Gündem
  • 13.4.2025 10:17

Hazreti Hatice’nin evini Mimar Sinan restore etmiş

Resulullah’ın mübarek hanesi ve Hazreti Hatice Validemiz’in evi üzerine günümüzde en kapsamlı çalışmayı hazırlayan Ahmed Zeki Yamani, bu çalışmayı “Hazreti Hatice’nin Evi” adıyla okurla buluşturdu. Yamani’nin verdiği bilgilere göre Efendimiz aleyhisselamın hicretinden sonra cami yapılan bu ev, ana formu korunarak defalarca restore görmüş ve bu restorasyonlardan birisi de Mimar Sinan’ın gözetiminde yapılmıştır.

Mekke’deki en mukaddes mekânlardan biri olan, Resulullah’ın mübarek hanesi ve Hazreti Hatice Validemiz’in evi üzerine günümüzde yapılmış en kapsamlı çalışma olan Ahmed Zeki Yamani’nin kaleme aldığı “Hz. Hatice’nin Evi” ilk kez Türkçeye kazandırıldı. Muttalip Tütüncü’nün çevrisiyle Ketebe Yayınları’ndan okurla buluşan eser müminlerin annesi Hazreti Hatice’nin evinin tarihî süreçteki rolünü, farklı dönemlerde geçirdiği değişimleri, onarımları ve eklemeleri ayrıntılı bir şekilde ele alıyor. Kitapta Hazreti Hatice’nin hayatı, Peygamberimiz aleyhisselam ile evliliği, Hazreti Hatice’nin evinde vuku bulan mühim hadiseler, Hazreti Hatice’nin evinin Mekke’deki konumu, tarihçilerin ve seyyahların anlatımlarındaki yeri, 1989’da gerçekleştirilen kazılarla ortaya çıkarılışı konu ediliyor. Hz. Hatice’nin evine dair tarihsel bir inceleme olan kitap özellikle kazı çalışmalarında alınmış çeşitli fotoğraf, plan ve haritalar ile evin üç boyutlu mimari formuna yer vermesiyle büyük bir kaynak değeri taşıyor.

Bir kazıyla evi gün yüzüne çıkarttırdı

Hz. Hatice’nin evinin 1989’da yapılan kazıyla gün yüzüne çıkarılmasını sağlayan Ahmed Zeki Yamani 1962-1986 yılları arasında Suudi Arabistan Petrol Bakanı ve ilk OPEC Genel Sekreteri’nde bulundu. 1988’de kurduğu El-Furkan İslam Mirası Vakfı ile İslami Yazma Eserler, Mekke ve Medine Ansiklopedisi, İslam Hukuk Felsefesi Araştırma Merkezlerinde İslam mirasını araştırmayı hedefledi. 2021 yılında Londra’da vefat eden Yamani, hem New York hem de Harvard üniversitesinden hukuk lisansına sahipti. 2013’de Arapça ve 2014’de İngilizce olarak yayına hazırlanan Hazreti Hatice’nin Evi eseri El-Furkan İslam Mirası Vakfı tarafından Londra’da basıldı.

Peygamber Efendimizin evlenip yerleştiği ev

Âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber’imiz aleyhisselamın eşi Hazreti Hatice ile yirmi beş yıl yaşadıkları, evlatları Kasım, Abdullah, Rukiyye, Zeynep, Ümmü Gülsüm ve Fatıma’nın dünyaya geldiği, vahyin indiği, İslam’ı ilk kabul edenlerden Hz. Hatice, Hz. Ali, Zeyd ibn Hârise’nin kelime-i tevhid ile şereflendiği, İsra ve Miraç yolculuğunun başladığı bu mübarek hane İslam’ın ilk yıllarında pek çok önemli hadiseye şahitlik etmiştir.

Ev daha sonra mescid olmuş

İslam tarihinde benzersiz bir konuma sahip olan Hazreti Hatice’nin evini hicretten sonra Hazreti Ali’nin abisi Akil bin Ebu Talip satın alır. Yıllar sonra Akil, evi Muaviye bin Ebu Süfyan’a satar. Muaviye de evin ana formunu bozmadan, onarır ve bazı eklemelerle mescid olarak ziyarete açarak korunmasını sağlar.

Hz. Hatice’nin evinin konumu, sınırları ve özellikleri sonraki yüzyıllar boyunca tarihi kaynaklarda yer alarak doğrulanmış hakkındaki bilgiler nesilden nesile aktarılmıştır. Ayakta kaldığı asırlar içinde Hazreti Hatice’nin evi Ezrakî, Fakihî, İbnü’z-Ziya, Fasî, Taberî, İbn Fahd gibi tarihçilerin kitaplarında sıklıkla ele alınan konulardan birisi olmuştur.

Seyyahlar bu evden bahsetmişler

Mekke’yi ziyaret eden Müslüman ve Oryantalist seyyahlar da Hazreti Hatice’nin evinden söz etmiştir. Bunlardan ilki 1183’de İbn Cübeyr’dir. Daha sonra 1315’de İbn Battuta, 1671’de Evliya Çelebi, 1813’de Johann Burckhardt, 1853’de Richard Burton, 1884’de Christian Hurgronje, 1872’de Eyüp Sabri Paşa, 1901’de İbrahim Rıfat Paşa, 1905’de Hüseyin Vassaf seyahatlerinde evi görmüş konumu, mimarisi ve geçirdiği değişikliklerden eserlerinde bahsetmişlerdir.

