İdam sırasında şok eden bir durum yaşandı! ABD'li mahkum, zehirli iğneyle öldürüldü

En son 2015 yılında bir mahkumun idam edildiği Oklahoma'da 6 yıldan sonra bir mahkumun ölüm cezası zehirli iğneyle infaz edildi. Mahkum, enjeksiyondan sonra kıvranmaya ve istifra etmeye başladı. Cezanın infazına tanıklık edenler, kişinin idam edilirken istifra etmesinin oldukça ender bir durum olduğunu söyledi.

En son 2015 yılında bir mahkumun idam edildiği Oklahoma'da 6 yıldan sonra bir mahkumun ölüm cezası zehirli iğneyle infaz edildi.

ABD'de, 60 yaşındaki John Marion Grant, ölümcül karışımın ilk bileşeni olan midazolam enjekte edildikten sonra kıvranmaya ve istifra etmeye başladı. İkinci iğneden 6 dakika sonra ise öldü. Grant 1998'de bir kadını defalarca bıçaklayarak öldürmüştü.

1998'de bir cezaevi kafeteryası çalışanını öldürdüğü için idama mahkum edilen 60 yaşındaki John Marion Grant, ölümcül karışımın ilk bileşeni olan midazolam enjekte edildikten sonra kıvranmaya ve istifra etmeye başladı.

Daha sonra iki ilacı da enjekte eden sağlık yetkilileri, Grant'ın ilk enjeksiyondan yaklaşık 15 dakika sonra bilincini kaybettiğini bundan 6 dakika sonra da öldüğünü açıkladı.

İdam edilirken istifra çok nadir!

Cezanın infazına tanıklık edenler, kişinin idam edilirken istifra etmesinin oldukça ender bir durum olduğunu söyledi.

Ölüm Cezası Bilgi Merkezi adlı kuruluşun Yöneticisi Robert Dunham, Grant'ın idam sırasında istifra etmesini "olağan dışı" olarak niteledi.

Grant, birçok silahlı soygun nedeniyle verilen 130 yıllık hapis cezasını çekmek için girdiği cezaevinde çalışan Gay Carter adlı kadını 1998'de defalarca bıçaklayarak öldürmüştü.

Grant hakkındaki ölüm cezası kararı 1999 yılında verilmişti.

Midalozam enjekte edilen mahkum, 43 dakika can çekişmişti

Oklahoma'da 19 yaşındaki bir kızı öldürmekten idama çarptırılan Clayton Lockett'in cezasının Nisan 2014'teki infazı tam bir işkenceye dönüşmüştü.

Oklahoma Eyalet Hapishanesinde, 38 yaşındaki Lockett'a midazolamın içinde bulunduğu üçlü ilaç kombinasyonu enjekte edilmişti. Bunun hemen ardından nefesi hızlanan ve dişlerini sıkmaya başlayan Lockett, başını yattığı yerden kaldırarak konuşmaya çalışmıştı.