İran, İsrail'in nükleer ve bilimsel silah merkezi Weizmann Enstitüsü'nü yok etti
Weizmann Enstitüsü, akademik faaliyetlerinin yanı sıra İsrail ordusuna destek sağlamada önemli bir rol oynamakta ve özellikle askeriye için yapay zeka hizmetleri, gözetleme ve izleme sistemleri, büyük veri istihbarat analizi, drone rehberliği, otonom veya yarı otonom silahların geliştirilmesi, hassas rehberlik ve izleme cihazlarının iyileştirilmesi ve sinyal bozma ve ileri elektronik koruma teknolojilerinin geliştirilmesi olmak üzere ileri askeri ve teknolojik alanlara önemli katkılarda bulunmaktadır.
İran füzeleri Weizmann Enstitüsü laboratuvarlarına ciddi hasar verdi, 'yerine konulamaz' örnekler imha edildi
İran'ın tahrip ettiği laboratuvarlardan biri de Biyoloji Fakültesi'nde görevli bir kanser araştırmacısının laboratuvar ekibiydi. Laboratuvar ekibinde 12 bilim insanı bulunuyordu.
İran'ın pazar sabahı düzenlediği balistik füze saldırısında Rehovot'taki Weizmann Bilim Enstitüsü'ndeki bazı laboratuvarlar ciddi hasar gördü, hatta tamamen yok oldu.
Bunlardan biri de, kalp rejenerasyonu alanında dünya lideri olan ve rejeneratif tıp alanında çalışan hücresel ve moleküler biyoloji laboratuvarının direktörü olan Prof. Eldad Tzahor'un tamamen yok edilmesiydi.
Silinen bir diğer laboratuvar da, Biyoloji Fakültesi'nde kanser araştırmacısı olan kıdemli bilim insanı Dr. Leeat Yankielowicz-Keren'in laboratuvar ekibiydi ve laboratuvar ekibi 12 bilim insanından oluşuyordu. Araştırmaları, çoklu görüntüleme kullanarak tümör-bağışıklık etkileşimlerini incelemeye ve tümör immünolojisinde tasarım prensiplerini çıkarsamak için hesaplamalı araçlar geliştirmeye odaklanıyor.
Weizmann Enstitüsü'nde 'kurtarılacak hiçbir şey kalmadı'
Enstitü, kampüsteki birkaç binanın hasar gördüğünü ancak kimsenin yaralanmadığını söyledi. Sözcü, "Enstitü ilgili güvenlik ve acil durum kurumlarıyla temas halindedir ve çalışanların ve kampüsün güvenliğini sağlamak için gerekli tüm adımları atmaktadır" dedi.
Perişan haldeki Tzahor, "Bu zor ve üzücü, çünkü kurtarılacak hiçbir şey kalmadı. Rejeneratif tıp okuyoruz - bu yüzden yenileneceğiz, yeniden büyüyeceğiz ve yeniden inşa edeceğiz. Öğrencilerimden biri, Gitmeyen tek şey motivasyonumuzdu." dedi. Araştırması için destek, yardım ve yer sunan dünyanın dört bir yanındaki arkadaşlarına teşekkür etti.
Tzahor, Kudüs İbrani Üniversitesi'nden (HUJI) biyoloji alanında lisans derecesi ve Weizmann'dan moleküler biyoloji alanında doktora derecesi aldı. Harvard Tıp Fakültesi'nde doktora sonrası eğitimden sonra, memelilerde yaralanma sonrası kardiyak rejenerasyon için yeni mekanizmalar araştırmak üzere Rehovot'a geri döndü; bu, günümüz biyomedikal araştırmalarında büyük bir zorluktur.
Kendisi ve ekibi, onlarca yıl sonra yıkıcı bir yaralanmadan kurtulmalarını sağlayacak, mükemmel derecede sağlıklı genç kalpler için bir tedavi geliştirmeyi hayal ediyor. Kalp hastalıkları dünya çapında önde gelen bir ölüm nedeni olduğu ve önleyici tedaviyle hazırlanılabilecek bir durum olarak görülmediği için, bunun sağlıklı fare kalplerinde bu fareleri gelecekteki kalp krizlerine karşı dirençli kılan hücresel bir mekanizma ile gerçekleştirilebileceğini gösterdiler.
