Medya
  • 31.10.2003 12:16

HABERTÜRK'TE SIKINTI BÜYÜYOR...

Önce Haberturk'le ilgili birkaç konuya değinelim. Daha sonra da Büşah Gencer'in Yarın Gazetesi'nden neden ayrıldığını açıkladığı yazıya bakalım... Ufuk Güldemir'in sahibi olduğu Yarın Gazetesi son bir aydır büyük bir tiraj kaybına uğradı. Son tiraj rakamlarına göre gazetenin günlük satışı 109 bin... Yarın çalışanlarına 3 aydır maaş veremeyen Güldemir son bir operasyonla ekim ayının ilk haftasında Tevfik Yener’i bir gece yarısı operasyonuyla görevden aldı. Hakan Aygün'ün başına gelenler de unutulmamalı... Habertürk’ün içine düştüğü borç Güldemir’in ağzından da artık açıkça ifade ediliyor. Yarın Gazetesi’nde hâlâ “maaşlarımızı kurtarabilir miyiz?” düşüncesiyle kalan “personele” gazetenin aylık zararını 300 bin dolar olarak açıklayan Güldemir, gazetenin fiyatının 150 binden 200 bine çıkması ve mevcut 150 binlik tirajın korunması halinde işletme sermayesinin ancak kurtulacağını söylüyor. Sabah Grubu’na birikmiş borçların ödenememesi nedeniyle, dağıtım ve basımının yaklaşık 3 aydır Doğan Grubu’nca yapıldığı Yarın Gazetesi’nin bu gruba olan borçları da her geçen gün büyüyor. Gazetenin borçlarının 1 trilyon 200 milyar lira olduğu belirtilirken, Güldemir’in en büyük borcunun Doğan Grubu’na olduğu söyleniyor. Kısaca Ufuk Güldemir'i pek de iyi günler beklemiyor... Aslında Büşah Gencer'in yazısı her şeyi anlatıyor... BÜŞAH GENCER'İN YAZISI... SEPETİ KOLUNA HERKES YOLUNA Bir Spordan Sorumlu Yazıişleri Müdürü’nün en çok yıkıldığı an ne zamandır?.. Ve ceketini alıp çalıştığı yeri terketme isteğinin sebebi nedir bilir misiniz?.. Biraz vaktinizi alarak anlatmak istiyorum..Önce bu “Müdür”ün yıkıldığı anları sıralayalım: 1) Muhabir ve foto muhabiri olmaması sebebiyle göz göre göre haber atlanması. 2) Muhabir ve foto muhabiri olsa bile olayları takip ettirecekl bir aracın olmaması, haberin olduğu yere gidecek elemanların toplu taşıma aracı ile gitmeye cebinde yol parasının bile bulunmaması.. 3) Ödeneksizlikten maçlara 1 fotoğrafçı dahi gönderememesi..Ve maç öncesi kamplara haber amaçlı muhabir yollayamaması 4) Ertesi gün diğer gazetelerdeki resimleri ve atladığı haberleri bir gün sonra takla attırarak sayfaya koydurmak zorunda kalması.. 5) Hatırı için 1 yıldır çalıştırdığı ünlü yorumculara kadrosuzlukları dolayısıyla stadlarda maç izlemesi için akreditasyon yaptırılamaması 6) Okuyucularına haber toplayacağı iş yerindeki telefonların yurt içi ve dışında kesik olması , ya da tasarruf için devre dışı bırakılması 7) Dünyaca ünlü ajanslardan tasarruf sebebiyle haber+resim alışı yapamaması.. Çoğu kez haber alacağı internet sisteminin çökmesi..Haber amaçlı kullandığı Digitürk’ün bile zaman zaman görüntüsünün kararması 8) Gazetenin şehir baskısının en geç saat 22:15 de olması sebebiyle sağlıklı sayfa, sağlıklı haber, sağlıklı maç skoru verememesinin hep ac yaşaması..