HAKİM VE SAVCI HAL KAĞITLARINA İPTAL DAVASI AÇILABİLECEK
ANKARA - Davacı, hakim olduğu dönemde Adalet Başmüfettişince hakkında ''orta'' olarak düzenlenen 2007 yılı hal kağıdının yeniden düzenlenmesi için Adalet Bakanlığına itirazda bulundu. Bakanlık, ''hal kağıdına itiraz müessesesinin mevzuatta yer almadığı ve bilgi notu niteliğinde olduğunu'' belirterek istemi reddetti.
Bunun üzerine davacı hakim, hakkında düzenlenen hal kağıdı ve bu işlemin dayanağı Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Yönetmeliğinin bazı hükümlerinin iptali istemiyle Danıştay'da dava açtı.
Danıştay 2. Dairesi, ''davacının 60 günlük yasal süre içinde dava açması gerekirken, idari başvuru yoluna giderek bu sürenin geçirilmesinden çok sonraki bir tarihte dava açtığı'' gerekçesiyle davanın süre aşımı yönünden reddine karar verdi.
Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, temyiz istemini kabul ederek, Danıştay 2. Dairesi'nin kararını bozdu.
Kuruluun gerekçesinde, ilk olarak adalet müfettişlerince yapılan denetim sonucunda hakim ve Cumhuriyet savcıları hakkında düzenlenen hal kağıtlarının idari davaya konu olabilecek nitelikte bir idari işlem olup olmadığının saptaması yapıldı.
Gerekçede, hal kağıtlarının, idari bir makam tarafından düzenlendiği, yapılan bir idari denetim sonucunda düzenlenmesi nedeniyle ''idare işlevi'' olduğu ifade edildi.
Hakim ve Cumhuriyet savcılarının kademe ilerlemeleri, derece yükselmeleri, birinci sınıfa ayrılma ve birinci sınıf olmaya ilişkin işlemlerinin hal kağıtları dikkate alınmak suretiyle yapıldığı belirtilen gerekçede, ilgililerin özel ve ailevi yaşantılarına ilişkin değerlendirmeyi de kapsayan hal kağıtlarının gizli sicil dosyalarında saklanılmak suretiyle hakim ve Cumhuriyet savcılarının atama ve yer değiştirme işlemlerinde de her zaman dikkate alındığı kaydedildi.
Gerekçede, bu haliyle de hal kağıtlarının, hakim ve Cumhuriyet savcılarının çalışma hayatını ve mesleki onurunu etkileyecek nitelikte belgeler olduğu vurgulanarak, ''Gizli sicil dosyasında saklanan müfettiş hal kağıtlarının Kurulca tesis edilen nihai işleme bağlı olmaksızın ilgilisi hakkında mesleki yaşamını etkileyecek hukuksal durumlar yarattığı ve bu haliyle icrai nitelik taşıdığı açıktır'' denildi.
''İlgili hakim ve Cumhuriyet savcısının meslek yaşamını etkileyecek hukuki sonuçlar yaratabilen bir işlem niteliğinde olduğunda kuşku bulunmayan müfettiş hal kağıtlarının, söz konusu süreç ve statüden ayrılarak iptal davasına konu oluşturabilecekleri sonucuna varıldığına'' işaret edilen gerekçede, ''Daire kararında da belirtildiği gibi, Anayasa'nın 159. maddesi gereğince HSYK kararlarına karşı yargı yoluna başvurulamaması nedeniyle de müfettiş hal kağıtlarının idari davaya konu olabileceğinin kabulü zorunlu bulunmaktadır'' tespiti yapıldı.
Davanın süresinde açılıp açılmadığını da inceleyen Kurulun gerekçesinde, hal kağıtlarına itiraz edilemeyeceği veya tesis edilmekle kesinleşeceği yönünde bir düzenlemeye ilgili yasada yer verilmediğine işaret edilerek, ''hal kağıtlarına karşı öngörülen süre içinde doğrudan dava açılabileceği, dava açmadan önce işlemin değiştirilmesi için itiraz yoluna başvurulabileceği ve sonucuna göre yine süresinde dava açılmasının mümkün olduğu'' sonucuna varıldı.