Demokratlar ve Cumhuriyetçiler savaşı..
Türkiye'nin en solcuları, en liberalleri, en sağcıları ve en batıcıları ile şeriatçıları, bölücüleri kucak kucağa..
Ülkede safların kaynağı artık değişti..
Sağcı ile solcu yok.. Ülkücü ile devrimci yok.. İlerici ile gerici yok..
Şimdi Demokratlarla, Cumhuriyetçiler olarak bölündük.
Demokratlar ''Halk ne derse, ne isterse o olur'' diyorlar..
Cumhuriyetçiler ''Halka rağmen halk için'' diyor ve bazı değerlerin korunması gerektiğine inanıyorlar.. Gerekirse yasalarla.. Bugüne dek olduğu gibi..
Avrupa Birliği'ni arkalarına alan demokratlar Cumhuriyet'i koruma altına alan yasaları birer birer kaldırıyorlar..
Adı Uyum Yasaları bunların..
Uyacağız.. Kime Avrupa'ya..
Avrupa bize uyar mı?.. Orası önemli değil..
Biz uyalım.. Uyum yasalarını gerçekten ''Demokrat, gerçekten liberal'' oldukları için isteyenler var..
Ama bir de gizli emellerinin önü açılsın diye savunanlar var..
Bu tatil sabahında lafı uzatmak istemem..
Ben işte bu gizli emel güdenlerin ekmeklerine fena halde yağ sürüldüğünü düşünenlerdenim.
Bugün sadece Cumhurbaşkanı'nın direndiği, (Direndiği için de demokratlar tarafından yerin dibine sokuluyor) uyum yasaları, CHP'nin, yani Cumhuriyet'i kuran partinin de desteği ile birer birer çıkıyor.. Deniz Hocam beni yanıltmıyor.. O ne zaman Cumhuriyet'e sahiplendi ki?.
Bu yasalar dizisi tamamlandıktan sonra, Türkiye'nin bölünmesinin önüne artık geçilemez diye kaygılanıyorum.
Kuzey Irak'ta Amerikan mandasında Kürt devleti kurulur ve Güney Doğu'da, tıpkı Hatay'da olduğu gibi bir oylama yapılırsa, sonucun ne çıkacağını tahmin edersiniz?. Demokratlar için ''Ne çıkarsa o..''
Benim için ülke ve ulus bölünmez bir bütün.. Güney Doğu'nun toplumsal, ekonomik kalkınmasını sağlarsak, ancak ondan sonra oyların kıymeti olur. Şimdi sandıklara ''tepki oyları'' girer, o kadar.
Yani önce kalkındıracaksın.. Ancak o zaman gerçek demokrat olabilirler. Peki bölündükten sonra bize kalan bölüm ne olur?.
Gene koruyucu yasalar kalktığı için tablo belli.. İslam Cumhuriyeti oluruz.. Oradan da İslam cemahiriyesine dönüşürüz.
Yarısı gitmiş, kalanı İslam Cemahiriyesi olmuş Türkiye, benim Türkiyem değil..
Kaygım bu yüzden..
Peki bu gidişin önündeki en güçlü sivil toplum örgütü kim?.
Ordu..
Bugüne dek, Ordu'ya güvendiğim için, başımı yastığa koyunca rahatça uyuyordum. Şimdi Ordu üzerine de oyunlar başladı. Bir yanda Amerika.. Bölmek için büyük çabalar harcadığı artık dikkatli gözlerden kaçmaz oldu.
Öte yanda biz.. Demokrat cephe orduyu yıpratmak için sanki söz birliği etmiş.. Halkın orduya güveni sarsılırsa iş biter..
Bu kaygılarımı, M. Ali Kışlalı ağabeyimle konuştum.
Perşembe günü Radikal'de ''İki kaygı'' başlığı ile anlatmış, anlatmış.. Şöyle bitiriyor
''Kaygılı dostuma rahat uyumasını söyledim. Ben rahat uyuyorum..''
İnşallah öyledir M. Ali Ağabey.. İnşallah öyledir!..
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:16