Tzahor, çocukken yaşamın döngülerine hayran olduğu bir kibbutzda büyüdü. Çocukluk deneyimleri ve veteriner biyolojisine olan erken ilgisi, başarılı bir kariyer bilim insanının embriyonik gelişim araştırmalarını sürdürmek için neden yollarını değiştirdiğini açıklıyor.
İran'ın 'değiştirilmesi mümkün olmayan' bilimsel örnekleri imha etmesi
Yankielowicz-Keren, The Jerusalem Post'a sabahın erken saatlerinde yıkımı öğrendiğinde "yas tuttuğunu" söyledi. Yüz binlerce şekel değerindeki bilimsel cihazların değiştirilebileceğini ekledi, "ancak değiştirilemeyen şey, yalnızca İsrail'de değil, aynı zamanda ABD, Fransa, İsviçre ve diğer ülkelerdeki kanser hastalarından beş yıl boyunca alınan ve incelenen birçok tümör örneğidir. Bunlar değiştirilemez."
Yazılı verilerinin güvende olduğunu ancak dört odalı bir daire büyüklüğündeki laboratuvardaki örneklerin kaybolmasının büyük bir sorun olduğunu söyledi. "Şimdi yeniden inşa ediyoruz. Enstitü başkanları gece gündüz çalışıyor; harikalar. Kampüsteki diğer alanlarda veya laboratuvarları paylaşarak geçici olarak yeniden inşa etmeye başlıyoruz."
Lisans derecesini Tel Aviv Üniversitesi'nde, yüksek lisans ve doktora derecelerini ise Weizmann'da hesaplamalı biyoloji alanında aldı. Dokuların çoklu görüntülenmesi için bir platformun geliştirilmesine öncülük etmek üzere Fulbright, EMBO ve Damon Runyon bursiyeri olarak doktora sonrası çalışmaları için Stanford Üniversitesi'ne gitti. Ardından, beş yıl önce, Rehovot'taki Moleküler Hücre Biyolojisi Bölümü'nün öğretim kadrosuna katıldı.
İsrail Cumhurbaşkanı, İran bombardımanında büyük hasar gören Weizmann Enstitüsünü ziyaret etti
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, Salı günü Tel Aviv'in güneyindeki Rehovot'taki Weizmann Bilim Enstitüsü'ne yönelik İran füze saldırısının gerçekleştiği yeri ziyaret etti.
Oynamak
İran'a ait bir füze, pazar sabahı erken saatlerde İsrail'in önde gelen araştırma ve bilim merkezlerinden biri olan Weizmann Bilim Enstitüsü'nü hedef aldı.
İleri bilimsel araştırma için bu enstitü İsrail'deki en ünlü enstitülerden biridir. 1934'te Chaim Weizmann tarafından "Daniel Sieff Araştırma Enstitüsü" adıyla kurulmuştur. Daha sonra genişletilmiş ve 2 Kasım 1949'da İsrail'in ilk başkanı Chaim Weizmann'ın ardından resmen "Weizmann Bilim Enstitüsü" olarak ilan edilmiştir.
Weizmann Enstitüsü, akademik faaliyetlerinin yanı sıra İsrail ordusuna destek sağlamada önemli bir rol oynamakta ve özellikle askeriye için yapay zeka hizmetleri, gözetleme ve izleme sistemleri, büyük veri istihbarat analizi, drone rehberliği, otonom veya yarı otonom silahların geliştirilmesi, hassas rehberlik ve izleme cihazlarının iyileştirilmesi ve sinyal bozma ve ileri elektronik koruma teknolojilerinin geliştirilmesi olmak üzere ileri askeri ve teknolojik alanlara önemli katkılarda bulunmaktadır.
Ayrıca enstitü, nükleer ve yönlendirilmiş enerji teknolojileri, askeri kodların korunması, savaş alanındaki askerler için tıbbi tedavilerin üretilmesi, askeri uydu sistemlerinin desteklenmesi, hassas navigasyon sistemlerinin geliştirilmesi (GPS'e alternatif) ve düşmanca ortamlarda şifreli iletişimin sağlanması ile ilgili araştırmalar yürütüyor.
Kaynak: AP