(yani 23:00 de başlayan bir UEFA Kupası maçını ya da o saatlerde gelişen bir haberi okuyucularına verememesi gibi...) 9) Stadlarda , klüplerdei şehirlerde muhabirirnin olmamasından sadece TV’deki erken alabildiği notları, yada Anadolu Ajansı’na baskı saatinden önce düşen haberleri alıp okuyucuya ulaştırmak zorunda kalması.. 10) At Yarışı sayfasını hazırlattığı arkadaşlarının bülten almaya giderken araç ve para bulmak için idareyle SANKİ BABASININ İŞİNİ YAPIYORMUŞ gibi günaşırı kavga etmesini izlemek zorunda kalması... Evet, şimdi de yine o “Müdür”ün ceketini alıp çalıştığı yeri terketmek zorunda kalmasına sebep olan nedenleri sıralayalım: 1) Yanında çalıştırdığı, kaderbirliği yaptığı arkadaşlarının 2.5 – 3 aylık maaşlarının anlaşılmaz nedenlerle ödenmemesi... 2) Yine, mesai arkadaşlarının ellerinde icra kağıtlarıyla gelip, şirketten parasını ve yaşayabileceği tehlikelerden kendini kurtarması için yardım talep etmesi.. Müdürün de gazetecilik yapmak yerine arkadaşını hacizden kurtarmak için genel müdürnden muhasebecisine kadar herkesle para kavgası yapması, dilenci durumuna düşmesi... 3) Yemek veya ticket vermeyen, üstüne üstlük maaş ödemeyen şirket yüzünden çalışan arkadaşlarının öğle ve akşam yemeklerini simitle yada aç geçirmesini acıyla izlemesi 4) Gece oynanan maçları sayfaya aktaran spor servisi elemanlarına evlerine sağlıklı ulaşım imkanı vermeyen iş yeri yüzünden elemanlarının düştüğü durumları acıyla izlemesi 5) Maaş alamadıkları için ayrılan arkadaşlarını üzüntüyle uğurlaması.. Yerine imkansızlıklardan dolayı başka gazeteci bulamaması.. 6) 2.5-3 aylık maaşının ödenmemesine rağmen çalışan arkadaşının tasarruf amaçlı tensikatla gönderilmesini yaşaması ve parasının verilmeden kapının önüne konmasını gözü yaşlı izlemek zorunda kalması... 7) Hiç bir arkadaşının Basın İş Kanunu’na uygun kadrosunun yapılmadığını görmesi 8) Mesai arkadaşlarının “ağabey ne zaman düzelecek brası” sorularına “BDDK vermiyor ondan” ya da “patron yakında tahliye olacak sıkın dişinizi” gibi, bir nebze savunucu olabilecek cevaplar verememesi...En önemlisi “Arkadaşlar yönetim, bugün –yarın-önümüzdeki ay sıkıntılar bitecek diyor deyip yanında çalışltığı arkadaşlarına karşı bugün, yarın ve aylarca yalancı çıkması... İşte 18 hayati madde ve bu maddelerin içinde dolaşılan koskoca 1 yıl...Yani spor gazeteciliğini sağlıklı yapmak ve okuyuculara sağlıklı hizmet verebilmek için olmaması gereken 18 madde... Çalışan insanın sabrını taş dahi olsa çatlatacak 18 problem...Peki bu şartlar altında o Spordan Sorumlu Yazıişleri Müdürü ne yapmalı sizce?...Gerekeni değil mi!. Gerekeni yapıyorum ve herşeye rağmen yinede Sayın Ufuk Güldemir ve yönetimine teşekkür ediyorum...Ve siz Gazete Habertürk-Yarın okuyucularının önünde saygıyla eğiliyorum...İnşallah bir başka yerde buluşmak üzere Allaha ısmarladık... Saygılarımla... (Yarın / 29 Ekim 2003) (www.dorduncukuvvetmedya.com) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:57

İLGİLİ HABERLER