Hutbede Erdoğan için yakışıksız sözler! Cemaat karıştı

İran'daki son bayram namazındaki hutbede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la ilgili sarf edilen yakışıksız sözler ortalığı karıştırdı.

Barin Ajans'tan Mesut Haray'ın haberine göre, Güney Azerbaycan'ın Urmiye kentinde Ramazan Bayramı namazı sırasında yaşanan gerginlik, Türkiye ve İran arasındaki siyasi tansiyonun giderek artığını gözler önüne serdi. Son dönemde İran rejiminin dini otoriteler aracılığıyla Türkiye'yi hedef alan söylemler geliştirdiği bilinirken, bu olayın da büyük bir planın parçası olduğu değerlendiriliyor.

Bayram namazının hatibi Mamusta Golşenejad, hutbesinde Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alarak onu "Diktatörlük ve Faşizmin Sembolü" olarak nitelendirdi. Bu sözler, bölgede yaşayan Sünni Türkler başta olmak üzere cemaatin büyük tepkisini çekti. Camideki cemaatin bir kısmı hatibe anında itiraz ederek sözlerini geri almasını talep etti, ancak Golşenejad'ın provokatif söylemini sürdürmesi tansiyonun daha da yükselmesine neden oldu.

Olayın tanıklarına göre, camideki bazı cemaat üyeleri, hatibin İran rejimi destekli aşırıcı Kürt gruplarıyla bağlantılı olduğuna dair ciddi iddialarda bulundu. İmam Şafii Camii'nin cuma imamı olan Golşenejad'ın, uzun süredir şüpheli ilişkileriyle gündemde olduğu ve Aşırı Kürtçü uyuşturucu karteli lideri Arman Simitko ile yakın temas halinde bulunduğu öne sürülüyor. Bu durum, İran'ın bölgede dini figürleri kullanarak etnik ve mezhepsel ayrılıkları kışkırtma stratejisinin bir yansıması olarak değerlendiriliyor.

Bu olay, İran'ın Türkiye'ye yönelik giderek daha sert hale gelen tutumunun son halkası olarak görülüyor.

Son dönemde Türkiye'nin Azerbaycan, Irak ve Suriye'de artan etkisi, İran'ın tepkisini büyük ölçüde tetiklemiş durumda. Urmiye'deki bu provokasyon, Türkiye ve İran arasındaki gerilimin önümüzdeki dönemde daha da tırmanabileceğini gösteriyor.

Bölgedeki Sünni Türklerin bu provokasyona karşı sert tepki vermesi, İran'ın baskı politikalarına karşı direncin arttığını ortaya koyuyor. Urmiye'de yaşanan bu olay, iki ülke arasındaki gerilimin diplomatik bir kriz boyutuna ulaşabileceği yorumlarını da beraberinde getiriyor. İran'ın mezhepsel ve etnik gerilimleri kışkırtma politikalarının devam etmesi durumunda, Türkiye'nin de bu baskıya karşı daha sert bir yanıtlama stratejisine geçebileceği belirtiliyor.