İslam tarihindeki statüsü ve önemine yakışır bir şekilde korunan Hz. Hatice’nin evi Abbasiler, Eyyûbiler, Memlükler ve Osmanlılar tarafından çok sayıda onarım görmüştür. Kanuni Sultan Süleyman, IV. Murad, III. Ahmed ve II. Abdülhamid döneminde bakım ve onarımlar yapılır. 1524 yılında Mimar Sinan’ın gözetiminde evin belli yerleri tamamen yıkılıp yeniden inşa edilmiş 1635’te ise Rıdvan Ağa’nın üstlendiği bir restorasyon geçirmiştir.

Evliya Çelebi de anlatıyor

1671’de Hac vazifesi için Mekke’ye gelen meşhur seyyah Evliya Çelebi, evin muhteşem yapısını ve tefrişatını tasvir etmiştir. Seyahatnamesinde işlemeli ipek halılarla döşenmiş, kubbeleri avizeler, şamdanlar ve kandillerle süslenmiş olan evin beyaz kireçle kaplı kubbeli olduğunu, duvarlarının çini porselenle bezeli bir avlusu ve mihrabıyla yerden yüksek bir mescidin yer aldığını aktarmaktadır.

Güney cephesinden girişin ve her iki yanından iki mihrabın görülebildiği Vahiy Kubbesi odası.

Yaklaşık on dört asır boyunca varlığını sürdüren Hz. Hatice’nin evi 20. yüzyılın başlarında bakımsız bir hale gelerek toprak altında kalmıştır. 1925’de İngiliz seyyah Eldon Rutter Mekke’ye yaptığı ziyaret esnasında evin kayalar ve çamurla tıkanmış olduğunu anlatmaktadır. Mısırlı yazar Muhammed Hüseyin Heykel ise 1935 yılında Hz. Hatice’nin evinin toprakla dolmuş boş ve çorak bir arazi halinde bulunduğunu söylemektedir.

Kazı çalışmaları sırasında evden kalıntılar bulunur

1989’da Mescid-i Haram’ın dış avlusunu genişletme çalışmaları başlatılır. Bölgedeki binalar kaldırıldığı esnasında Şeyh Abbas Yusuf Kattan tarafından yaptırılmış hafızlık okulunun eski yerinde mihrap ve bazı tarihi kalıntılar keşfedilir. Bu bölge esasında Hazreti Hatice’nin evinin bulunduğu alandı. Suud kralı Fahd bin Abdülaziz’in izni ve devrin petrol bakanı Zeki Yamani’nin desteğiyle buluntuların olduğu sahanın etrafı çevrilerek uzman bir ekiple kazı çalışmalarına girişilir. Çalışma süresince çeşitli aşamalar fotoğraf, harita ve planlarla belgelenir. Yaklaşık bir ay boyunca aralıksız süren çalışmalar neticesinde Hz. Hatice’nin evinin ana unsurları ortaya çıkarılır. Adeta bir kurtarma kazısı denebilecek bu çalışma ile evin temellerinde giriş, odalar, iç ve dış avlu tespit edilir. Böylece Hz. Fatıma’nın doğduğu oda, vahiy kubbesi, Hazreti Peygamberin aleyhisselam namaz odası (gizlenme yeri), misafir ağırlama odası, ağıl ve mescitten oluşan yapı topluluğu gün yüzüne çıkmış oluyordu.

Evin üzeri örtünerek korumaya alınmış

Hz. Hatice’nin Mescid-i Haram’ın kuzey doğu tarafında el-Hacer sokağında ortaya çıkarılan evi tarihi kaynaklarda söz edildiği gibi 20. yüzyıl ortalarına kadar mescit olarak kullanılmıştı. Yüzyıllar içinde evin odalarında, Halife Muaviye’nin emriyle inşa edilen mescidin revaklarında ve evi çevreleyen yapılarda birtakım değişiklikler yapıldığı gibi evin kot seviyesi de alçalmıştı. İslam tarihinin emsalsiz hatırası olan Hz. Hatice’nin evi tamamlanan kazı çalışmaların ardından özgün yapısını korumak gayesiyle tuzdan ve her türlü kirli, asitli materyallerden arındırılmış kumla tekrar gömülerek üstü kapatıldı.

 

Evin odalarına açılan iç geçit.

Evin yerine hafızlık okulu açılıyor

1951’de Suudi Arabistan Kralı Abdülaziz o dönem Mekke Belediye Başkanı olan şeyh Abbas Yusuf Kattan’a hafızlık okulu inşa etmesi için Hazreti Hatice’nin evinin olduğu araziyi tahsis eder. Burada üç kat olarak Hafızlık Okulu inşa edilir. 1989 yılında Harem-i Şerif’in doğu tarafının genişletilmesi amacıyla yıkılmasına kadar da okul varlığını sürdürür.

Güncellenme Tarihi : 13.4.2025 10:23

İLGİLİ HABERLER

Onceki Sayfa
Sonraki Sayfa