 'Bu kadar para tahsil edecektiniz o zaman bu ekonomik kriz niye, bu kadar bankalara niye el konuldu' diyen IMF görevlileri oldu. O günkü şartlar için söylüyorum, biz bu kadar para tahsil edeceğimizi düşünmüyorduk. Bunu sağlayan şey ekonomik istikrar ve güçlü yetkilendirilmiş TMSF, varlık fiyatlarının bu dönem içinde çok yukarılara çıkması.''
2008 global kriziyle birlikte satışlarının da tökezlemeye başladığını, 2005-2006 satış rakamlarına ulaşamadıklarını belirten Gül, bundan dolayı da üzüntülü olduklarını belirtti.