İSHAK ALATON : AK PARTİ SOSYAL DEMOKRAT, HEM SAĞDAKİ HEM SOLDAKİ BOŞLUĞU DOLDURDU
İş dünyasının önde gelen isimlerinden Alarko Holding Yönetim Kurulu Başkanı İshak Alaton, her seçimde oy kaybına uğrayan sol yelpazedeki partileri ‘bağnazlık’la suçladı.
Gençlik yıllarında gittiği İsveç’te gerçek sosyal demokrasinin bir ülkeyi nasıl zenginleştirdiğini gördüğünü belirten Alaton, Türk solunun ‘vatandaşı emirlerle gütmeye çalışan’ bir anlayışa sahip olduğunu söyledi. AK Parti’nin sosyal demokratlığı da solun elinden aldığının altını çizen Alaton’a göre, “Türkiye hiçbir zaman çağdaş sosyal demokrasi felsefesini keşfetmedi. Hep devletten yana bir zihniyet sosyal demokrasi olarak lanse edildi. Yanlış bir tezgahta kötü bir mal, sosyal demokrasi ambalajı ve ismi altında satıldı.”
Ünlü işadamı, AK Parti'nin, Kıbrıs ve Avrupa Birliği başta olmak üzere dış politikadaki başarısının iş dünyasını şaşırttığını ifade etti. 28 Mart’ta oyunu ‘hizmet edene’ verdiğini kaydeden Alaton, “AK Parti'de büyük bir sosyal demokratlık var. Bu kurak iklimde, çorak politik ortamda hem orta solun, hem ortanın hem de orta sağın yerini dolduruyor.” diye konuştu.
İshak Alaton, 28 Mart seçim sonuçları ile CHP'de başlayan tartışmaları Zaman'a yorumladı. Alaton, öncelikle sosyal demokrasiden ne anlaşılması gerektiğini sorguluyor. Kendilerini sosyal demokrat ilan eden partilerin yerel seçimlerde hüsrana uğradığını belirten Alaton, bu partilerin “sosyal demokrasiyi yeniden keşfetmesi” gerektiğinin altını çiziyor. Sosyal demokrasinin Türkiye'de “devletten yana bir sistem” şeklinde algılandığına işaret eden ünlü işadamı, “Ambalaj sosyal demokrasi; ama içi yanlış. İçi vatandaşı emirlerle gütmeye çalışan bir yönetim şekli sosyal demokrasi diye satıldı.” görüşünü dile getiriyor.
Başarılı işadamı, gerçek sosyal demokrasiyi “Sermaye ile emeğin el ele, barış içinde çalıştığı, birlikte yönetip birlikte zenginleştikleri bir sistem.” diye tanımladıktan sonra İsveç örneğini veriyor: “İsveç, asrın başında patates bulamayıp da açlıktan ölen insanlarını Amerika'ya gönderen bir ülkeydi. Zamanla, emekçileri de sermaye sahiplerini de akıllı şekilde bir araya getirdi. Bu şekilde bütün toplumun paylaştığı bir zenginliği ortaya koydu. Ben de bunun rüyası ile Türkiye'ye geldim.” AK Parti’yi de değerlendiren ‘İshak Alaton, bu partiye yöneltilen 'radikal İslamcı' benzetmelerini haksız buldu, bu tür iddialar için 'fasarya ve hikaye' nitelemesini yaptı. Suçlamaların aksine AK Parti'de büyük bir sosyal demokratlığın gözlendiğini vurgulayan Alaton, bu konuda şu görüşleri dile getiriyor:
AK Parti hem sağ, hem de soldaki boşluğu doldurdu
“AK Parti sosyal demokrat prensiplere yakın. Halka yakın olmak, halkın ihtiyaçlarına, halkın beklentilerini hiç olmazsa analiz etmek ve ona göre kararlar almak yolunda. Bu kurak iklimde, çorak politik ortamda sanki birilerinin yerini dolduruyor. Hem orta solun, hem ortanın hem de orta sağın yerini dolduruyor. Neden; çünkü başka rakibi yok. Bugün o boşluğu dolduruyor.”
Ünlü işadamı, 28 Mart seçimlerinde hizmet vereceğine inandığı partiye oy vermiş. Demokrasiyi kuşa benzeten ve uçabilmesi için iki kanadının olması gerektiğine dikkat çeken Alaton’a göre tek partili sistem sakıncalı: “Türkiye'de hizmet edecek en azından bir parti var. Belki yarın iki, üç olacak. Onları bekleyelim. Tek partinin olması yanlış. Tek kanatla bu kuş uçmaz. Mutlaka iki kanadının olması lazım. Demokrasi kuşunun sağlıklı uçabilmesi için iki kanadının olması şart. Birisi belki daha kuvvetli olabilir.”
