Gündem
  • 2.11.2003 11:00

HÜLYA AVŞAR: HAYATIMI BİR DE BENDEN DİNLEYİN

İşte Avşar'ın kendisini anlattığı siteden bazı başlıklar: 10 Ekim 1963 Edremit doğumluyum. Babam Ardahanlı Avşar aşiretine mensup Celal Avşar, annem Egeli Emral Avşar. Memur bir ailenin en büyük çocuğuyum. Benden 1 yıl sonra ilk kız kardeşim Leyla, 14 yıl sonra da ikinci kız kardeşim Helin dünyaya geldi. Anne tarafım Balıkesir, Havran, Ayvalık kısımlarına yerleşmiş bir aile. Babamın memuriyetinden dolayı, annemle babam evlendikten sonra bir süre Edremit'te bulunmuşlar. Dolayısıyla ben Edremit'te doğmuşum. Avşar aşiretinin kızı olduğum için aile içinde Kürt ve Türk gelin damat alıp verme meselelerinden dolayı, bir dil karışması olmuş. Bizim ailemizde, babam ve babaannem daha çok Kürtçe konuşuyordu. Onların dilinde benim adım ‘‘Malakan Curri’’ idi. ‘‘Sarışın’’ anlamına geliyor. İLK FLÖRTLE EVLİLİK İlkokulun bir kısmını Ayvalık'ta okuduktan sonra babamın işi dolayısıyla Ankara'ya taşındık. Babam Emlak Bankası'nda çalışmaya başladı. Çocukluğumda çok haylazdım, son derece yaramaz bir çocuktum. Erkek çocuğu gibiydim. İlk kez 16 yaşında evlendim. Aslında haylazlığıma alet oldum demeliyim. Altı yaşımdan beri kız kardeşimle birlikte lisanslı yüzücü olduğumuz için, sporun da etkisiyle yaşımdan büyük gösteriyordum. Ankara'da hakikaten, herkes beni ismimle tanırdı, çok güzel bir genç kızdım. O yaşlarda kendimden 9 yaş büyük olan Mehmet Tecirli ile tanıştım. Ziraat Fakültesi'nde okuyordu. Antakya-Reyhanlılıydı. Onunla tanıştıktan sonra nasıl oldu bilemiyorum, birbirimizi sevdik ve çok kısa bir süre içinde ailemin izniyle evlendik. Evlendikten sonra Reyhanlı'ya yerleştik. Bir buçuk sene evli kaldıktan sonra ayrıldım. Evliliği kaldıramadım açıkçası, son derece saygı duyduğum bir aileydi. Gerek eski eşim, gerek annesi, gerek babası (Allah rahmet eylesin) çok sevdiğim insanlardı. Üstelik de eşim benim ilk flörtümdü. TACIMI GERİ ALDILAR Annemin arkadaşı Sevim Kuran'ın desteği, Nazlı Ilıcak, Nail Keçili ve Zeynep Çavuşoğlu'nun isteği üzerine 1983 yılında Bulvar Gazetesi'nin düzenlediği Türkiye Güzellik Yarışması'na katıldım. Doğrusu istemeyerek katıldım. Benim gıyabımda bir takım formlar dolduruldu. O yüzden formda yer alan evli misiniz, boşandınız mı, bekar mısınız sorularına ben cevap vermedim. Formu dolduran kişiler benim hakkımda fazla bilgiye sahip değildi. Başımdan geçen kısa süreli evlilikten haberleri yoktu. 24 Temmuz 1983 günü Türkiye Güzeli seçildim. Yarışmadan bir gün sonra evlenip ayrıldığım için tacımı geri aldılar. KAYA TİPİM DEĞİLDİ Kaya ile ilk tanıştığımızda ben Maksim'de çalışıyordum. Hiç tipim değildir mavi gözlü sarışın erkekler. Daha çok esmer ve kumral erkekleri beğeniyordum açıkçası. Hálá da öyle. O dönemlerde Kaya bir gün gazinoya gelmişti. Onu ilk defa görüyordum. Daha önce gece hayatından dolayı basından tanıyordum biraz. Fakat hiç tipim olmadığı kesindi. Ama o gün gazinoda canlı canlı görünce farklı geldi bana ama hiçbir zaman onunla birlikte olmak gibi bir düşüncem olmadı... Kaya ile evlenmeden önce, ailesini tanımıyordum. Çilingiroğlu ailesini tanıdıktan sonra aralarında olmaktan çok büyük onur duydum. BAŞARININ SIRRI EKİP Her şeyden önce çok iyi bir ekip kurarak başarıya ulaşabildiğime inanıyorum. Her zaman ekibin en iyisini kuruyorum. Herkese bir görev veriyorum ve bu görevler yapılmış bir şekilde bana geldiğinde en son noktayı ben koyuyorum. Ekibin sizin beyninizi boşaltması lazım. Yani aklınızdan geçeni birisine söylemeniz ve ondan sonra onu tamamen aklınızdan çıkarmanız gerekiyor. İş dışında sakin bir yaşamı tercih ediyorum. Daha çok kuş sesleri, hatta sessizliği tercih ediyorum açıkçası. (HÜRRİYET) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:58

İLGİLİ HABERLER