İLİŞKİLERİN SERİ KATİLİ

Çiftler karşı taraf hakkındaki düşüncelerini, planlarını, düş kırıklıklarını dile getirmeyip, ürettikleri senaryolarla varsayımlar üzerinden hareket ettiklerinde sonuç hüsran olabiliyor. Terfisi sonrası eşinden beklediği sıcak tepkiyi göremeyen koca, kendi kendine "beni artık sevmiyor" düşüncesine saplanıp kalabiliyor veya sessizliğe gömülen bir kadın sevgilisi tarafından "benden kesin bir şey saklıyor" suçlamasıyla yüz yüze geliyor. Eşlerin birbirlerinin gerçek problemlerini anlamak yerine kafalarında hikâyeler üretmeleri ilişkileri derinden zedeliyor. Psikonet uzmanlarından Psikolog Esra Tuncer, "Kehânetlerde bulunup yanlış anlama ya da yanlış yorumlama, eş hakkında çarpık bir resim geliştirmekle noktalanıyor" diyor.

FAZLA DA GÜVENMEYİN

Bazı kişilerde ise eş ya da sevgili hakkındaki önyargılar pozitif olarak gelişiyor. Özellikle flört ve balayı dönemlerinde karşı taraf için "O hata yapmaz. Her dediği doğrudur. Her şeyi benim iyiliğim için yapıyor" gibi görüşlerle geliştirilen aşırı ve yanlış güvence de zamanla kişiye hayal kırıklığı getiriyor.

DOĞRU İLETİŞİM KURABİLMEK ŞART

 Psikolog Esra Tuncer, "zihin okuyucuları" için şu önerilerde bulunuyor: 

Doğru iletişim öğrenilebilen bir şeydir. Yanlış bildiklerinizi unutup, zihin okumaktan kurtulduğunuzda doğru iletişim için ilk adımı atmış olacaksınız.  İletişimde en güvenli yol karşımızdakine açıkça soru sormaktır. Tahminde bulunmayın. İlişkinizde bir gerginlik noktası varsa, onu atlatmak için fırsatı kaçırmayın. Açıkça sorun.  Karşı taraf üzgünlük, kızgınlık, gerginlik nedenini sizinle paylaşmak istemiyorsa, bunu kabullenin. Onun yanıtlarına saygı duyun.  Eşiniz sıkıntısını paylaşmaya açıksa, iyi bir dinleyici olun. Problemini, olumlu yaklaşımlarla aydınlatmaya çalışın. Unutmayın! Birliktelik bir takım oyunudur. Bir kişi kötü oynarsa, yenilgi kaçınılmaz olur.

(bugün)