‘Derviş'in raporunda çok doğru ve haklı tespitler var’
İshak Alaton, CHP’deki çağdaş sosyal demokrasiyi özümsemiş gençlerin artık yönetimi devralması gerektiğini düşünü-
yor. Başarılı işadamı, bu çizgideki insanlara cesur olmaları ve CHP'de bir araya gelmeleri için çağrıda bulunuyor. Bu noktada İstanbul Milletvekili Kemal Derviş'e dikkat çeken Alaton, Derviş’in CHP'nin yanlış politikalarına işaret eden son raporuna şu sözlerle destek veriyor:
“Çok güzel, doğru, haklı tespitler, analizler var. Onların ışığı altında yeni bir yapılanma, yeni bir yönetim, yaklaşım, canlanma ve gençlere yer verme olabilir. Bir yerde artık insanlar yaşlanıyorlar. Yaşlanan insanların da bir yerde bayrağı gençlere devretme zamanı geldi. Bakın ben 12 sene önce bilinçli olarak kendimi lüzumsuz yaptım. Yani bayrağı gençlere devrettim. Her insan bir yerde doyuma eriştikten sonra bayrağı dev retme hazzını ve güzelliğini yaşayabilmeli.”
İshak Alaton, CHP’deki sapmaları Atatürk’ten sonra partinin başına gelen İsmet İnönü’ye bağlıyor. İnönü’yle birlikte yönetim felsefesinin değiştiğine işaret eden Alaton, baskıcı anlayışa bu dönemde çıkarılan Varlık Vergisi’ne atıfta bulunuyor. CHP'li olan babasının Varlık Vergisi nedeniyle Aşkale'ye sürüldüğünü ve büyük ızdıraplar çektiğini hatırlatan ünlü işadamı, şöyle devam ediyor: “Babam Cumhuriyet Halk Partisi'ne 1930'lu yılların başında intisab etmiş, 33–34'lerde de CHP'nin Halkevleri'nde gençlere bedava Fransızca ders veren bir isimdi. Babam o kadar partiye ve gençlere sevdalıydı. Sonra Atatürk vefat etti. İnönü geldi. Tamamen farklı yapıda bir zihniyet. Kapalı, bağnaz, sıkıcı, kendinden olmayanlara bakışı, çok mesafeli, düşmanca demiyorum; ama mesafeli. Aradan 2–3 yıl geçmeden bu felaketi başımıza getirdi. Babam şöyle bir mantıkla geldi bize; ‘Ben Atatürk'e hayrandım. Atatürk öldü durum tamamen değişti. Partiyi yöneten insanlar değişti, felsefesi değişti.' Babam bütün ailenin günahını ödedi. Türkiye'deki tek parti yönetiminin topluma yukarıdan bakışı, emir veren yapıdaydı. Türkiye'de halen emir veren bir devletimiz var.”
AKP bizi şaşırttı; dış politikada çok başarılı
Alarko Holding Yönetim Kurulu Başkanı İshak Alaton, iktidarın özellikle dış politikadaki başarısının kendilerini şaşırttığını itiraf ediyor. İş dünyasının hükümetten umutlu olması için birçok sebebin bulunduğunu belirten Alaton, bunların başında dış politikadaki başarıların geldiğini kaydediyor: “AK Parti iktidarı özellikle dış politikada çok başarılı bir tavır sergiliyor AK Parti. Hiç korumacı değiller. Aksine dünyaya açık bir politika izliyorlar. Baksana Kıbrıs'ı hallediyorlar. Sene sonunda Avrupa'dan tarih isteyecek. Biz iş dünyası olarak bunu beklemiyorduk. Böyle bir liberal tavır, akıllı yönetim ummuyorduk. Ama karşımıza çıktı. Ne mutlu bize.”
‘Yahudi düşmanlığı Amerika’da var
Türkiye’de yok’
Musevi asıllı işadamı İshak Alaton, Türkiye'de yaşamaktan duyduğu memnuniyeti her fırsatta dile getiriyor. Avrupa ve Amerika'da Yahudi düşmanlığına zaman zaman rastlandığını; ancak Türkiye'de böyle bir şeyin olmadığını belirten Alaton, bunu her yerde gündeme getirdiğini kaydediyor: “Maastricht'e gidiyorum. Orada konferans vereceğim. Oradan Paris'e geçeceğim. İki tane ayrı konferans vereceğim. Orada Türkiye'deki şartları anlatıyorum. En önemli vermek istediğim mesaj da şu; Türkiye'de Yahudi aleyhtarlığı yoktur. Hiçbir zaman da yaşanmadı. Çünkü Osmanlı'nın mirasıdır. Osmanlı'nın mirası, milletleri yan yana, barış içinde yaşatmaktır. Ama Rusya'da, Almanya'da, Fransa'da Yahudi düşmanlığı var. Amerika'da bile biraz var. Çok akıllı bir yönetim sistemiydi Osmanlı'nınki. Ve Türkiye Cumhuriyeti de yönetim bakımından bunu aynen uyguladı. Türkiye'de, Türk toplumunda Yahudi düşmanlığı olmadığını en son sinagog bombalanmalarında da gördük. En yakın sevgiyi toplumun içinde görmedik mi? Başbakan geldi. Sinagog ve hahambaşını ziyarete gitti. Taziyelerini iletti. Bunu ancak bu toplumu olduğu gibi kucaklayanlar yapar. Ne dedi: ‘Ölenlerin hepsi Türk vatandaşıdır. Hiçbirisini ayırmam. Ayırmam için de bir sebep yok.' Ne devlet katında ne de toplum içinde Yahudi aleyhtarlığı, düşmanlığı diye bir olay hiçbir zaman yaşamadık. Cemaatin genel inancı budur.”
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:57