İlhan Şeşen'den itiraf: Eskiden hastanelerde muayene olmak ölümden beterdi
Pandemi sürecinde hükümeti eleştirmenin anlamsız olduğuun söyleyen şarkıcı İlhan Şeşen, eski Türkiye döneminde sağlık alanında yaşanan rezillikleri hatırlatarak "Sağlık sistemi eskiden çok kötüydü, düzelttiler. Eskiden SSK hastanelerinde yılan gibi kuyruklar olurdu ve girmezdiniz hastaneye. Muayene olmak ölümden beterdi" diye konuştu.
AK Parti hükümetini devirmek amacıyla başlatılan, CHP ve terör örgütleri tarafından desteklenen Gezi Kalkışması'nda boy gösteren şarkıcı İlhan Şeşen verdiği bir röportajda dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Pandemi sürecinde hükümeti eleştirmenin anlamsız olduğunu belirten Şeşen, "Pandemi sürecinde ben hükümeti neden eleştireyim? Sonuçta bir virüs söz konusu ve bu sadece bizim değil dünyanın sorunu. Virüsü bu iktidar yaratmadı. Virüsten bağımsız konuşursak; bu hükümetin onayladığım pek çok icraatı olduğu gibi onaylamadığım tarafları da çok" diye konuştu.
"Sağlık sistemi eskiden çok kötüydü"
Eski Türkiye döneminde yaşanan sağlık sorunlarını ve hastanelerde oluşan uzun insan kuyruklarını hatırlatan Şeşen, "Sağlık sistemi eskiden çok kötüydü, düzelttiler. Eskiden SSK hastanelerinde yılan gibi kuyruklar olurdu ve girmezdiniz hastaneye. Muayene olmak ölümden beterdi" dedi.
AK Parti iktidarının sağlık sistemini düzelltiğini aktaran İlhan Şeşen şunları kaydetti:
"Sağlık sistemi şimdi iyi. Yollar yaptılar. Bu yollar lazım mıydı bilemiyorum ama ben arabama atlayıp gittiğim zaman rahat ediyorum, rahat ediyorsam doğru demektir. Ama pandemi süreci için eleştirmem çünkü çok zor bir dönem."
Geçtiğimiz günlerde Başkan Recep Tayyip Erdoğan "Kusura bakmasınlar, gece kimsenin kimseyi rahatsız etmeye hakkı yoktur" diyerek müzik kısıtlamasını saat 24.00'e çektiklerini açıkladı.
Başkan Erdoğan'ın açıklaması hakkında konuşan Şeşen duruma şaşırmadığını ve daha önce de buna benzer durumların yaşandığını belirtti.
"Meseleye objektif bakınca işin başka yönleri de var" diyen Şeşen, şunları söyledi:
"Mesela yolda yürüyemiyorsunuz çünkü her mekan kendi müziğini sonuna kadar açmış, büyük bir kakofoni halindeler ve korkunç bir gürültü kirliliği var. Müzikten başka her şeye benziyor. Müzik değil resmen gürültü. Ben bu kararı savunmak, aklamak derdinde değilim. 'Tayyip Erdoğan’ın verdiği kararın yanındayım' demiyorum. Ben müzikteki gürültü kirliliğinden bahsediyorum.
Karar yanlış ama bazı yerlerin o kadar cılkı çıkmış ki… Herkes bu gürültüyü kaldırmak zorunda değil. Mesela ben Bodrum’a gittiğimde her yerden ayrı bir müzik sesi gelmesinden şikayetçiydim. Saçma sapan müzikler ve volümü açık! Alınan karar bir musibettir ama bir musibet bin nasihatten iyidir. Belki bu karar her iki tarafa da nasihat olur da müzikteki bu kirliliği en aza indirirler."